banner913
banner932
banner1012

DECAMERON’UN KIBRIS HİKAYELERİ

banner1020

banner974
DECAMERON’UN KIBRIS HİKAYELERİ

banner971

1.  Birinci Gün Dokuzuncu Öykü

Gaskonyalı kadın Kudüs’te İsa Peygamber’in mezarını ziyaret ettikten sonra Kıbrıs üzerinden geri dönmeye karar verir. Ancak Kıbrıs’ta bazı kişiler tarafından hakarete uğrar. Bu olay karşısında hakkını aramak için krala başvurmayı düşünür ama herkes bunun boşa olacağını söyler. Çünkü Kıbrıs kralı çok vurdumduymaz birisidir. Başkalarına edilen haksızlıklar bir yana kendisine yapılan hakaretlere bile ses etmezmiş. Kadın krala şikayetini anlatamayacağını anlar anca bu seferde kralın kusurunu yüzüne vurabilmek için saraya gider. Kadın, krala hakkını aramak için gelmediğini sadece kral gibi vurdumduymaz olmayı öğretmesini ister. Kral bu söylenilenlere çok şaşırır ve kendisine gelir. Kadının uğradığı haksızlığı cezalandırmakla kalmayıp bundan sonra tahta yönelik her saldırıyı ve hakareti cezalandırmaya başlar.

İKİNCİ GÜN YEDİNCİ ÖYKÜ

   Mısır hükümdarı, kızını Garbo kralına gelin verir ancak gemi Mayorka adasına sürüklenir. Kız, Visalgo’nun eline düşer. Alatiel’i çok beğenen Visalgo ona içki içirip sarhoş ederek Alatiel ile birlikte olur. Visalgo’nun kardeşi, Visalgo’yu öldürüp Alatiel’i kaçırır. Ancak geminin sahibi olan iki kardeş Visalgo’yu gemiden atar. Kardeşler Alatiel’e sahip olabilmek için birbiriyle savaşırlar ve bir kardeş ölür. Gemi karaya iner. Mora prensinin akrabası olan Atina Dük’ü Alatiel’in güzelliğine kapılır. Bu yüzden Mora prensini öldürür, Alatiel’ i Atina’ya kaçırır. Atina Dük’ü Bizans İmparatorundan yardım ister. Ancak imparatorun oğlu Alatiel’ aşık olur ve savaşı unutup Alatiel’i kaçırır. Türklerin hükümdarı olan Osbeck kızı ondan alıp İzmir’ e döner ve evlenirler. Osbeck’ e savaş açılır bunun üzerine Osbeck karısını Antiokoya emanet eder. Antioko ile Alatiel birlikte olur. Osbeck savaşı kaybeder. Bunun üzerine Antioko kızı Rodos’a kaçırır. Antioko ölüm döşeğindedir bu yüzden sevgilisini Kıbrıslı bir tüccara emanet eder.Kıbrıslı tüccarda Alatiel ile birlikte olur. Kıbrısta Baf’ a yerleşirler. Alatiel babasının hizmetçisi olan Antigono ile karşılaşır.Antigono, Alatiel’e yardım ederek onu babasına götürür. Ancak Alatiel babasına yalanlar söyleyerek kimseyle beraber olmadığına inandırır. Alatiel Garbo kralı ile evlenir ve yıllarca mutlu bir ömür sürerler.

BEŞİNCİ GÜNÜN BİRİNCİ ÖYKÜSÜ

   Kıbrıs adasında Aristippo adındaki soylu adamın mankafa bir oğlu vardır. Adı Galeso’dur ancak ‘koca hayvan’ anlamına gelen Cimone bir kıza aşık olur. Bu kıza olan aşkı sayesinde kendisini geliştirir ve cesur, yiğit bir savaşçı olur. Cimone kızın nişanlandığını duyar. Kız evlenmek için Rodos’a doğru yola çıkar. Cimone sevdiği kızı kaçırmak için geminin önünü keser. Kızı alır ancak büyük bir fırtına çıkar ve gemi Rodos’ a sürüklenir. Rodoslular Cimone’ u hapise mahkûm eder. Cimone, Lisimaco adındaki  mahkûm ile bir olup düğünü basarlar. Kızları kaçırmayı başarırlar. Önlerine çıkan Pasimunda ve Ormista’ yı oracıkta öldürür. Cimone ve Lisimaco ganimetleri ve kızları alarak gemiye binerler. Lisimaco ve Cimone ülkelerinde mutlu hayat sürdürürler.

