Güneydeki yangında ağaçlarla birlikte, ormanda barınan çok çeşitli canlılar ve doğal yapı da yok olmuştur. Ayrıca, Kıbrısta, hatta dünyadaki bitki örtüsünün azalmasından, tüm canlı ve insanlar olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu nedenle, Rum kesiminde 5 gün devam eden ve 160,000 dönüm dolayında ormanın kül olmasına üzülmemek mümkün değildir.
Son zamanlarda küresel iklim bozukluğunun da etkisi nedeniyle, ülkemizde yangın çıkma riski geçmişe göre daha da artmıştır.
Bu nedenle, benzer üzücü bir orman yangını felaketi ile karşılaşmamak için, hükümetimizin acilen yangından korunma ve mücadele önlemlerini yeniden gözden geçirmeli. Eksiklikler varsa acilen tamamlamalıdır.
Rum yönetiminin yangın araç gereci ve personel bakımından durumu, bize göre çok daha iyidir.
Yangın helikopterine sahip olması yanında İsrail, Yunanistan, Fransa, İtalya, İngiliz üsleri ve Avrupa Birliğinden de yaklaşık 17 yangın söndürme uçak ve helikopteri temin etmesine rağmen, yangının 5 gün sonra kontrol altına alınması herkes tarafından çok iyi değerlendirilmelidir.
Bu örnekten de görüldüğü gibi, yangın geliştikten sonra, özellikle havanın rüzgarlı olması durumunda, hızla yayılır ve kontrol altına alınıp söndürülmesi çok zorlaşır.
Yakın geçmişte her türlü teknik donanıma sahip olan Amerika, Kanadadabile çıkan orman yangınının aylarca sürmesi ve söndürülememesi bu görüşü doğrulamaktadır.
Bu nedenle bütün ülkelerde yangın felaketinden korunmak için,yangın sezonunda, 24 saat görev yapan ilk müdahale ekipleri oluşturulur. Amaç, yangının çıktığı anda belirlenmesi ve şiddetlenmeden söndürülerek felaketin önlenmesidir.
Ülkemizde de orman yangınına karşı hiçbir şey yapılmadığını söylemek haksızlık olur. Ancak alınan önlemlerin, yeterli olduğu kabul edilemez.
Yangına süratle müdahale olanağı sağlayanhelikopterimiz yoktur. Gerçi anavatan, her konuda olduğu gibi yangın felaketinde de imdadımıza yetişmektedir.
Ancak anavatandan helikopter gelmesi birkaç saat almakta ve rüzgarın da şiddetli olması durumunda, yangın kontrol altına alınamayacak kadar yayılıp ve söndürülemeyecek duruma gelebilmektedir.
Bunun yanında uydu aracılığı ile merkezden ormanlarımızın 24 saat gözetim altında bulundurulmasını sağlayan kameralar, yaklaşık 2 yıldan beri arızalı olduğu için, hizmet dışı bulunmaktadır.
Bu kameraların 2 yıldan beri tamir edilmemesi, büyük bir ihmal ve sorumsuzluk örneğidir. Kameralar acilen tamir edilerek, işler duruma getirilmeli.
Ayrıca Orman Dairesinde ,olası yangınlarda yerden mücadelede kullanılan dozer, su tankeri gibi ağır iş araçlarını, kullanabilecek kadrolu deneyimli personel yoktur.
Bu görevin deneyimsiz mevsimlik geçici statüde personele kullandırılması doğru bir seçenek olmayıp, yangınla mücadelede başarı oranını düşürür.
Her konuda olduğu gibi, yanan alanların yeniden ağaçlandırılmasında da ,Rumlar yardım elde etme olanaklarına sahiptir.Özellikle AB yardımlar ile kısa zamanda yanan alanlar yeniden ağaçlandıracak ve 5-10 yıl sonra Trodos yeniden yeşillenecektir.
Ancak bize anavatan dışında yardım elini uzatan yoktur. Bu nedenle sahip olduğumuz ormanları, daha büyük duyarlılıkla korumalıyız.
Özetle, Allah göstermesin benzer yangın felaketi ile karşılaşmamak için, hükümet hazırlıklı olmalı .Muhalefetin de, güneydeki yangına yardım edilmesi tartışmaları ile meşgul olacağına, yangından korunma ve mücadele önlemlerini tamamlaması için hükümete baskı yapması daha isabetli olacaktır.
