Hasan Bağlar’ın tutkusu haline gelen kelebeklerin ömrünün bir gün olmadığını ve çok daha uzun yaşadıklarını öğrendiğimiz sohbette, kendisinin kelebeklerle ilgili bir fotoğraf sergisi açma düşüncesi olduğunu da bizlerle paylaştı
Bahar UYGUR
Doğa sevgisini fotoğraf sanatçılığı ile taçlandıran Hasan Bağlar, ülkemizin gururu oldu. Türkiye ve Dünyada doğa fotoğrafçısı olarak ödüller alan Hasan Bağlar ile doğa fotoğrafçılığı üzerine ve sanat yolculuğunu konuştuk. Bağlar, herşeyin farkındalıkla başladığını söyledi.
Dokuz senedir doğa fotoğrafçılığı ile uğraşan Hasan Bağlar, National Geographic Türkiye ve İtalya’da gerçekleştirilen yarışmalardan birincilik ödülü aldı.
Hasan Bağlar ile yaptığımız sohbetimiz şöyle:
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
“1974 Limasol doğumluyum. İktisat Fakültesi mezunuyum” diyen Bağlar evli ve iki çocuk babası. Bağlar, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Sanayi Dairesi Müdürlüğü’nde memur olarak çalışıyor.
FUTBOLDAN FOTOĞRAFÇILIĞA GEÇİŞ
Nasıl başladınız fotoğraf çekmeye?
Bağlar “1989 yılından 2008 yılına kadar Akıncılar, Göçmenköy ve Cihangir’de futbol oynadım. Haftada 3 gün antrenman, hafta sonu ise maçlar vardı. Yoğun bir temponun içindeydim. 2008’de futbolu bırakınca hayatımda bir boşluk oluştu”.
Bu boşluğu doldurmak adına hobi arayışına girdiğini anlatan Bağlar, doğaya olan sevgisinin onu doğa fotoğrafçılığına yönelmesine neden olduğunu söyledi. “Fotoğrafçılığa başladıktan ve doğada daha çok vakit geçirmeye devam ettikçe kelebeklerin, kuşların ve orkidelerin kısacası tüm doğa güzelliklerini farketmeye başladım” diyen Bağlar doğaya başka gözle bakmayı öğrendiğini kaydetti.
Hangi fotoğraf makinesiyle başladınız fotoğraf çekmeye, bir eğitim aldınız mı?
“DSLR 450 D fotoğraf makinesi ile fotoğraf çekmeye başladım. Makro çekim yapmak için yeni ekipmanlar aldım. Zaman içerisinde fotoğrafçılığı mı da fotoğraf makinesini de geliştirdim” diyen Hasan Bağlar herhangi bir fotoğrafçılık eğitimi almadığını, ancak kitaplar ve internet aracılığıyla kendisini geliştirdiğini kaydetti. Teorinin, pratikle birleşince kendisini bu seviyelere getirdiğini anlatan Bağlar “Haftada 2 kez doğaya çıkıyorum. Bazen tam gün bazen yarım gün ama muhakkak 2 gün çıkıyorum. Yaz aylarında çok sıcak olduğu için kelebek çekimleri için gün ağarmadan doğaya çıkıyor ve 9-10 gibi de çekimleri bitiriyorum” dedi.
KKTC’DE 53 TÜR KELEBEK VAR
Kelebeklere karşı bir tutkusu olduğunu söyleyen Bağlar, KKTC’de 53 kelebek türü olduğunu Türkiye’de 400 tür kelebek olduğunu söyledi. Kıbrıs dışında kelebek çekiyor musunuz soruma cevaben Bağlar, hedef tür belirlediklerini ve bu türlerin yaşadığı bölgeye göre şehir belirleyip çekimlere gittiklerini söyledi. Bağlar, Türkiye’nin birçok bölgesine gittiğini 100’ü aşkın kelebek türü fotoğrafladığını belirtti.
Kelebeklerin ömrü bir gün değil mi sorumun üstüne Bağlar, “Hiçbir kelebeğin ömrü 1 gün değildir. En az 2-3 hafta ömrü vardır. Göçmen kelebek türleri var. Sıcak yerlere göç ederler. Bunlara örnek Sultan kelebeğidir. Kasım ayında kıyı şeritlerinde görülür. Göçmen olup burda üreyen daha sonra yola devam eden kelebekler vardır” dedi.
Portre fotoğraf da çekiyor musunuz?
Hasan Bağlar; “Portre fotoğrafı çekmeyi seviyorum. Elbette tanıdık eş dost fotoğrafları çekiyorum ama yabancı portre fotoğrafı çekmek için insanlarla temas kurup fotoğraf çekebilirmiyim diye izin almak beni ürkütüyor. O çekingenliğimi üstümden atamadım. Doğada daha özgür olduğum için doğa fotoğrafı çekmek daha cazip.”
