Gelişmelere bakıyorsunuz da, ülkemizdeki yönetim sisteminin tıkanmış olduğu doğrultusundaki görüşlere katılmamak elde değil!
Bir seçim gerçekleştiriliyor, halk iradesini net bir şekilde ortaya koyuyor ama bazı siyasi yapılar bu irade doğrultusunda ülke siyasetinin önünü açmak yerine işlerine geldiği şekli ile “nasıl tıkayabiliriz” gibi bir pozisyonu tercih edebiliyorlar!
Bir ülkede siyaset keyfiyete tabi olduğu anda yozlaşma başladı demektir!
Keyfi kararlarla, mesnetsiz, dayanaksız ithamlarla tavırlar ortaya koymak, bunlarla halk iradesini kaldırıp çöpe atmak kimsenin haddine olmamalıdır!
Politika, malum tanımlama ile bir uzlaşma sanatıdır!
Politikayı bir uzlaşmazlık aracı gibi kullanmamak bulunduğu yeri hazmedemeyenlerin işidir.
Maalesef bu gün ülkemizde yaşananlarbunlardır!
Kehanette bulunarak, yeniden sandığa gitmek suretiyle ortaya çıkabilecek sonuçlar üzerine yorum yapmak istemem.
Yaşanan anormalliklere bakarak seçim ve halk oylaması yasası üzerinde değişikliklere gitmek, gerektiği takdirde düzenlemeler yaparak başkanlık rejimini hayata geçirmek, ülkemizde de uygulanır hale getirmek konuşulur oldu.
Birde %5 olan baraj çizgisini %10 değilse bile en az % 8 e çekmek farz oldu diye düşünüyorum.
Çoğulcu demokrasinin bir gereği de küçük, küçük dilimlerle halk iradesini içinden çıkılamaz parçalara bölmek değil, bunun yerine yakın ve benzer görüş ve düşünceleri bir araya getirecek politik zenginliği yaratmaktır!
Maalesef bizde peşine beş on kafadarı takabilen, tabela olarak asılı olsa bile bir siyasi parti yaratabilmektedir.
Sonrasında da üçü beşi bir araya gelerek kendilerini” Voltran” oldu zannetmektedir!
Öyle bir anlayışa sahip ülke konumundayız ki, mizahi bir anlayışla ortaya çıkan ”yeyinyeylim” sloganı 3250 oy alabilecek kadar prim yapabiliyor!
Sandıktan çıkan irade karşısında sisteme takoz koymaya çalışanlar ortaya konan bu kara mizaha konu teşkil etmekte, devlet politikalarının seviyesinin aşağılara çekilmesine vesile olabilmektedirler.
Ne yazık ki bunun hala daha farkına varamamışlar, ülkeyi karanlıklara gömme aracı durumuna düşmüşlerdir.
Köklü değişimin şart oluşu bundandır!
Buna öyle ya da böyle dur deme zamanı gelmiştir.
