banner913
banner932
banner1012

Suna Atun-Esat Faikoğlu Ölüm Yıldönümü

banner1020

Bundan altı yıl önce 30 Eylül2013 Pazartesi günüEsat Faik Muhtaroğlu, hocamızı sonsuzluğa uğurlamıştık.O yıl cumartesi günü Suna Atun, dostumuzun acısı dinmeden bir acı da duyumsadık. Esat hocamız son on yılldır durmadan, usanmadan yazıp, durdu.yaşamı boyunca dokuz değerli eserliyle bizlere çok şeyler öğretti, yattığın yer cennet olsun hocam.

banner974
Suna Atun-Esat Faikoğlu Ölüm Yıldönümü

banner971

Esat Faik Muhtaroğlu hocamızın 1971 yılında ilk yayımladığı kitap “Pilot Ali” adlında bir hikaye kitabıydı. Bu ilk eserinden sonra 2005 ve 2006 yılında yayımladığı “Kıbrıs Türk Budur İşte, Cilt 1-2-3”adlı üç eseriyle yayım dünyasına dönüş yaptı. Daha sonraki  yıllarda yayımladığı “Eski Lapta ve Eski Laptalılar” adlı eseri muhteşem bir kültür çalışmasıydı, tam bir folklor-anı kitabı. “Öğretmenlerden Hatıralar” ve “Ömür Boyu Eğitim ve Öğretim” adlı  eseri ise Esat hoca kendi öğretmenlik anılarını ve diğer öğretmenlerden duyduğu anıları bu kitabının sayfalarına koydu. Öğretmen olacaklara ve öğretmenlik yapanların mutlaka okuması gereken bu kitaplar, mesleğin ne kadar kutsal ve özveri isteğini bizlere öğretiyor. Son olarak 2012 yılında “Atatürk Kıbrıs’ta” kitabını bizlerle buluşturdu. Bugünlerde çok tartışlıan ve bize çok şey söyleyenlere, tokat gibi gelen bu eser ,toplumumuzun ne kadar uygar ve Atatürkçü olduğunu anlatırken, bazı koybolan değelerimizin yeniden anımsanması için, okunması gereken önemli bir kitap.

Esat hocayı eskiler çok iyi bilirdi, o ilk gençlik yıllarından itibaren gazetelerde yazılar yazmış, toplumu aydınlatmaya çalışmıştır. Tabii ki zaman insanı başka yönlere götürüyor, o da çok sevdiği yazma eylemine, yıllar sonra emekli olduktan sonra dokuz eserlereyazın dünyasına geri dönmüştü. Elline, yüreğine sağlık hocam. Kitaplarınla hep yaşayacaksın.

Toplum olarak çok konuşuruz ama bir türlü kendi toplumsal yaşanmışlıklarımızı, geçmiş olayları, belleklerimizdeki yazıya dökmeyiz, böylece o güzelim altın değerindeki bilgilerimizle bu dünyadan göç edip gideriz. Tabii ne yazarız, ne de başka biri gelip bizim anılarımızı kaleme alır. Çünkü biz yaşayan toplum için önemli işler yapan insanlara da yaşarken önem vermiyoruz da ondan. Böylece geçmişle ilgili bilgilerden yoksun bir toplum olup çıkarız. Esat hoca gibi keşke herkes bu anıları derleyip, toparlasa yazıya geçirse ne güzel olur.

Esat hocamızın; Ömür Boyu Eğitim ve Öğretim aslı eserinden örnekler.

EĞİTİMDE REFORM

Son birkaç seneden beridir, eğitimde reform; sözü sık sık işitil­meye başlanmıştır.

Bu konuda bir şeylerin yapılmakta olduğu da öğrenilmektedir.

Bir şeyler yapılmaktadır! Yapılacaktır da, yapılmalıdır da...

Çünkü her geçen gün; hem fertlerin, hem toplumların durumları değişmekte; yeni ihtiyaçlar ve gerekler ortaya çıkmakta, yeni ge­lişmeler olmaktadır.

