banner913
banner932
banner1012

80’lerden 90’lara TV Sunucuları

banner1020

Siyah–beyaz tek kanallı 80’lerden renklenen 90’lara uzanıyoruz. Ekranlardan bakın kimler geldi kimler geçti.

banner974
80’lerden 90’lara TV Sunucuları

banner971

Enseye Şaplak Yiyen Çocuklara Bile Kuzucuk Olmayı Adile Teyze Tattırdı

Çocukların ismini en güzel o söylerdi: net! Uykudan Önce TRT’nin siyah beyaz ekranından evlerimize girerdi. Program bittikten yıllar sonra Adile Naşit yıldız tozu olurken, kaç nesil göz yaşı döktü. Evinde şefkat görmeyen, kulağı çekilip ensesine şaplak yiyen çocuklara bile “kuzucuk” olmayı o tattırdı. Adile Teyze’nin içten çocuk sevgisinin, biraz da kendi oğlunu kaybetmesinden ileri geldiğini pek az kişi bilirdi.

Kutunuzu Açıyorum = Cenk Koray

Canlı telefon bağlantıları ile kapalı kutulardan az hediye dağıtmadı. 5 milyarı kazanamayanı Haymana kaplıcalarında tatille teselli ederken espri yapmaya hep özen gösterdi. “Kutunuzu Açıyorum” lafına memleketin erkekleri erotik anlamlar yüklemekte gecikmedi.

Ciddiyetle Nezaketi Harmanlayan Sunucuydu Mustafa Yolaşan

Günlerden pazar da olsa, pijamayla televizyon seyrettiğimize bizi utandıran insandı. Stüdyoda ışıklı rakamlar üzerinde yürütüp kapalı kutulardan tencere hediye ederken bile ciddiyedi ve nezaketi elden bırakmazdı.

Biri De Çıkıp Demedi Ki: “Erkan Yolaç Metoduyla Zayıflayın”

“Evvelce bu yarışmaya iştirak etmemiş bir yarışmacı” stüdyoda İzmir Marşı ve alkışlar eşliğinde Erkan Yolaç’ın yanına yürürdü. “Hoşgeldiniz, inşallah kazanacaksınız. O iki kelimeyi kullanmayacaksınız” klasik sözlerdi. “Evet” ya da “Hayır” demeden iki dakika boyunca onun sorularını cevaplayabilen çok azdı. Her “Evet” ya da “Hayır”dan sonra Erkan Bey zıplardı. Bu zıplamaların kendisine kaç kalori yaktırdığını hiç bilemedik. Bir girişimci çıkıp da demedi ki “Erkan Yolaç metoduyla zayıflayın”

Tarık Tarcan

“Sahnelerimizin hanımefendi sanatçısı” Nigar Uluerer’diyse, “televizyonların beyefendi mankeni” Tarık Tarcan’dı. O Çarkıfelek şans yarışmasını sunarken, evlerde genç kızlar bir Tarık Tarcanları olsun diye kendilerine az şans dilemedi.

Mehmet Ali Erbil – Çiğdem Tunç

“Bunlar sevgili mi acaba?”

“Yok, çok yakın arkadaşlarmış. Gazetede okumuştum.”

“Yani aralarında bir şey yok.”

“Konservatuardan arkadaşlarmış öyle diyodu”

Türkiye’nin boy ortalaması 1.60 m, balıketinde kadınlarını bunalıma sokan ince uzun Çiğdem Tunç ile sonradan izleyiciyle samimiyeti epeyce ilerletecek sevimli delikanlı Mehmet Ali Erbil işte bize hep bunları sordurmuştu 80’lerin ikinci yarısında.

Galatasaray Lisesi Mezunu Korhan Abay

Galatasaray Lisesi’nden mezun olduğunu dinlemekten içimize fenalık gelmişti.

 Fenasi Bey, Yıldo’dan Fena Rol Çaldı

Onu gece “Ayy yalnız mısın? Yanına geliyim mi?” derken izleyip de sabah bir kitapçıda Osmanlı tarihi kitapları ararken görenler gözlerine inanamazdı. Gece yarısı canlı telefon bağlantılarındaki erotik konuşmaları unutulmadı. Ama bir gece canlı yayına bağlanıp adının Fenasi soyadının da Kerim olduğunu söyleyen izleyici, Yıldo’dan fena rol çaldı. Fenasi Bey’in gerçekte kim olduğunu hiç öğrenemedik.

Doktordu, Yakışıklıydı Ve Piyano Çalıyordu Ömer Önder

Tek kanallı ülkenin resmî kanalında Eurovision yarışmalarını sunuyordu. Doktordu, yakışıklıydı ve piyano çalıyordu. Daha ne olsundu?

Adam Olacak Çocuk Barış Manço

Adam Olacak Çocuk programına katılamayan çocukların anneleri çocuklarının bir gün adam olmayacağından boşuna korktu. Özellikle sahnede yarım saat “Bir gün bir gün bir çocuk” şarkısını söyleyen çocukların bugün ne isle iştigal ettiklerini hakikaten merak ediyoruz

Sezen Cumhur Önal

Aradan otuz sene geçip de değişmeyince, gençlik iksirini bulan ve kimseye çaktırmayan kişi olduğundan şüphe edildi. Günün popüler şarkılarını anons ederken bile biz geçmişe giderdik, çünkü şiir gibi konuşurdu. Müzik Yelpazesi’ni sunarken günlük dilimize armağan ettiği “çikolata renkli sanatçı” tabiri aramızdaki ırkçıları ıslah etseydi iyiydi.

Halit Kıvanç

Aslında gençlik iksirini Sezen Cumhur Önal’dan önce Halit Kıvanç bulmuştu.

Ağırbaşlı Eğlenceyi Türkiye’ye Çetin Çeki Öğretti

Bir Başka Gece programının sunucusu Çetin Çeki ağırbaşlılığı koruyarak nasıl eğlenileceğini Türkiye’ye öğretti.

Bir Kelime Bir İşlem Bülent Özveren

Biz “Cilet değil baba jilet” diyemedik ama Bir Kelime Bir işlem sayesinde babamız Türkçede “cilet” diye bir kelime olmadığını öğrendi. Hafta sonu ödevlerini bitirememiş çocukların Bülent Bey’i çok sempatik bulmadığı da bir başka gerçekti.

Yasemin Bozkurt’ta Bugün Kim Ağlayacak?

Ünülerin sünnet fotoğrafları ile mahalleden çocukluk arkadaşlarını karşılarında görünce nasıl salya sümük ağladığını görmek isteyen, Yasemin’in Penceresi’ni kaçırmazdı.

Cem Özer Konuklarıyla Ev Oturmasında Karpuz Yer Miydi?

İlk özel televizyonun ilk yıldızlarındandı Cem Özer. Laf Lafı Açıyor ile memleketi şov programı ile tanıştırdı. Konuklarıyla muhabbetini izlerken, birbirilerine ev oturmasına gidip beraber karpuz yediklerini düşünmekten kendimizi alamıyorduk.

Güner Ümit

Turnike yarışması ile şöhretinin doruğundaydı. Bembeyaz takım elbiseleri ile stüdyonun hâkimiydi. Programın melekleri sanki haremindenmiş gibi bir his bıraktığı olurdu, izleyicilerle de epeyce eğlenirdi. Bu saltanatı bir izleyiciye sorduğu “Yoksa siz Kızılbaş mısınız?” sorusu bitirdi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.