banner913
banner932
banner1012

"Kuzey'deki seçimin sonucu Kıbrıs sorununu etkileyecek"

banner1020

KKTC’de Pazar günü yapılacak genel seçimi değerlendiren Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis seçimde ortaya çıkacak eğilimin Kıbrıs sorununu etkileyeceği değerlendirmesini yaptı

banner974
"Kuzey'deki seçimin sonucu Kıbrıs sorununu etkileyecek"

banner971

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, KKTC’de yapılacak “yasadışı” genel seçimde ortaya çıkacak eğilimin Kıbrıs sorununu etkileyeceği değerlendirmesinde bulundu.
Anastasiadis, Rum Haber Ajansı’na (KİPE) verdiği söyleşide, KKTC’deki seçimler, Suudi Arabistan ziyareti, Pazartesi günü yapılması planlanan ancak İsrail’in talebi üzerine ertelenen üçlü (Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail) görüşmesinin konularında konuştu.
Alithia söyleşiyi “İşgal Bölgelerindeki ‘Seçimlerden’ Çıkacak Eğilimler Kıbrıs Sorununu Etkileyecek… Nikos Anastasiadis Güncel Konular Hakkında Konuştu” başlığıyla okurlarına aktardı.
Gazeteye göre, Anastasiadis’e, KKTC’de Pazar günü yapılacak genel seçimde, yaklaşımı Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nınkinden farklı bir hükümet çıkmasının Kıbrıs müzakerelerini ve müzakerelerin sonucunu etkileyip etkilemeyeceği soruldu. 
Seçimin “yasadışı olduğunu” iddia eden ve seçimin, hükümet oluşumunda bir rol oynayacağı izahında bulunan Anastaiadis, “ancak Kıbrıs sorununu müzakere eden başbakan değil, Kıbrıs Türk toplumunun seçilmiş lideridir” dedi.
Anastasiadis, “kuşkusuz, partilerin çoğunluğu müzakere etmekte olduğumuz çözüm şekline karşı olursa, muhtemelen Kıbrıs Türk toplumu liderinin iradesini de etkileyecek” iddiasında bulundu.
Türkiye’nin “Kıbrıs Türk toplumunu olumsuz etkilediğini”  savunan Anastasiadis, şunları ekledi:
“Evet, haklısınız. Yapılmakta olan yasadışı seçimlerin sonucu da sözde seçimlerden ortaya çıkacak eğilimlere göre Kıbrıs Türk toplumu içerisinde genel siyasi sahnenin nasıl şekilleneceği süreci etkileyecek.”
Anastasiadis’e, Yunanistan ve İsrail ile pazartesi günü Güney Kıbrıs’ta yapılması planlanan üçlü zirvenin, İsrail Başbakanı’nın Güney Kıbrıs’a gidemeyeceğini bildirmesi üzerine ertelendiği hatırlatılarak, bu ertelemenin, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Kudüs konusundaki tavrından duyduğu rahatsızlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı soruldu.
Netanyahu’nun Güney Kıbrıs’taki zirveye İsrail meclisi Knesset’te yapılacak kritik bir oylamaya katılması gerektiği için katılamayacağını söyleyen Anastasiadis, “Meseleyi gündeme getiren Netanyahu hükümetinden bir bakandır” şeklinde devam etti:
Anastasiadis, şunları ekledi:
“İsrail Başbakanı’nın bize ilettiği üzere katılması mümkün olmayacaktı. Her ikimiz de seçimlere çok yakın olduğumuz için gerek Sayın Çipras’ın, gerek benim katılabileceğimiz başka bir tarih olup olmadığını sorduk. Şu anda ocak ayı içerisinde yapılmasının mümkün olup olmadığını görmek için bir istişare içerisindeyiz, aksi halde seçimlerden sonda olacak.” 
Anastaiadis, Rum tarafında 16 Ocak’ta Ürdün ile de bir üçlü zirve yapılacağını belirterek, “Umarım, onda da beklenmedik bir şey çıkmaz. Aslolan tek bir şey var, o da üçlü zirvenin bugün olmazsa, daha sonra olması şartlarını yaratan ilişkilerimiz olması. Bu işbirliklerimiz genişliyor da”
“OLUMLU OY VERSEK, NETANYAHU ÇOK DAHA MUTLU OLMAZDI”
Kudüs meselesinde (ABD Başkanı’nın İsrail’in başkenti olarak tanınması önerisinin BM’de oylanması sırasında Rum ve Yunan hükümetlerinin ret oyu kullanması) ise Netanyahu’nun gerek kendisinin gerek Yunanistan’ın gerekse AB’nin tezlerini iyi bildiğini söyleyen Anastasiadis “dolayısıyla bizim tavrımız tuhaf bir şey değil” dedi, özetle şunları söyledi:
“AB’nin tezlerinden ayrılamazdık. Sayın Netanyahu da iyi biliyor ki Arap devletleri ve Filistin ile çok iyi olan ilişkilerimiz nedeniyle basitçe, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak isimlendirilmesine olumlu oy vermek yerine ilkelere dayalı hareket ederek birçok meselede çok önemli rol oynayabiliriz. O kadar uzun vadeli bir sorunun çözüm yöntemi zannederim bu değildir. dolayısıyla Başkan Trump’ın Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması kararına olumlu oy versek Netanyahu çok daha memnun olmazdı, meselenin ertelemeye (Netanyahu’nun ziyaretini) hiçbir bir katkısı yok. Aksine,  ısmarladığımız ve aldığımız savaş gemisi için Zirve sırasında devir-teslim töreni planlıyorlardı. Devir teslim töreni Zirve toplantısı öncesinde, Mari üssünde yapılacaktı.”
Anastasiadis, meseleyi görüşmek üzere Netanyahu ile direkt iletişim kurup kurmadığı sorusuna “diplomatik misyonlarımız; benim Diplomatik Büro müdürüm ile Netanyahu’nun müdürü yaptı. 
Ancak bir şeyi açıklamak isterim: ofisimde biri Sayın Çipras’la, biri de Sayın Netanyahu ile olmak üzere başbakanlarla iki direkt iletişim hattı var.  dolayısıyla aramızda iletişim kurmak çok kolay. Sorun yok.”
SUUDİ ARABİSTAN ZİYARETİ “TARİHİ”
Suudi Arabistan’a yaptığı ziyareti “tarihi” diye niteleyen Anastasiadis, “Gerek Kıbrıs halkı, gerek Suudi Arap dostlarımız açısından çok faydalı bir ziyaretti. AB üyesi olarak, diğer dost ülkelerle de yaptığımız gibi, gerek AB ile ilişkilerine, gerek bölge güvenliğine katkı sağlayabiliriz.
Suudi Arabistan’ın Arap dünyasında, İslam Konferansı’nda oynadığı rol dikkate alındığında, bu ülkeye yaptığı ziyaretin ne kadar önemli olduğunun anlaşılabileceğine dikkat çeken Anastasiadis şöyle devam etti:
“Biri çifte vergilendirmeyi önleme, (Dışişleri) bakanlıklar arasında istişare ve hava taşımacılığıyla ilgili üç önemli anlaşma imzalandı.  Eksik olan, direkt bağlantıdır. Bunun için de nasıl perspektif yaratılabileceğini bulmaya çalışıyoruz.”  
Politis, Anastaisiadis’in söyleşisinin KKTC’deki seçimlerle ilgili bölümünü “Sahte Seçimler: Sonuç etkiler” ve Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili bölümünü de “Riyad’a Ziyaret Tarihi ve Yararlı” başlıklarıyla okurlarına aktardı. 

 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.