Bu farklılaşmalar, bu değişmeler, bu gelişmeler, bu ihtiyaçlar; hem son 20-30 seneden bu yana çok hızlı olmuştur.

İşte bu nedendendir ki; toplumlar, bu yeni durumlara göre; yeni bir eğitim politikası izlemek mecburiyetindedirler.

Bunun için de, eğitimde reform kaçınılmazdır.

***

Bu günkü gelişmeye, bu günkü ihtiyaçlara cevap vermekten çok uzak olan ve köhnemiş, eskimiş, işe yaramaz hale gelmiş olan eski eğitim sistemlerinde ısrar etmek; bir topluma yalnız felaket getirir, dert getirir, tedirginlik getirir, huzursuzluk getirir.

Yalnız şu var ki; eğitim reformu; eğitim reformu yapıyoruz der de; ortaya yarım-yamalak bir şeyler çıkarır, birkaç ufak-tefek müf­redat değişikliği yapıp; bunu eğitimde reform; diye şişirirsek; pek bir şey yapmış sayılmayacağımız şüphesizdir.

Biz reform derken; öyle bir reform düşünürüz ki; bugünkü kla­sik eğitimi, bu günkü ezberci eğitimi yıksın, atsın ve onun yerine; hayat adamı yetiştirecek bir eğitim sistemi getirsin!

Biz öyle bir reform isteriz ki; toplumun her çocuğuna; zengini­ne ve fakirine, köylüsüne ve kentlisine; kabiliyetine göre, zekâsına göre, istidadına göre yetişme imkân ve fırsatını versin.

Ve biz öyle bir reform isteriz ki; şarkıcı olmak isteyeni doktor, ressam olmak isteyeni tarihçi, mühendis olmak isteyeni edebiyatçı olmak zorunda bırakmasın.

Kabiliyetler, istidatlar, zekâlar, daha genç yaştan, ta ilkokul ça­ğından başlayarak tespit edilsin ve her çocuk kendi istidadına, kendi kabiliyetine göre yetişme imkânına sahip olsun!

Ve matematikten çakıyor diye; bir resim dâhisi olabilecek ço­cuk; tarih ezberleyemeyen bir başka çocuk; eğer bir mühendis ola­bilecekse niye okul kapsından dışarı atılsın? Not: Bu yazımız, 22.09.1970 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yayın­lanmıştır.

ESAT FAİK MUHTAROĞLU KİMDİR?

4 Ağustos 1928 doğumlu Mehmet Esat Faik ,sonra Esat F.E., sonra E.F.Ekenoğlu,ve en son Esat Faik Muhtaroğlu yani dört kardeşin en küçüğü . Lapta doğumludur. Kendisinden  büyük ,en büyüğümüz olan bir abisi vardı,sonra iki kız kardeşi vardı. İptidai mektebi Lapta’da bitirdi.Sonra ,Lefkoşadaki İslam Lisesine devam ederek mezun oldu.Sonra Öğretmen Kolejine devam etti ve öğretmen oldu. İlk tayinim,1949-50 ders yılında,Çatalköy oldu.Ertesi sene; Hisarköy’e(Kammbili) nakledildi.Beş sene orda kaldı. Sonra Lefkara’ya tayin oldu ve beş sene de orda görev yaptı. Lefkara’dan sonra;terfi alarak Baf’ın Aydın(Ayyanni) köyüne gönderildi.Orda bir ders yılı kaldı. Ve Tatlısu’ya tayinim edildi.Tatlısu’da on sene kaldı.Çünkü Tatlısu’da iken,Türk-Rum savaşları başlamıştı.Orda hem Başöğretmen,hem TMT görevlisi,hem mücahit örgütünde çok hayati sorumlulukları olan bir görevli idi. 1971-1972 ders yılında Tuzla’ya aktarıldı.Bir yıl sonra ikinci bir terfi alarak,Beyarmudu’na(Pergama) nakledildi.Ve üç sene de orda hizmet yaptı.
1974 Barış Harekatından bir sene sonra ,köyü Lapta’ya gönderildi.Ve 10 sene de orda görev yaptıktan sonra emekli oldu. Öğretmenlikten başka bazı merakları ve hevesleri daha vardı.Onlardan biri gazetelere, çeşitli konularda yazılar yazmak; diğeri de yaşadığı ve işittiği konuları derlemek ve kitaplaştırmaktı. Her iki merakını ve hevesini,  tatmin edecek derecede gerçekleştirmemiş olsa bile ,kısmen geçekleştirmiş sayılırı.Ama aklımdan geçen ve üzerinde çalıştığım düşünceleri vardır. 1952 yılında evlendi. Altı çocuğu ve dokuz torunu var.

