Yoğun ağaçların arasında tiz çığlıkların duyulduğu ormanlardan, yüzlerce ölünün bulunduğu ürpertici alanlara kadar ve hiç de korkaklara göre olmayan 5 orman...
Epping Ormanı, Essex, İngiltere:
Büyüklüğü ve ağaçların sıklığı sebebiyle birçok suçluya bir sığınak ve birçok ölüye de mezar olan bu orman için kötü bir şöhrete sahip diyebiliriz. Eppring Ormanı’nda 1960’dan bu yana cinayete kurban gitmiş çok sayıda ölünün ortaya çıkarıldığını göz önünde bulundurduğumuzda bu ormanın adının ürpertici ses ve korkunç hikayelerle anılması hiç de şaşırtıcı değil.
Aokigahara Ormanı (İntihar Ormanı olarak da bilinir):
JaponyaFuji Dağı’nın eteklerinde huzurlu görüntüsüyle görenleri etkileyen bu ormanın hiç de iç açıcı olmayan bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Aokigahara, dünyanın en popüler intihar alanlarından biri. Sadece 2010 yılında 247 kişi bu ormanda intihar etmeye kalkıştı ve onlardan 54’ü bu girişiminde başarıya ulaştı. Kimi insanlar ormanın böyle bir alana dönüşmesini Japon mitolojisinde Aokigahara’nın şeytanlar ile ilişkilendirilmesine bağlıyor.
Pine Barrens, New Jersey:
Pine Barrens, kapladığı alanın büyüklüğü sebebiyle önem arz ediyor. Koloniler döneminde de bu alan birçok kereste ve kağıt fabrikasına ev sahipliği yapmış. Pennsylvania’da kömür madenlerinin açılması sonucunda ise birçok insan Pine Barrens ve çevresindeki birçok köyü terk etmeye başlamış ve arkalarında doğaüstü hikayeleriyle bir hayalet şehir bırakmışlar. Pine Barrens’ın en ünlü sakini ise Jersey Şeytanı. Efsaneye göre, bu yaratık 1735 yılında derimsi kanatlara, bir keçi başına ve toynaklara sahip bir şekilde o bölgede belirdi. Bu yaratığın belirli aralıklarla hayvanları katlettiği ve bölgedeki sakinleri büyük bir korkuya sevk ettiği biliniyor.
Hoia-Baciu Ormanı:
Romanya1968 yılında orduda çalışan bir teknisyenin bu ormanın üzerinde dolaşan bir UFO fotoğrafı çekmesinin ardından Hoia-Baciu, dünya genelinde paranormal bir şöhrete sahip oldu. Bu bölge aynı zamanda “Transilvanya’nın Şeytan Üçgeni” olarak da anılıyor. Çünkü kimi insanlar bu ormana gezmeye giden insanların ortadan kaybolduğuna inanıyor. Bu ormanın içinden geçen bazı insanlar ise o süreçte şiddetli kaşıntı, mide bulantısı ve anksiyete nöbeti geçirdiğini iddia ediyor.
Kara Orman, Almanya:
Köknar ağaçlarının sıklığından güneş ışığının zorlukla içeri süzülebildiği bir orman burası, neden “kara” sıfatını aldığı da aşikar. Bu orman etrafında şekil bulan hikayeler için ise paranormal olmaktan çok fantastik bir hayal dünyasının ürünü diyebiliriz. Beyaz bir at üstünde dolaşan başsız bir adamdan, kadınları kaçırıp onları sualtındaki sığınağına götüren krala ve hatta ormanda gizlene kurt adamlara kadar birçok hikaye kulaktan kulağa dolanıyor diyebiliriz. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda, Grimm Kardeşlerin birçok masalının neden burada geçiyor oluşunu hala merak edenler olur mu aramızda?
