Karşımızdakiler, BM başrolde olmak üzere Rumlar ve destekcileri, bu sütunlarda 4-5 hafta önce üzerinde önemle durduğum tehlikeli bir senaryoyu tekrar gündeme getirdi. Bize gelen haberlere göre, BM “Kıbrıs Sorunu”ndaki hedefinin bir “stratejik anlaşma” olduğunu belirlemiş durumda... Bu arada BM’nin “aşırı senaryolar” da içeren çeşitli formüller aradığı da haberler arasında yer aldı. Anlaşılan o ki, BM müdahillerin geri dönemeyeceği ve detayları görüştükten sonra planı referanduma sunacağı bir “ara anlaşma” imzalanması hedefine odaklı. BM, müzakerelerin bugüne kadar yapıldığı şekilde yeniden başlamasına izin vermeyecekmiş... Demek oluyor ki BM, Rumlar ve diğerleri, Rumların bir an önce gerçekleşmesini istedikleri “federasyon” çözümüne ulaşmak için “medo zori” (zorla) bir “ara anlaşma”yı KKTC’ye kabul ettirmek için çaba harcamaya devam edeceklerdir.
KKTC’nin, Rumların istediği ve KKTC Devletinin ortadan kalkmasını hedefleyen sözügeçen ve üstelik zorla kabul ettirilecek bir “ara anlaşmaya” evet demesi söz konusu olamaz. Gazete haberlerinde, Türk tarafının bu dönemde birinci önceliği olmayan “Kıbrıs Sorunu”nda, müzakerelerde başarı elde edilemezse iki devletli bir konfederasyona yöneleceği de belirtilmiş. Efendim neymiş? BM prosedürü değiştirmiş ve “müzakereler” eskiden yapıldığı şekilde gerçekleşmeyecekmiş... Yani bunun Türkçesi ne biliyormusunuz? Rumların çok istediği ve KKTC Devletini ortadan kaldıracak bir “ara anlaşma” imzalanacak ve bu “ara anlaşma” KKTC’ye zorla kabul ettirilecek. İşte siz sayın okurlarıma 3-4 hafta önce yazdığım yazıda anlattığım “stratejik anlaşma” bu. Yani bu “ara anlaşma” ile KKTC Devleti ve halkına çözüm için tek model olarak iki bölgeli, iki toplumlu “federasyon” önerilecek. Bunun Türkçesini de hemen yazalım. KKTC Devleti ortadan kalkacak ve Kıbrıslı Türkler bir azınlık toplumu olarak Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliği altında yaşamaya mahkum edilecek.
Sürekli olarak bu sütunlarda tekrar ve tekrar vurguladık. BM ve Rumların en büyük hedefi 35 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletinin ortadan kalkmasıdır. Neden mi? Çok basit, KKTC ortadan kalkmadan “federasyon çözümü” gerçekleşemez... Yalnız hem BM hem de Rumların unuttuğu bir gerçek var. KKTC Devleti, Uluslararası Hukukun kendisine verdiği haklar çerçevesinde egemenlik haklarını kullanabilir ve bu egemenlik hakkını kullanmalı. Yani KKTC Meclisinin alacağı bir tanınma kararı ile bu “medo zori” senaryolarına bir son verilebilir. İşte bütün mesele burda. Yani kısacası, KKTC Devleti ya tanınma yoluna girecek, ya da bu yeni berbat senaryoya boyun eğecek...
