Devletin Kooperatiflerle tek ilişkisi, kamu yararını korumak amacı ile faaliyetlerini yasal sınırlar içinde izlemek ve denetlemektir. Bu hizmeti de, Kooperatif Mukayyitliği vasıtası ile gerçekleştirebilmektedir.
Yalnız Mukayyitliğin siyasi hükümetlerin güdümünde hareket etmemesi için, yasal düzenleme ile, Kooperatif Mukayyidi KKTC Meclisi tarafından atanmalıdır.
Kooperatifçilik bütün dünyada, Sosyal Demokrat ve sol görüşte olanların önem verdiği ve desteklediği başlıca mihenk taşlarından biridir.
Bizde ise bir sol partinin iktidarda olmasına karşın; kooperatifçiliğe önem vermemesi bir yana, yozlaştırılması ve yıkımı için akla gelen her şey yapılıyor.
Örneğin,1959 yılında 196 kooperatifinin ortaklığı ile kurulan Kooperatif Merkez Bankası, başlıca kuruluş amacı olan köylüye, çiftçiye ve dar gelirlilere hizmet etmek yerine, adeta bir kapitalist şirket gibi çalıştırılıyor.
Bütün dünyada kooperatiflerin ortaklarına maliyetine hizmet götürmesine karşın, tüm birim kooperatiflerin ana kuruluşu olan Kooperatif Merkez Bankası, o kadar fazla kazançla çalıştırılıyor ki, vergi şampiyonluğunu kimseye kaptırmıyor.
Oysa kooperatifler, kar amaçlı kuruluşlar olmadığı için, dünyanın he yerinde vergiden muaf tutuluyor. Geçmişte bizde de kooperatiflerden vergi alınmıyordu.
Kooperatifçilik ilkelerinden biri olmasına karşın, K.T.Kooperatif Merkez Bankası, kooperatifçilik eğitimine de önem vermiyor.
Öte yandan, medyaya bol bol reklam veriyor ve faaliyet alanı ile hiçbir ilgisi olmayan etkinliklere cevizcinin torbasından cömertçe bağışta bulunuyor.
Rochdale öncülerinin belirlediği ,Kooperatifçilik ilkelerinden biri olan siyasi tarafsızlık ilkesine karşın, bu kuruluşumuzun kaynakları, politikacıların oy avcılığında pazarlık aracı olarak kullanılıyor.
Anayasamızın 63.Maddesi ile uluslararası kooperatifçilik ve solculuk temel ilkelerinin çiğnenmesi pahasına K.T.Kooperatif Merkez Bankası politik iktidarın güdümünde çalıştırılıyor.
Çiftçilerin faaliyetlerinin kolaylaştırılması amacı ile kurulan bu kuruluşun; solculukla bağdaşmayan faşizan bir tutumla kendi kurucuları tarafından yönetilmesi engelleniyor.
Bu kuruluştaki siyasi işgale, son verilmemesi amacı ile anayasamıza ters olarak yasal değişiklik yapılarak, 1984den beri kooperatif Merkez Bankası siyasi iktidarların atadığı yönetim kurulu tarafından yönetiliyor. Bu uygulama, kooperatifçilik ilkelerine de aykırıdır.
Çünkü normalde tüm kooperatifler gibi KTKooperatif Bankasının yönetim Kurulu da, 3 yılda bir yapılan Özel Genel Kurulda üyeler tarafından seçilmelidir.
Ayrıca her yıl genel kurul yapılmalı ve ortaklar, bu kuruluşun faaliyetleri hakkında bilgilendirilmeli ve onların da önerilerini sunmalarına olanak tanınmalıdır.
Kooperatif Merkez Bankasının politik iktidarın işgali altında faaliyet göstermesi sonucu, çiftçilerin pahalıya girdi ve hizmet almalarına ve tarımsal üretimin pahalılaşmasına sebep olunuyor.
Kısaca, politik rant uğruna K.T.Kooperatif Merkez Bankasının demokratik yöntemlerle kendi ortaklarının belirleyeceği kişiler tarafından yönetilmesi engellendiğinden, çiftçilerimiz ve köylülerimiz büyük maddi zarara uğratılıyor.
Sol görüşlü bir iktidar döneminde kooperatifçiliğimizin içinde bulunduğu bu acı durum, herhalde Rochdale öncüleri ile Leninin kemiklerini sızlatıyor