banner913
banner932
banner1012

Şamanizimden Bugüne 17 Türk Adeti

banner1020

Her toplumun kendine özgü geçmişten günümüze taşıdığı adet ve gelenekleri vardır. Türkiye’de de, kökenleri yüzyıllar öncesine dayansa da, Tengrizm ve Şamanizm’den kalan ve hala uygulanan birçok adet ve gelenek bulunmaktadır. İşte bunlardan bir kaçını sizler için derledik…

banner974
Şamanizimden Bugüne 17 Türk Adeti

banner971

1. Su dökerek uğurlamak

Eski Türklerdeki Şamanizm inancından günümüze gelen bir adettir. “Su gibi rahat gidip, gelinsin.” amacıyla uygulanır.

2. Ağaçlara bez parçaları bağlamak

Dilek tutarak ağaçlara bez parçaları veya çaput bağlanması çok eski bir Şamanizm geleneğidir.

3. Kurşun dökmek

Şamanlar bu ritüele ”Kut Dökme” anlamına gelen ”Kut Kuyma” adını vermişlerdi. Bu işlem, kötü ruhların olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amaçlı uygulanırdı.

4. Tahtaya vurmak

İstenmeyen bir olay duyulduğunda, ”Şeytan kulağına kurşun!” diyerek bir tahtaya üç kere vururuz. Bu da aslında kötülüklerden korunmak için yapılan Eski bir Şaman geleneğidir.

5. Mezarların önemi

Şamanizm’de ölülerin, ailenin vefat etmiş büyüklerin, suyun, ormanın ve yardımcı ruhların Şaman’a yol gösterdiğine inanılır. Günümüzde mezar, türbe, ve benzeri yerlerin ziyareti ve bunlardan medet umulması da bu inanç sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır.

6. Köpek ulumasının uğursuz sayılması

Anadoluda köpeklerin bazı olayları önceden hissettiklerine ve bunu uluyarak anlattıklarına inanılır. Genellikle uğursuz olarak yorumlanır. Şamanizm’de ise köpeklerin, yaklaşan ruhları hissettiğinde uluduğuna ve ulurken gösterdiğinin kişinin çok yakında öleceğine inanılır.

7. Nazar inancı

Bazı insanların sıra dışı özellikleri olduğuna ve bakışlarının karşısındaki kişilere rahatsızlık verdiğine inanılır. Bunu önlemek için nazar boncuğu vb. takılır. Aslında bu da çok eski bir Şamanizm inancıdır.

8. Dini unsurların müzik ile bir arada kullanılması

Şamanlar ayinlerinde daima enstruman kullanmışlardır. Müziksiz bir ayin düşünülemez. Günümüzde okunan Mevlit ve İlahiler sadece

Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlardır.

9. Kilim desenleri

Şamanların giydiği giysilerde yılan, akrep, kunduz vb. yabani hayvan şekilleri bulunurdu. Bu sayede o hayvanların yaklaşmayacağına inanılırdı. Bugün Anadolu’daki Türkmen köylerinde dokunan kilimlerde bu izleri görmek mümkündür.

10. Ölen kişinin üzerine bıçak konulması

Şamanizm’de demirin kutsal olduğu idüşünülür ve kötü ruhları kaçırdığına inanılır.

11. Kapı eşiğinden sağ ayak ile geçmek

Anadolu’da birçok bölgede karşımıza çıkan ritüel, hala daha Orta Asya’da yaşayan Şamanlarda görebileceğiniz bir adettir.

12. Ölen kişilerin ardından yemek ve helva yapılması

Yuğ törenlerinden kalma bir Şaman geleneğidir.

13- Kırmızı Kurdele

Gelinliğin üzerine bağlanan kırmızı kurdeleler, nişan törenlerinde yüzüklere bağlanan kırmızı kurdeleler, okumaya yeni geçmiş çocukların yakasına takılan kırmızı kurdeleler; hep uğuru ve kısmeti temsil eder. Ayrıca kötü ruhların şerrinden korunma sağladığına inanılır.

14- Dilek Tutmak

 Dilek tutmak da Şamanizm kökenli bir davranış şeklidir. Tabiat ruhlarının dileklerin gerçekleşmesine aracılık ettiğine inanılır.

15-  Su içerken Kafanın Desteklenmesi

 Bu da bir Şaman geleneği kalıntısıdır. Şöyle ki, su içerken insan akli başından kaçabilir diye kafa elle tutulurmuş.

16- Birisi Öldükten Sonra Belirli Aralıklarla Toplanmak

Birisi öldükten sonra evinde toplanıp dua okumak, bu toplanma işini 7, 21, 40 günde bir tekrarlamak gibi eylemler de Şaman kültüründen kalmadır. Eski Türk inanışına göre ruh fiziki bedenini 40 gün sonra terk etmektedir. Vefat edenin “40’ın çıkması” deyimi vardır. Şamanizm’de ölen kişinin ruhu evi terk etsin, göğe yolculuğuna başlasın, öteki ruhlar doluşmasın diye insanlar ölen kişinin evinde toplanıp ayin yapar, yas tutarlar.

17- Çocuklara Doğadan Esinlenen İsimler Koymak

Orta Asya Toplulukları (Eski Türkler) doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Tabiat güçlerine itikad, hemen hemen bütün halk dinlerinde mevcuttur. Fiziki çevrede bulunan dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklarımıza verdiğimiz isimlerin birçoğu da bu derin bağlardan kaynaklanmaktadır.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.