SUNA ATUN KİMDİR?

(Vuda,1949- 28 Eylül 2013)

21 Ocak 1949 yılında Lârnaka kazasına bağlı Vuda köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu oldu

1972 yılında Mağusa’da açmış olduğu özel eczanesinde çalıştırdı.

Çevre ve toplum sorunlarına olan yakın ilgi ve duyarlılığından hareketle, 1972-1990 yılları arasında Mağusa Çocuk Esirgeme Kurumu ve çeşitli Okul Aile Birlikleri Yönetim Kurulları’nda aktif görevler aldı.

1975 yılında eşi ile birlikte ithalat ve satış şirketi olan “A&S ATUN Ltd” adlı aile şirketini kuran Suna Atun, süreç içerisinde gruplaşan bu şirketin halen, yönetim kurulu üyesidir.

1994 yılında Denizcilik sektörüne de giren şirket, üç yük gemisi alarak yurt ekonomisine katkı sağladı. Suna Atun, KKTC’de işletmeci olarak öz sermayesi ile gemi alan ve gemilerin lojistik hizmetini yürüten ilk kadın armatördür.  

1998 yılında öncüsü olduğu Eski Mağusa’yı Koruma ve Yaşatma Derneği’ni bir grup arkadaşı ile birlikte kurdu, derneğin başkanlığına getirildi, görevini yürüttü.

Birçok uluslararası konferansa katılıp bildiriler sundu. Değişik kurumlarca ödüllendirildi.

21 Ocak 2001 tarihinde bir aile vakfı olarak, yine eşi ile birlikte SAMTAY [Suna ve Ata Atun, Mağusa Tarihini Araştırma ve Yazın Vakfı] VAKFI’nı kurdu; bu vakfın yönetim kurulu başkanı olduğu gibi, KIBATEK [Kıbrıs, Balkanlar, Avrasya Türk Edebiyatları] Vakfı’nın da kurucuları arasında yer aldı, KIBATEK Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı..

YAYIMLANMIŞ ESERLERİNDEN BAZILARI

Mağusa Haritasında Yüzlerinin ve Yüreklerinin İzdüşümleri Kalmış 116 İNSAN (Biyografiler), Ocak 2001 (Bülent Fevzioğlu ile)

Kıbrıs Türk Halk Edebiyatı’nda Destanlar ve Ağıtlar Üzerine Bilgiler - Belgeler - Araştırmalar Cilt 1,II,III, (2001-2002-2003) (B. Fevzioğlu ile).

Kıbrıslı Türklerde Sportif Etkinliklerin Başlangıcı ve Kıbrıs Türk Futbolundan Tarihsel Kesitler, Çalışma, Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayını: 2003. (B. Fevzioğlu ile).

 Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda Öykü’nün 107 Yıllık Kronolojik – Antolojik Tarihsel Süreci Cilt: 1, II,III, (2004, 2007, 2008) (B. Fevzioğlu ile).

*Kıbrıs Türk Hiciv Şiiri Antolojisi (1834-2004), 2005.

 Kıbrıs Kültürü Üzerine Belge ve Bildiriler (1), 2008.

Kıbrıs Türk Romanı.2011

 

Yayıma Hazırladığı Kitaplar :

* Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda Öyküleri ile Samet Mart (Sacit Tekin) 2007.

* Mermer Kadın (roman, 1949) Hikmet Afif Mapolar. 2007.

* Aşk Vadisi (roman, 1950) Hikmet Afif Mapolar, 2008.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.