Cumhurbaşkanı adayları, propaganda-aydınlatma-oy isteme turlarını yoğunlaştırdı.
Seçmenlerle karşı karşıya gelerek, sohbet toplantıları yaparak, seçildikleri takdirde neler yapacaklarını, ne planladıklarını anlatıyorlar.
En az iki aday, mal varlıklarını açıkladılar. Diğer adaylarla , halk önünde, TV ekranlarında buluşup tartışma önerilerinde bulundular.
Özersay ve Akıncı samimi tekliflerde bulunurken, diğer adaylar, Sibel hanım ve Eroğlu, Özersayın ve Akıncının önerilerini duymamazlıktan geldiler.
KKTC Cumhurbaşkanlığı için, bir dönem daha izin ve yetki isteyen Eroğlu, 77 yaşını aldı, seksenine merdiven dayamış durumda. Kıbrıs Türklerinin siyasi yaşamında önemli rol almış, liderlik yapmış, deneyimli birisi.
Cumhurbaşkanı olmanın avantajını ve olanaklarını bol bol kullanıyor.
Bana soran bazı seçmenler ve vatandaşlar, öğrenmek istiyor. Bu turları ve ziyaretleri, resepsiyonları, yemekleri kimin parasını harcayarak yapıyor diye.
Ben , nerden bilebilirim ki.
Seçmen ve halk, bizzat kendisine soramaz mı ?
Seçim kampanyası masraflarını bütün adaylar, açık ve net olarak açıklamalı. Şeffaflık bunu gerektiriyor.
Kimsenin, gizli saklı, şaibeli girişimleri ve çalışmaları olmamalı.
Hele, kimseyi, hiçbir rakip adayı çirkin biçimde karalamaya kalkmamalı. Kıırıcı, yıkıcı sözlerden, açıklamalardan, eleştirilerden, ithamlardan, ve dedi kodudan kaçınmaları en uygun davranış olmalı.
Propaganda ve turların, rakipleri kirletmek, karalamak, lekelemek amaçlı olmaması gerekir.
Her aday, neyi yapacağını, mevcut düzeni nasıl iyileştireceğini, proje ve programlarını açıklamalı. İşsiz gençler, dar gelirliler, sağlık, trafik, Kıbrıs sorunu hakkında neler yapabileceklerine, Halkı ve seçmeni inandırmaya bakmalı.
Söz verirken çok dikkatli olmalı. Yapamayacakları, gerçekleştiremeyecekleri sözleri vermemeli, halkı ve seçmeni aldatmaya kalkışmamalı.
Yıllardan beri seçmen ve halk nasıl aldatıldı bilmeyen öğrenmeyen kalmadı.
Yine benzeri metod ve taktiklerle , halkı uyutma, narkozlama, aldatma oyunlarından uzak durmalı..Esas olan, Kıbrıs Türk halkına ve ülkeye ne denli yararlı hizmet verebileceklerini anlatabilmeleridir.
Eski defterler karıştırılarak, rakipleri kötüleyerek seçim kazanılamaz.
Ali şunu yaptıydı, Veli bu kadar çaldıydı, Mustafa verdiği sözleri yerine getirmek bir yana- usulsüz maddi çıkarlar elde etti..... ve benzeri , kişileri ve ailelerini kötülemek , karalamak, hain ilan etmek hedef alınmamalı.
Ama, öyle görünüyor ki, şimdiden başlamış bazı adaylar.
Akıncı şunu yaptıydı, Eroğlu bunu yaptıydı, Sibel yeteneksizdir, Özersay güvenilmezdir ve Kıbrıs Türkünü satacaktır iddialarıyla, mesnetsiz konuşmalarla
Halkın ,seçmenin aklını karıştırmamalı. Ortalığı bulandırmamalı.
Bulanık sularda ve sisli havada avlanmaya çıkmamalı.
Bu ülkede, hiçbir politikacı Kıbrıs Türkünü satacak, Ruma teslim edecek güce ve niyete sahip değildir. Asla, öyle düşünceleri yoktur ve olamaz da.
Lütfen,
Tertemiz, şaibesiz bir seçim gerçekleştirilsin.
Oy satın almak girişiminden, seçmene, ona buna golifa dağıtmak, bulgur, şeker, pirinç, makarına vs. dağıtarak oy dilenilmesinden uzak durulmalı.
En önemlisi, kırıcı-yıkıcı- karalayıcı olunmamalı. Ülkeye ve halkın geleceğine zarar verilmemeli.
Bütün adaylara , şimdiden kolay gelsin, başarı dileklerimle.
Yalnız, vurgulamadan edemeyeceğim. Halkımızın ve seçmenlerimizin vicdanlarını , eskiden yaşandığı gibi, parayla satın almaya kalkışılmasın.
Geçmişte oylarını satışa çıkartanlar da çok iyi düşünsün.
Adaylar da, Serdar Denktaşın, geçmişte bizzat itiraf ettiği , “onlar da satın aldı , ben de oy satın aldım” durumlarına düşmemeye özen göstersin.
