banner913
banner932
banner1012

Mısır, Arabistan, Türkiye


İrşad SERDENGEÇTİ

İrşad SERDENGEÇTİ

Okunma 05 Mart 2015, 08:40

Suudi Arabistanda geçen hafta yaşanan hızlı diplomasi trafiği Kral Abdullahın ölümünden sonra bölgede neler olacak sorusu için önemli ipuçları verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisinin arka arkaya yaptıkları Riyad ziyaretleri başlı başına önemli bir olaydı.

 

Merkez ülke Suudi Arabistan


Ortadoğudaki İran-Suudi Arabistan eksenli gerilim Riyad bölgenin en önemli merkez ülkelerinden biri haline getirdi. Bölgedeki gelişmelere yön vermek isteyen pek çok liderin yolu Riyaddan geçiyor. Özellikle İran ile ABDarasında müzakerelerin başlamasından sonra Suudilerin Obamaya çektiği rest karşılığını bulmuş görünüyor. Obama bile Ortadoğu politikalarını şekillendirirken Riyadın tepkilerini hesaba katmak durumunda. Mısır lideri Sisinin iktidarını büyük ölçüde Suud desteğine borçlu olması onun yakınlığını açıklamaya yetiyor. Erdoğanın Sisinin hemen ardından ziyareti kabullenmesi Suudi Arabistanın Türkiye açısından da önemini ortaya koyuyor.

 

 

Arap dünyasının yeni lideri


Ortadoğuda Arap dünyasının ve bölgenin lider ülkesi olmak modern tarihte pek çok liderin öne koyduğu bir hedefti. Mısırda Nasır, Irakta Saddam Hüseyin, bir dönem Hüsnü Mübarek ve Hafız Esad belli dönemlerde bu savla öne çıktılar. Libyanın devrilen lideri Muammer Kaddafi de önemli bir aktördü. Bu liderler silahlandılar, Batıya meydan okudular, İsrail ile savaştılar. Ama hiçbir ülke tam olarak Arap dünyasının lideri olamadı. Irakta Saddam rejimi devrildikten sonra gelişen olaylar, Arap isyanları ve buna karşı gelişen karşı devrim bu anlamda Suudi Arabistanı ön plana çıkardı. Bahreynde doğrudan darbe yapan, Mısırda askeri rejimin siyasi ve finansal sponsoru olan, Suriyede ve Libyada çatışmanın içine giren Suudi Arabistan özellikle finans gücü ile en etkin Arap aktör olarak yükseliyor, Arap dünyasının liderliğine oynuyor. Bu konuda şu an için ciddi bir rakipleri de yok.

 

 

Mısır ilişkileri zehirliyor


Ziyaret ile ilgili özellikle Körfez basınında yer alan haberlere bakıldığında Ankara ile Riyad arasında biriken sorunlar hemen ortaya çıkıyor. Sorunların odağında Mısır var. Eş Şark el Evsat gazetesi Suudilerin Ankaranın Mısırdaki Sisi yönetimine karşı sert eleştirilerinden, Müslüman Kardeşlere destek vermesinden rahatsız olduğunu, Mısırın iç meselelerine müdahil olmaması gerektiğini düşündüğünü yazıyor. Riyad, Mısırda ve pek çok Körfez ülkesinde “terör örgütü” yaftası yapıştırılan İhvan ile Ankaranın arasına mesafe koymasını istiyor. Ayrıca Işid ile mücadelede Türkiyenin uluslararası koalisyona daha fazla katkıda bulunmasını bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Mısır meselesinin Türk-Suudi ilişkilerinde önemli bir sorun olduğunu gizlemiyor.

 

“Rahmetli Kral Abdullah bin Abdülaziz ile münasebetlerimiz aslında Mısır olayına kadar gayet iyiydi. Hakikaten bir abi kardeş hukuku içerisinde hassasiyet vardı.”

Erdoğan “Mısırı asla yok farz edemeyiz. Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye; bu üçlü ayak, bölgenin en önemli ülkeleri. Bölgenin barışı, huzuru, refahı için hepimizin üzerimize düşen görevler var. Burada her ülke üzerine düşen görevi yerine getirecek olursa, inanıyorum ki çok daha rahat bir şekilde neticeye ulaşırız. Bana göre Mısır konusunda, en etkin olabilecek olan ülke Suudi Arabistandır. Bunu kendileriyle de paylaştım. Eğer burada Suudi Arabistan bir adım atacak olursa, devran tersine dönebilir” diyerek beklentisini dile getiriyor. Ancak Suudi Arabistanın Sisinin arkasındaki desteği çekeceğini beklemek şu an için gerçekçi görünmüyor.

 

Işide karşı mücadele


Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkeleri Türkiyenin Suriye ve Işid meselesindeki ağırlığının farkında. Bölgede hiçbir aktör, küresel güçler de dahil tek başına olayları etkileyebilecek kapasitede değil. Ancak Türkiyenin destek vermeyeceği bir çözümün hayata geçmeyeceği de anlaşılmış durumda. Bu açıdan Rİyad Türkiyenin Suriye muhalefetinin daha güçlü desteklenmesi konusunda desteğini aldı. 
Işidin yayılması ve örgütle mücadele ise Suudi Arabistanın önceliği. Mart ayı sonunda örgütle mücadele için Arap Birliğinin ortak bir askeri güç oluşturma çabası gündemde. Bu konuda Türkiye ile Suudi Arabistan konusunda ortak bir tutum göze çarpıyor. Erdoğan bu noktada Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ilişkilerin gelişmesinin mümkün olduğuna dikkat çekiyor ve “Örneğin Suriye ile ilgili uçuşa yasak bölge noktasında, güvenli bölge noktasında ve eğit donat noktasında aynı şeyleri düşündüklerini ifade ettiler. Buna benzer konularda işbirliği yapabileceğimize yönelik irade beyanı bizleri gerçekten umutlandırmıştı. Doğrusu bunlar zaten bizim beklentilerimiz dahilindeydi” diyor.

 

 

 

Sisi açısından durum


Geçen haftaki ziyaretler Mısır açısından da bazı gerçekleri ortaya koydu. Öncelikle Mısır lideri Sisi ziyaret öncesi Türkiyeye karşı ifadelerinde kelimeleri dikkatle seçerken uzlaşmacı bir profil izledi. “Türkiyenin aleyhine ifadeler kullanmamaya dikkat ettiğini” vurguladı. Muhtemelen Suudilere de Erdoğanla görüşmelerinde Mısır aleyhinde sesini yükseltmemesi konusunda telkinde bulunmalarını rica etti. Müslüman Kardeşlerle mücadele, Hamasa destek olunmaması gibi konularda hem Riyadın, dolaylı olarak Ankaranın yardımcı olmasını istedi. Ancak Filistin meselesinde Türkiyenin tutumunu değiştirmesini beklemek çok gerçekçi değil.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.