İngiltere’nin AB’den çıkıp çıkmamasına ilişkin referandum 23 Haziran 2016’da gerçekleşmişti. Referandumda alınan sonuç şöyleydi; İngiltere’nin AB’den ayrılmasına evet diyenler yüzde 51.9, İngiltere’nin AB’de kalmasını isteyenler yüzde 48.1. Bu sonuca göre ayrılmaya evet diyenler, hayır diyenlerden bir milyon daha fazla oy vermişti. İngiltere Başbakanı, Muhafazakar Parti Başkanı Theresa May’in AB ile vardığı Brexit Anlaşması 15 Ocak 2019’da Parlamento’da 202’ye karşı 432 oyla reddedilmişti. Referandum kararı halkın istediği sonucu gösteriyorsa, May, neden yaptığı anlaşmayı Parlamento’nun onayına sundu? İngilizler herşeyi kendilerine göre doğru yapmak ister de ondan. Hem zaten ayrılık için hazırlanan anlaşmanın Parlamento’dan onay alması kadar doğal bir şey olamaz. Parlamento’daki bu yenilgiden sonra May, Ana Muhalefet İşçi Partisi’nin verdiği güvensizlik önergesiyle ilgili oylamada 325 milletvekili güven oyu verirken, güvensizlik oyları 306’da kaldı. May, bu sonuçtan sonra biraz rahatladı.
Parlamento’da reddedilen Brexit Anlaşmasının ardından “anlaşmasız brexit” seçeneği gündeme geldi. Böylesine anlaşmasız bir ayrılma pek de mantığa uygun görünmüyor. AB, İngiltere’nin en büyük ticari ortağı konumunda. İngiltere’nin ihracatının yüzde 44’ü, ithalatının da yüzde 53’ü AB ile yapılıyor. İngiltere’nin AB’den ithal ettiği en önemli temel ihtiyaç kalemini tıbbi malzeme ve ilaç teşkil ediyor. Bu alanda yüzde 90 oranında dışa bağımlı olan İngiltere, bu oranın yüzde 45’ini AB’den karşılıyor. İhracat ve ithalat yüzdelerine bakıldığı zaman, İngiltere’nin AB’den “anlaşmasız ayrılması” hemen hemen imkansız görülüyor. İki tarafın da çıkarları söz konusu.
İngiltere Başbakanı May’in B planı, (ki bu B planı 25 Ocak, 2019’da oylanacak) Parlamento’nun reddettiği A Planı iyileştirilerek ve değişikliklerle daha cazipleştirilmiş bir plan olacak. Ezici çoğunlukla A planını reddeden Parlamento’nun B planını da reddetmesi olası mı? Bu oldukça güçlü bir olasılık. Nedeni açık. İşçi Partisi’nin amacı işi tekrar referanduma götürmek ve sonunda AB’den çıkışı önledikten sonra genel seçime giderek Muhafazakar Parti’yi ve May’i iktidardan indirmek. Ancak Parlamento’da çoğunluğu elinde tutan Muhafazakar Parti’nin, May’in A planına hayır diyen oldukça kabarık milletvekili sayısının, bu kez Başbakanı ve B Planını destekleyebileceğini düşünürsek, İşçi Partisi’nin iktidar hayalleri suya düşer... İşçi Partisi’nin parti çıkarlarını ülke çıkarlarının önünde tutmakla büyük bir hata yaptığını iddia edenler de var. Edinilen bilgilere göre, İngiltere AB’den ayrılırsa, bu kuruluştan çıkma planları yapan 4 ülke daha var. Bunlar Bulgaristan, Romanya, İtalya ve İspanya...
