Crans-Montana’daki yeni Kıbrıs konferansının başlamasına bir gün kala tarafların hiçbirinin BM’nin planladıkları konusunda rahat görünmediği, TC Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in Londra’da yaptığı "Birleşmiş Milletlerin zoruyla, bu tabiri kullanmak zorundayım, 'zoru ile', Crans-Montana'da tekrar bir görüşme yapılıyor” açıklaması örnek gösterilerek aynı tepkinin Rum Yönetimi’nde de olduğu haber verildi.
Politis “Crans-Montana’ya Herkes Zorla Gidiyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Sözcü Nikos Hristodulidis, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in açıklamalarını aktardı.
KİPRİANU
Gazeteye göre Andros Kiprianu, Hükümet tarafının Eide belgesinin içeriğiyle ilgili söyledikleri retçilik koktuğuna ve belgeyle ilgili kendisine yapılan bilgilendirmeyi yansıtmadığını söyledi. AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu ise Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in geçen çarşamba günü Eide belgesini AKEL liderliğine farklı yansıttığını söyledi.
Gazete çarşamba günü, Rum siyasi partilerine de aktarılan Eide belgesinin tatmin edici bulunduğunu ancak aynı günün akşamı Anastasiadis’in Eide’ye yoğun hoşnutsuzluk ilettiğine dikkat çekti
HRİSTODULİDİS
Gazeteye göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis de dün sabah, “Eide belgesinin, olduğu şekliyle, özellikle de ilk kez kaydedilen bazı ifadeleri varken, uzlaşılmış zemin veya garantilerin görüşülmesi için kılavuz olamayacağı” görüşünü ortaya koydu.
Hristodulidis, “Uygulama Antlaşması” ifadesinin Rum tarafını neden rahatsız ettiği sorusuna (gazeteye göre) Türkiye’yi kast ederek “Denetlenen aynı zamanda denetleyen de olamaz” diyerek cevap verdi.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Perşembe günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, TC Başbakanı Binali Yıldırım ile görüşmesiyle ilgili bilgi verdiğini söyleyen Hristodulidis, Yıldırım-Çipras görüşmesini Ankara ile Atina arasındaki güvenlik konusundaki “ilk özlü görüşme” diye niteledi ve “görüşme sırasında ilgi çekici unsurlar kaydedildi” dedi.
Nikos Hristodulidis, İsviçre’deki görüşmenin “tarafların Mont Pelerin 3’te kaydedilen tezleri zemininde gerçekleşeceğini” de söyledi.
ANASTASİADİS
Anastasiadis de Crans Montana için Ada’dan ayrılışı öncesinde, dün akşamüzeri yaptığı yazılı açıklamada “Liderlerin Genel Sekreter’le 4 Haziran’da yaptığı görüşme kararlarına dayanmadan hazırlanan ve diyaloğun Kıbrıs aidiyetinde olduğunu görmezden gelen belgeleri kabul etmek niyetinde değilim” diyerek Eide’nin hazırladığı belgenin bağlayıcılığı olmadığı görüşünü ortaya koydu.
Anastasiadis, Rum ve Yunan tarafının tutumunun “retçi değil aksine, müdahil tarafların tezlerinin tarafsız ortaya konulması talep eder bir tutum olduğunu” da savundu ve “İsviçre’ye, Türk ve Kıbrıs Türk tarafın olumsuz açıklamalarını görmezden gelerek, kararlılık ve iyi niyetle gidiyorum, sadece Kıbrıslıların çıkarına olacak bir çözüm için onların da aynı kararlılık ve iradeyle gelmelerini umuyorum” dedi.
