Haberi “Türkiye’ye Boru Hattı İsrail’le Arapsaçı… Tel Aviv’in Açıklamalarından Sonra Lefkoşa’da Kaygı” başlığıyla manşete çeken Politis, Rum Yönetimi’nin, İsrail’in Türkiye ile boru hattı anlaşması yapmaktaki ısrarından kaygı duymasına karşın, iki ülkenin anlaşma imzalamaktan oldukça uzak olduğuna inandığını yazdı.
Habere göre, Rum Yönetimi, tek yanlı MEB ilan ettiği bölgeden geçerek Türkiye sahillerine ulaşacak boru hattına izin verilmesi konusunda ise, “kendi rızası olmadan boru hattı sınırlarının belirlenmemesi gerektiğine” inanıyor. Bu bağlamda BM Deniz Hukuku’nun, bir deniz altı boru hattının kıta sahanlığında sınırlarının belirlenmesi için, kıyı ülkesinin rızasını şart koşan 79’uncu maddesinin 3’üncü paragrafına atıf yapıyor.
Gazete buna karşın 79’uncu maddenin 2’nci paragrafının ise, kıyı devletine kendi kıta sahanlığı içerisindeki doğal kaynakları bulmak ve kullanmak, boru hattından kaynaklanacak çevre kirliliğini engellemek, azaltmak ve kontrol altına almak için makul önlemleri almasına müsaade etmesine karşın kıyı devletine, boru veya elektrik hattı döşenmesini engelleme izni vermediğine dikkat çekti.
Gazete 79/2 paragrafındakilerin; çevre konuları için ön koşul ve şartlar koşulabileceği ancak bunlar yerine getirilirse, boru hattı döşenmesini engelleyemeyeceği anlamına geldiğine vurgu yaptı, şunları ekledi:
“Hükümet, 79’uncu maddeden; Kıbrıs MEB’inden boru hattı döşenmesi konusunda hak ve yükümlülükleri olduğunu anlıyor ve bu tür boru hatlarının, (kendisinin) gıyabında geçirilemeyeceğine, Mısır ile ve East Med boru hattında İtalya, Yunanistan ve İsrail’le yaptığı (müdahil şirketlerin talebi üzerine) gibi devletlerarası anlaşma yapılmasının şart olduğunu şiddetle savunuyor.”
Gazete devamla, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın enerji ile ilgili özel temsilcisi Ron Adam’ın 29 Mayıs 2017’de “Kathimerini” isimli Yunan gazetesine verdiği röportajın ana hatlarını da aktararak “anlaşmanın imzalanmasından önce en büyük sorun olan Kıbrıs sorununun, sorunun veya detaylarının tamamı değil ama MEB’in tanınması konusunun çözülmesi gerek” sözünü öne çıkardı.
