İçerisinde bulunduğumuz futbol sezonunun ilk yarısı kapanırken her kademeye, bol adaylı bir lig yaşadığımız meydanda. Zirveyi en az altı takım kovalarken diğer on takım düşme sancısı içerisinde bulunmaktadır…
Geçen haftaki yazımda da belirttim, iki hedefte de sonucu önümüzdeki transfer ve/veya kiralık süresinde yaşanacak gelişmeler belirleyecektir. Bunun işaret ettiği belirsizlik, bizleri pek tabi ki zorlamaktadır. Örneğin bu süreyi başarılı bir şekilde tamamlayan, liderden 10 puan geride olan sekizinci sıradaki takım dahi ligi, şampiyon olarak tamamlama şansına sahiptir.
Bu yıl ligimiz, geçmiş yıllara nazaran daha kalitesiz geçmesine karşın daha heyecanlı ve çekişmeli geçtiği bir vakadır. Takımlarımızın tümüne baktığımızda geçmiş yıllardan çok daha fazla puan kaybettiklerini görüyoruz. Hem daha fazla puan kaybı yaşayacaksın hem de şampiyonluk potasında olacaksın! Düşünebilecek bir olgu mu bu? Oluyor işte! Yenicami geçen yıl bu günlerde 7 puan yitirirken bu yıl 15 puan yitirmesine karşın yine ligin lideridir! GAÜ Çetinkaya geçen yıl 13 puan yitirirken bu yıl 15 puan yitirmiştir. Gençler Birliği ise geçen yıl 19 puan yitirirken bu yıl 18 puan yitirdi, ancak bu kez zirvenin ortağı! Doğan Türk Birliği 16 puan yitirmesine karşın bu yıl eksi 15 puanla şampiyonluk potasının bulunmaktadır. Şampiyonluk hedefleyen diğer takımımız Küçük Kaymaklı ise geçen yıl 18, bu yıl 15 puan yitirerek geçen yıldan daha iyi bir performans sergilemiştir. Binatlı’nın durumu ise farklılık gösteriyor, geçen yıl kaybedilen 25 puana karşı bu yıl kaybedilen puanlar sadece 16, fark bu işte!
İlk yarı kapanırken en başarılılar kim diye kendi kendime sordum ve şu yanıtı verdim. En başarılı müesseseler Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ve Yenicami altyapısıdır. Yenicami Altyapısı yetiştirdiği futbolcularla tüm takımlar yanında Türkiye takımlarını da besler duruma geldi. Elde ettikleri şampiyonlukları saymıyorum bile. Bütün içtenliğimle tebriklerimi sunuyorum.
KTFF, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu bu yıl bir başka çalışıyor. Boş işleri bir kenara bırakarak öncelikli işi olan futbolumuzu geliştirme çabası içerisine girmiş görünüyor. Kendilerinin de inanmadığı, olamayacağını, olmayacağını kesin kez bildikleri, bazılarının seyahatlere, bazılarının ise siyasi ikballere dayanarak sürdürdükleri uğraşlardan vazgeçmeleri, Sertoğlu federasyonunun önünü açmış, futbolumuzun gelişmesine yararlı girişimlerin başlamalarına vesile olmuştur. Eksik bıraktıkları tek olgu, TC Futbol Federasyonu ilişkilerini geliştirmemelerdir. TC Futbol Federasyonu’nu FIFA’ya şikayet eden mektuplarını geri çekmemiş olmaları en büyük handikaplarıdır. Bunu da düzelttikleri takdirde futbolumuzun önü daha da açılacak ve hedefe yaklaşmamız daha da kolay sağlayacaklardır.
