Oradan başlayan dostluğumuz daha sonraları , benim elimde olan bilgileri ve belgeleri onlara güvenerek vermemle, dostluğa dönüştü.
Hemen hemen her gün, telefonda konuşmamız, görüşmemizle daha da pekişti. Bu dostluk bir çok etkinlikte bulunmamıza, sempozyumlara katılmamıza neden oldu. Bu yıllar Kıbrıs Türk Yazını için altın yıllarıdır diyebiliriz. Kırgınlar tekrardan bir araya geldiği, Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği ,KIBATEK ve SAMTAY Vakfı çatısı altında bir birlikteliğin oluştuğu yıllardır. Bu bir araya gelmede Suna Atun’un büyük bir katkısı vardır çünkü onun; içtenliği, dostluğu, arkadaşlığı, gülen yüzü insanlardan pozitif bir etki bırakmıştır.
Samtay Vakfi’nın kapısını herkese açarak Mağusa’da bir kültür merkez yaratmış oldu. Ürettikleri bugün tartışılmaz ama Sayın Suna Atun’un sürekli olarak öğrenmek için uğraş vermesi çok önemlidir. Rahmetli hocamız Ali Nesim’i sürekli arayıp ondan bilge edinmek istemesi, onun derin bilgisinden faydalanmasını hiç unutamam. Devamlı bir öğrenme süreci, Suna Atun’u yaşama bağlayan en önemli etken olmuştur.
Onu özlemle anarken çok değerli dostumuz Bülent Fevzioğlu’nun onun ölümünden sonra onunla başladığı projeleri tek tek yaşama geçirmesi büyük bir vefa örneğidir. Böylesi insanların bu zamanda bulunması çok zor. Onu gönülden tebrik ederken, 1892 başlayarak 1960 yıllara kadar Mağusa’yla ilgili bu önemli yazılar sosyal ve kültürel tarihimiz için çok önemli bu kitabı mutlaka edinmelisiniz.
Yazar eserle ilgili şöyle diyor: “Bu kitaba, "Suna ATUN'un Yayınlanmamış Mağusa Dosyası" adını vermeyi uygun gördüm...
Çünkü, eski gazetelerimiz içerisinden arşiv derlemek üzere Mağusa'dan kalkıp da Girne Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi'ne her gidişimizde büyük bir heyecanla ve yol boyunca bana "Mağusa için bugün ne bulacağız acaba?" sorusu, olanca sıcaklığıyla aklımdadır hep.
Bu noktada; SAMTAY Vakfı adına yaptığımız tüm çalışmalarımızda Prof. Dr. Ata ATUN'un katkılarını anmamak ya da göz ardı etmek de, haksızlık olur...
Her zaman en yeni dijital fotoğraf makinesini, bilgisayar sistemlerini ve vakıf adına ihtiyaç duyduğumuz ne varsa en iyisini sundu hiç tereddütsüz...
Eski basınımızı bu kitabın sayfaları arasına taşırken önce kullanılan dilin eskiliği, sonra fotoğraf ihtiyaçları doğdu...
Dipnotlarla günümüz okurları için dil yenilemesine giderken, fotoğraflar için de başta araştırmacı yazar, arkeolog Tuncer BAGIŞKAN olmak üzere - ve elbette kaynak göstermek suretiyle - çok değerli dostların çalışmalarından yararlandım, teşekkür eder ve bu arada, iki önemli kitaba da değinmek isterim:
1)2017 yılı Haziran ayında, ortak dostumuz, televizyon program yapımcısı ve sunucu, araştırmacı yazar sevgili Eralp ADANIR, Suna ATUN’la Bayrak Radyo Televizyonu'nda yapmış olduğu kültür-sanat söyleşilerini "Özelde Mağusa Genelde Kıbrıs Türk Kültürü'ne
Gönül Vermiş SUNA ATUN" adlı 265 sayfalık kitabını;
2) Aynı yılın (2017) Aralık ayında KIBATEK Vakfia
(Eralp ADANIR gibi) vefa örneği olarak "Suna ATUN'a Armağan" adlı 283 sayfalık kitabı yayımladı.
Suna ATUN, bedensel olarak aramızdan ayrılalı 6 yıl oldu... Anısına yayınlanmış bu 6'ncı kitapla da, O'na:
- Hayattasın... Ve hayatta kalacaksın hep"diyorum..”
