Suyun fiyatının ne olacağıyla ilgili keşif raporlarından en sonuncusu da 2 Cumhurbaşkanı , CTP Genel Başkanı sayın Talattan geldi!
Sayın Talat o denli iddialı maliyet hesaplamasına gitti ki, Elektrik Mühendisliği diplomasını ortaya attı ve “diplomamı yırtarım” dedi!
Sayın Talat inada girip diplomasını yırtsa bile yenisini alması çok kolay .
Bir zayi ilanı verdimi, yenisini alabilir!
Ya vatandaşın durumuna ne demeli? Vatandaşın durumu bir kartona yazılmış belgeyi yırtıp atmakla sonlanmıyor. Bilhassa Lefkoşalı, halen dağıtılan sıvıyı kullanmaya devam ettiği takdirde her türlü hastalığa açık süreç devam edecek değil midir?
M.A.Talat su maliyetini hesaplarken kullandığı miktarlara baktım. Sanki de uzay matematiği.
Örneğin “araç ve işletme maliyeti 0.9krş.Bu zamanda!
Personel maliyeti (84 kişi)ton başına 0.084 krş.
Arıtma tesisi gideri 4 krş ve devam edip giden böylesi komik miktarlar ortaya atılarak toplam hesap maliyetini 69 krş!
Türkiye yatırım için para aldığı takdirde ise Talat toplam 1.25krş luk bir maliyet hesaplamış.
Bir başka hesaplama ise Lefkoşamızın değerli Belediye Başkanından geldi.
Türkiye den gelen sunun Belediyelere satış tutarının 2.30 olması halinde Belediyelerin masrafı da ilave edildikten sonra ortaya çıkacak rakamın 5-6 TL olacağını belirtti!
Türkiye den kaynağından gelen su 2.30 TL ama belediye deposundan vatandaşa ilave edilecek masraf 2.7 ya da 3.70TL.
Vay guzzum vay!
Ey vatandaşlar, kimlerle dans ettiğimizi görmemiz bakımından çok önemli bir süreçten geçiyoruz! Bu nasıl bir maliyet hesaplamasıdır doğrusu içinden çıkamadım. Acaba kalem, kalem bir detay verilse de, biz de bilgilensek acaba nasıl olur?
Bir başka önemli başlık!
İşin Türkiye düşmanlığına kadar vardırılmak istendiği, suyun kim tarafından yönetileceğinin polemik unsuru yapıldığı bir ülkede, acaba akıtılacak suyun çok kıymetli olduğunun hesabını düşünen, önlemini alma gayreti gösteren, yapan çıkacak mı?
Suyun bir defa kullanılıp toprağın derinliklerine salıvermek yerine, akıtılan ve kullanılan suyun tasarruf ilkeleri çerçevesinde defalarca kullanılmasına olanak verecek çalışmalar yapıldı mı, ya da yapılacak mı?
Türkiye den gelen su bir tarafa, acaba oluklardan akan su da dahil, ülkedeki tüm suların kontrollü kullanımına ve bir kez değil birçok kez bir işe yaramasına olanak verecek çalışmaların yapılması düşünülüyor mu?
Yapılmamışsa en yakın zamanda uzmanlara müracaat ederek su kullanımında tasarruf ilkeleri gözetilerek bir sistem yaratılmalıdır. Aksi takdirde Anavatanın tüm suları KKTC ye çevrilse, su akacak bizler de öylece baka kalacağız!