ONUNCU GÜN DOKUZUNCU ÖYKÜ

Salahaddin Eyyübi 1187 yılında Kudüs’ü ele geçirir. Haçlıların harekete geçeceğini duyan Salahaddin onları takip edebilmek için Avrupaya gider. Salahaddin tacir kılığına girmiştir ve Messer adında soylu birisiyle karşılaşır. Messer; Salahaddin’i ağırlar, ona kim olduğunu sorar. Salahaddin ise Kıbrıslı bir tacir olduğunu söyler. Bu durum Messer’ in hoşuna gider. Ayrılık zamanı gelir ve Salahaddin savaş için geri döner, hazırlıklara başlar. Savaş zamanı gelir ve Messer de Haçlı ordusuna katılmıştır.Akka da esir düşen Messer’i Eyyubi tanır ve ona gerçek kimliğini açıklar. Salahaddin, Messer’ i esirlikten kurtarır ve dostlukları sürüp gider.

DECAMERON YORUMU

İtalyan Boccacio Ortaçağ edebiyatının en büyük yazarı olarak kabul edilirdi.Çünkü Kıbrıs’ın hatta Lefkoşa ve Mağusa’nın Boccacio tarihindeki önemine ve ününe ışık tutmaktadır.

10 gün boyunca, 10 kişi tarafından anlatılan 100 öyküyü kapsamaktadır.

Komik, eğlenceli ve katoliktir. Decameron karamsar Ortaçağ karanlığına ışık tutar ve dalga geçer.

Decameron skolastik düşünceye karşı ilk yapıtlardan biridir. Bu özelliğinin yanında Decameron eğlendirici olduğu kadar da 14. Yüzyılın Batı hayat tarzını anlatan tarihi bir belge niteliği de taşır.

Ortaçağda Kıbrıs hem kışkırtıcı ticaret merkezi hemde dinsel dürtüler hasıl olurken ciddi bir rol oynar.

Kıbrıs’ ın toprakları verimli, tahıl ve şarabı bol ve ünlüdür.

Kudüs ele geçirilince Kıbrıs dini görevleri ifade etmek için kutsal toprakların gelip giden Hristiyanlara ev sahipliği yapar.

Böylece ada egzotik ve gizemli kültürlerle ticaretin kışkırtıcı merkezlerinden biri haline gelirken birçok kültüründe kesişme noktasıdır.

Adadan ‘Kıbrıs Soyluluğu’ şeklinde bahsedilir ve Kıbrıs cennete benzetilirdi.

Kıbrısın Ortaçağdan bu yana bu denli gözde bir yer oluşunun birden çok nedeni vardır. Örneğin ticaretin merkezi oluşu, dinsel açıdan önemli bir yere sahip olması gibi... Aynı zamanda Kıbrıs Haçlı seferlerininde harekat merkeziydi.

Hikâyelerde de görüldüğü üzere Haçlı seferleri, gemilerin uğrak yeri oluşu, Kıbrıs kralı gibi iyi kötü birçok açıdan ele alınabilmektedir.

Hikâyelerin bir diğer özelliği ise öğretici nitelikte oluşudur. Güldürü niteliğinin yanında öğütsel hikâyelerdir. Doğruyu yanlışı, dostluğu, azimli olmayı gösteren konular ele alınmıştır.

Kitap bu kadar başarısının yanında bir de sade, duru ve akıcı bir dille ele alınmış olması kitabı daha da okunur hale getiriyor.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.