Ödüllerinizden bahseder misiniz? Kendinizi nasıl hissettiniz ilk ödülünüzü aldığınızda?
İlk ödül uluslararası anlamda 2011 yılında National Geographic Türkiye’nin düzenlediği fotoğraf yarışmasında “Aşk Sihirbazı” adlı fotoğrafıyla birincilik aldığını anlatan Bağlar, “Kıbrıs’ta bu ödülü alan ilk kişiydim ve benim de büyük gururdu” dedi.
Fotoğrafçılığa başladığında böyle bir hedefi olmadığını söyleyen Bağlar “Yarışma kendimi önemli hissettirdi. Manevi açıdan haz duydum ve ilk olmanın gururunu yaşadım” şeklinde duygularını paylaştı.
Birçok ülkede birçok yarışmada birincilik ve dereceleri olan Bağlar, İtalya Siena’da doğa ketegorisinde birinciliği olduğunu söyledi. Bu ödülün de en önemli ödüllerinden olduğunu ifade etti.
Doğaya nasıl katkı sağlıyorsunuz?
Hasan Bağlar: “Doğa fotoğrafçısı olarak ilk baştaki hedefim doğaya nasıl katkıda bulunabilirim. Fotoğraflar belge niteliği taşıyor. Farkındalık yaratıyoruz. Biz insanlara doğa da bu türler var diyoruz. Önce farkedilmesi lazım. Ne olduğunu bilmediğimiz birşeyi koruyamayız. Önce farkındalık yaratmamız gerek. Bundan daha büyük bir hedef düşünemiyorum.”
İnsanların ilgisi var mı yaptığınız işe?
“Yakın (makro) çekim yapmaya başladığımda kimse bu alanda fotoğraf çekmiyordu. Börtü böcek çekiyorsun diye alaycı bir tavır içindeydi insanlar” diyen Bağlar, geçen sürede insanlar da yakın çekim ve börtü böcek çekimin değerini anladığını kaydetti.
Bağlar “Başarılarımdan dolayı ilgi arttı. 2-3 kişi yakın çekim yaparken şu anda 20-30 kişi uğraşıyor bu alanda fotoğraf çekmek için.”
Fotoğraflarınızın satışı var mı?
“Uluslararası alanda fotoğraflarımı satıyorum. Ajanslar var fotoğrafları alan. Dergi, medya telif hakkını ödeyenler var. Tüm telif haklarını alanlar var. Amerikan National Geographic tüm telif haklarımı ödemişti” diyen Bağlar son sergisinde 5-6 fotoğrafının satıldığını söyledi. Sergiyi ziyaret eden insan sayısının beklentisinin üzerinde olduğunu belirten Hasan Bağlar “Bin kişinin üzerinde ziyaretçi geldi. Bu sergi doğa alanında açılan ender sergilerdendi. Sanata yeterince ilgi duymuyoruz. Bu insanların ve devletin sanata bakış açısıyla ilgili.”
Hedefleriniz nelerdir?
Hasan Bağlar: “İlerdeki hedeflerim arasında, kelebekler kitabının ikinci baskısını çıkarmak istiyorum. KKTC’deki kelebeklerle ilgili bir sergi açmak istiyorum. 2008’den 2017’ye kadar çektiğim fotoğraflar arasında derlediğim en iyi 100 fotoğrafımı albüm yapmak istiyorum. Mali hazırlığı yaptıktan sonra bu projeleri hayata geçirmek istiyorum.”
Fotoğrafçılıkla uğraşmak isteyenlere önerileriniz nedir?
Hasan Bağlar: “İnsan hangi işi yapıyor olursa olsun eğer ki severek, hakkını vererek yaparsa başarılı olur. Ödül almak yada para kazanmak için fotoğrafçılık yapılmaz. Hobi olarak bakıyorsak yapılmalı ancak alt yapımımız olmalı. Teori öğrenmeli. Yarışmacı bir fotoğrafçı olmak zor. Herşey iyi fotoğraf çekmek değil, paylaşmak, etkinlikler yapmak, farkındalık yaratmak gerek.”
Basının ilgisi nasıl? Sanata ne kadar önem veriyoruz?
Hasan Bağlar: “İtalya da ödül aldım canlı yayından verdiler ödül törenini. Kıbrıs’a geldim, sessizlik kimsenin birşeyden haberi yok. Basın tarafından bize talep gelmeli, biz gidip rica da bulunmak zorunda kalmamalıyız. Sanat herşeyin temeli. Sanata sahip çıkarsak daha iyi bir noktaya gelebiliriz. Sanatçının bireysel olarak topluma verdiği şeyler yeterli değildir. Sanat, devlet politikası olmalı. Sanata sanatçıya sahip çıkılmalı önem verilmeli ki sanatçının motivasyonu artsın, üretmeye devam etsin. Bizim ülkemizde telif hakları yasası yok, sanat ve politika bir bütün olmalı.”
