1. “Anne akşam bi mantı mı yapsan..” denildiğinde masada biten mantı
Ders çalışırken annenin salondan getirdiği yanarlı dönerli meyveler, öğrencilikte yerini sabah akşam menemene bırakır. Özellikle mutfağa zamanında merak salmamışsanız işiniz zor. Evden çıkarken “akşam ne pişirmemi istersin” diyen annenizden uzaktayken, evde nasıl bir konfora sahip olduğunuzu anlayıp üzülüyorsunuz.
2. Her daim arkandan toplanan temiz pak bir oda
Nerede o ortalığı dağıtıp dağıtıp… Sonra da “Anneeee yeşil tişörtümü gördün müüüü?” diye gönül rahatlığıyla sorduğunuz günler; nerede şimdiki evinizin ortasından Western filmi çalısı misali uçuşan tozlar, pamukçuklar. Oysa evinizde utanmasanız kapınıza “do not disturb” kartı asacak haldeydiniz. Meğer ne büyük lüksmüş o günler.
3. Fatura, kira, aidat gibi dertlerin olmadığı bir hayat
Okul çıkışı arkadaşlarınızı da toplayıp eve geldiniz. Kapıdan içeri girdiğiniz an bir de farkettiniz ki elektrikler kesik. Neden? Çünkü faturayı ödemeyi unuttunuz. Bu işlerle de daha önce kendiniz ilgilenmediğiniz için unuttunuz tabii ki.
4. Yerin 3 kat altı yerine göğsünü gere gere “ben burada yaşıyorum” diyebileceğin bir yer
Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için kot 2, kot 1 daireler neredeyse öğrenci evi olarak tahsis edilmiş, tüm öğrencilere minik Harry Potter muamelesi gösterilmiştir.
5. Doğalgaz, elektrik ve su açtırma işlemleri için tüm şehri dolaşıp sokaklarda heder olmamak
Bir ev tuttunuz. Geriye ise belki ev tutmaktan da zor kısmı kaldı. Bir elektriği açtırmak bir doğalgazı nereden açtırıyorduk derken bir bakmışsınız bütün şehri dört dönmüşsünüz.
6. Demirleri batan ranzadan hallice bir yatak yerine konforlu bir yatak
Öyle ki idareten aldığınız yatak bir süre sonra sırtınıza hiç hoş gelmeyecek ve belki de gelecekteki bel, omuz ve sırt ağrılarınızın başrolünü üstlenecek. Günü kurtarayim derken sırtınıza bu denli zarar verip “ah keşke evdeki yatağım gibi rahat bir yatağım olsa” diyip durursunuz.
7. Ev arkadaşınızın açtığı yüksek ses yerine sessizce ders çalışabileceğiniz huzurlu bir ortam
Ev arkadaşınızın heyecanını siz de biz de anlıyoruz. Sonuçta yıllarca çalıştığı sınavı kazandı. Fakat kendisinin kaçırdığı bir şey var. Geleceğiniz için en son adımı bu sınav ile atmadınız. Belki de mücadele daha yeni başlıyor. Bunun için de hem kendisinin müziği kapatıp biraz ders çalışması hem de sizin huzurlu bir şekilde sınavlara çalışmanız lazım. Onu ne kadar uyarsanız da anlamıyorsa huzurlu bir ortamın önemini bir kere daha işte tam da o zaman anlarsınız.
