Sönmezliler Ocağı Türk Mukavemet Teşkilatının kök salmasında, örgütlenme aşamasında önemli görevler üstlenmiş bir kuruluş!
O günlerden başlayan dostlukların devam ettiği, günümüzde aynı heyecan ve duyarlılıkla ülke meselelerinin titizlikle değerlendirildiği bir ocak olmaya devam ediyor!
Dün, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün Sönmezliler Ocağını ziyaret etti.
O daracık mekanda ziyaretten haberdar olan Sönmezliler hiç eksilmeyen heyecanlarıyla Ocak lokalindeydiler.
UBP Genel Başkanı Özgürgün yaptığı konuşmasında ve sonrasında soru-cevap olarak gerçekleştirilen sohbetlerinde çok önemli başlıkları değerlendirdi!
Bana göre vurgu yaptığı en önemli başlık “hiçbir şey ülke menfaatlerinin ve de Kıbrıs Türkünün sağlıklı geleceğinin önüne geçemez” yaklaşımı olmuştur!
Güneyin agresif olarak değerlendirilecek açıklamalarına karşın Cumhurbaşkanının suskunluğundan rahatsızlık duyulduğunu, cevap verilmesi gereken zamanlarda bu suskunluğun hayra alamet olmadığına vurgu yapan Özgürgün hükümet konusunda da değerlendirmelerde bulundu!
Kıbrıs la ilgili görüşmelerde hükümet ortağıyla farklı kulvarlara girildiği takdirde hükümette kalmanın söz konusu olamayacağı yanında, su konusunda da vatandaşın mağdur edilmesinin, su nun adaya getirtilmiş olmasına rağmen halka iletilmemesinin büyük hata olduğunun altını çizen UBP Genel Başkanı, hükümette olmanın ya da olmamanın gelişmelere bağlı olduğunu söyledi!
Bir anlamda hükümetin geleceğinin pamuk ipliğine bağlı olduğu izlenimi verdi.
Kıbrıs Türkünün büyük çoğunluğunun endişelerine cevap niteliği taşıyan konuşmaları vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ve takdirle izlendi.
Son günlere gerek Güney Kıbrıs lideri Anastasiadisin, gerekse Rum hükümet ileri gelenlerinin uzlaşı yollarını baltalar nitelikteki açıklamaları, olası bir anlaşmanın çok uzaklarda olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi!
Toprak konusunda ilk hakkın mülk sahibinde olması halinde, her şey bir tarafa Kıbrıs Türk ekonomisinin tamamıyla duracağı konusundaki görüşünü de ortaya koyan UBP Genel Başkanı, garantörlüklerin sulandırılması halinde adadaki Türklerin geleceğinin hiç te parlak olmayacağını ifade ederken bir anlamda Kıbrıs Türkünün büyük çoğunluğunun endişelerini seslendirdi!
