banner913
banner932
banner1012

“Kamu” maliyesini ayakta tutan “özel”in emekçileri…


Hasan KAHVECİOĞLU

Hasan KAHVECİOĞLU

Okunma 22 Ocak 2019, 14:34

Hafta birinci günü… İşyerinin kapısını açar açmaz, karşısında “fatura” dağıtan belediye görevlisini buluyor…

Dakika bir… Gol bir…

Alıp bakıyor… Çeşit çeşit vergiler…

Üstelik geçen ay ödemeyi ihmal etmiş…

Altına “gecikme zammı”nı da ilave etmişler…

Madde madde inceliyor…

Bir aldığı “hizmet”idüşünüyor, bir de ödeyeceği parayı…

“Vicdan” terazisinde tartıyor… Vicdanına sığdıramıyor…

Kapının önüne çıkıp avazının çıktığı kadar “Harram olsun vicdansızlar” diye haykırası geliyor…

Susuyor… Yutkunuyor… “Vicdan”ını bastırıyor…

Ertesi sabah, “eşşekeşşek” pardon, 1974’ten sonraki deyişle “Paşa Paşa” belediye veznesine gidiyor…

“Sistem bozuk, para alamayız” diyorlar; bugün git, yarın gel…

“Ulan vicdansızlar” diye bağırmak istiyor ama elini “vicdan”ına koyuyor…

Bastırıyor, susuyor, yutkunuyor…

Bu “vicdan” derin devlet gibi bir şey… “Hür”lüğünü diplerde yaşıyor da, sesini başka “vicdan”lar bastırdığı için, ortalıklarda afra tafra atamıyor…

***

Öğleden sonra “muhasip” arıyor…

“Bu ay, stopaj arttı… Bir yüzlük kadar…”

Ertesi sabah Vergi Dairesi’ne çeki 100 lira fazla yazması gerekiyor…

“Harram olsun” diyor ama;ağlaya sızlaya çeki yazıyor…

“Vicdan”ı hür olsa, vicdanı ne isterse onu yapabilecek olsa, elbette her ay bu “stopaj”ı vermeyecek… Ama “gık”ı çıkmadan Paşa Paşa yazıyor çeki…

***

Ertesi gün bankadan arıyorlar…

“Bir set onay belgesi istiyoruz” diyorlar…

“Elbette” diyor…

Eskiden olsa bu “devlet” bu belgeleri kolayca ve parasız veriyordu…

Ama şimdi yağma yok… “Zamlı Harç” ödeyeceksin…

“Vicdan”ına sorsa, okkalı bir küfür yiyecek…

Susuyor, yutkunuyor; Kuzu Kuzubu “dolaylı vergi”yi de tıkır tıkır ödüyor…

***

Ayın 15’i geliyor… “Kira stopajı”nı yatırma günü…

Eskiden, birkaç aylığı biriktirip öyle yatırıyordu…

Şimdi ona da “gecikme zammı” geldi.

Paşa Paşa, Maliye’nin yolunu tutacaksın… Park yeri arayacaksın… Forma dolduracaksın, kuyruğa gireceksin, vezneye “devlet”in vergisini takır takır yatıracaksın…

“Vicdan”ın sesine sakın kulak verme… Ona kalsa “siktir et” diyecek… Aman sakın dinleme… Sana “devlet”inin çektirdiği eziyet bir gün “ballı börek” olarak geri döner…

Sen her ay, Maliye kuyruklarına takıl, vergini öde, vicdanını bir güzel rahatlat…

***

Sonra ayın 20’si gelecek…

Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı’na primleri yatırma günü…

Son beş altı aydır sürekli artıyor primler…

“Yerel istihdamı destekleme fonu”na senin de katkıların artıyor…

Bu fonu “icat” edenler sana sormadı, yatırdığın prim durmadan artıyor, bunu da hesaba katan yok…

Ödediğin primler, milyonlarca liralık fonlar oluşturdu. Şimdilerde bu fonları “sendikalı” olmayı kabul eden işverenlere dağıtıyorlar. Senin de bu çorbada bir tuzun oluyor…

Hem de ne tuz… Okkalı…

Vicdana kalsa;keyfine kalsa, her ay bu “devlet”in, senin cebine soktuğu elini bir tutarsın…

“Yavaş gel” dersin… “İnsaf” dersin…

Ama koşa koşa, her ayın yirmisinde Paşa Paşa gidip iki ayrı dairede kuyruğa giriyor ve çatır çatır bu primleri yatırıyorsun…

“Vicdan” meselesi… Yurttaş vicdanı bu olsa gerek…

***

Yaptığın iş o kadar hassas ki bu “devlet” senden bir de “temiz kağıdı” talep ediyor…

Ona da, “gık”ın çıkmadan, tıpış tıpış şahsen başvurmak zorundasın… Önce fotoğrafçıya git, fotoğraf çektir, Polis’e git, forma doldur, fotokopi çektir, imza at ve bekle…

Üstüne de zamlı bir pul yapıştırmalısın formanın…

Artış yüzde 30’un üstünde… 41 liralık pul…

Bu “devlet”te “Vicdan” olsa, bu kadar bürokrasi, bu kadar pul, bu kadar masraf çıkarmaz diye düşünebilirsin…

Vicdanın hür ve dilediğin kadar düşün…

Ama Paşa Paşa gidersin…Hepsini bir tamam yaparsın… “Gık”ın çıkmaz… Çıksa da kimse görmez… Duymaz…

Sende de maşallah ne kocaman vicdan varmış…

***

“Devlet”ine küçük küçük paracıklar taşıyorsun ya; sakın “vicdan” yapma…

Yüzde 20’den alacaklar, yüzde 80’e üleştirecekler…

Bak; bu “kuruşçuklar”seçtiğin politikacıları, Ankara’ya muhtaç etmiyor…

Hükümetimiz, bu kuruşçuklar sayesinde 13. maaş ödüyor, ocak sonu kamu çalışanlarına artış yapabiliyor…

Bu; “altında kalanın boynu kopsun” rejimidir diye sakın yakınma…

Vicdanını temiz tut… Tüm bunları kaldıracak kadar geniş ol…

***

Bütün bunların üstüne üstlük, sürdüğün arabanın “seyrüsefer”i de bu bol ödemeli günlerine denk gelmişse, işte o zaman “vicdan”ı dizginlemek çok zordur…

Eskiden,  otomobilin eskidikçe vergisi azalırdı, şimdi artıyor…

Onu da, tıkır tıkır ödeyeceksin…

Bulup buluşturup “devlet”imizinayağına kadar gidip, kuyruğa girip, hazinesine sen de karınca kaderince bir katkı koyacaksın…

“Vicdan”ın çığlık mı atar, sızlanıp ağlar mı; ödeyemem yok, ödeyeceksin…

***

Bir de küçücük bir işletmen varsa, düzgün biçimde fatura kesiyorsan, her ay bu kestiğin faturaların KDV’lerini biriktirecek, devlet adına topladığın bu paracıkları götürüp devletin hazinesine yatıracaksın…

Ben kamu görevlisi değilim, maliye memuru hiç değilim… Neden sizin için para toplayayım diyemezsin… “Devlet”in sana bu görevi vermiş… Vicdan yapmak yok…

Hepimiz “devlet”iz… “Devlet” kamu maaşlılarındır…

***

Hele bu koşuşturma içinde, aceleye gelip, ayağını benzine biraz fazla bastın mı, düğün salonlarının oradaki kameralar ensene yapışırlar…

Onlardaki “vicdan" tamamen metalik… Görevleri bütçe açığını kapatmak…

Kapıya gelen yabancı emekçi çocuk, bir polis edasıyla “ceza kağıdı”nı sana imzalatırken bile sükunetini dizginleyeceksin…

“Harram olsun” diye bağırmak geçse de içinden, vicdanını bastıracaksın…

Çatır çatır, kuzu kuzu, paşa paşa onu da şahsen gidip polisin veznesine yatıracaksın…

“Kamu çalışanı” değilsen, kendi yağınla kendi ciğerini kavuran bir küçücük işletmeye sahipsen; başına her daha da “beteri” gelebilir…

Kamu bütçesinin “açıklarını” sen kapatacaksın… İşine gelirse…

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.