Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununun çözümü için müzakere masasına geri dönme konusundaki niyetleri ve icraatları konusunda AKEL tarafından eleştirildiği bir zamanda, Kıbrıs sorunuyla ilgili net mesajlar gönderdiği belirtildi.
Fileleftheros gazetesi, Anastasiadis’in dün Başpiskopos Hrisostomos’un “Kıbrıs kilisesinin” kurucusunun yortusu dolayısıyla onuruna verdiği yemeğe katılmak için Başpiskoposluğa gittiğini ve 24 Haziran’da Türkiye’de gerçekleştirilecek olan seçimlerin akabinde, Kıbrıs sorununda bazı gelişmeler yaşanması olasılığı ihtimalini dışlamadığını yazdı.
Bir gazetecinin, gelişme yaşanması için ilk önce Türkiye’nin BM Genel Sekreterinin Özel Temsilcisinin atanmasına onay vermesi gerektiği konusundaki ifadesi üzerine ise Anastasiadis “şüphesiz” yanıtını verdi.
Sözlerinin devamında “bunun BM Genel Sekreterinin isim verdiği ikinci durum olduğunu” öne süren Anastasiadis, “ilkinde reddedildi, ikincide ise yanıt vermeyi geciktiriyorlar” iddiasında bulundu.
“Dolayısıyla, ortak bir zemin olup olmadığını tespit etmek için, BM Genel Sekreteri tarafından uygun hazırlık yapılmadan, BM Genel Sekreterinin karar vermesi gibi bir durum bulunmadığını” öne süren Anastasiadis, “bu yüzden birçok şeyin, kendilerinin ne yaptığı veya istediğine değil, Türkiye’ye bağlı olduğunu” ileri sürdü.
Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni bir çaba başlamadan önce, Türkiye’nin ileri sürülen tahriklerinin son bulması gerektiğini söylediğine atıf yapılarak, Türkiye’nin yeni meydan okumalara hazırlandığı konusundaki bir soru üzerine ise Anastasiadis, acele edilmemesi çağrısında bulundu.
BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisinin, koşulların araştırılmasının haricinde, Kıbrıs sorunuyla ilgili diyaloğun yeniden başlaması şartlarını meydana getirmek için çabalayıp çabalamaması gerektiği konusundaki bir soruya karşılık da Anastasiadis, “yeni bir konferansın yeniden toplanması amacıyla, zemin olup olmadığını tespit etmesi için, BM Genel Sekreterinin göndermeyi seçeceği kişinin rolünün bu olacağını düşündüğünü” ekledi.
Fileleftheros habere “Türkiye Müzakerelerin Tekrarlanmasına İlişkin Anahtarı Elinde Tutuyor”, Haravgi “Kıbrıs Sorunundaki Durgunluklarını Türkiye’ye Yüklüyorlar”, Alithia ise “Birçok Şey Türkiye’ye Bağlı” başlığıyla yer verdi.
"Çözüm çalışmalarında birçok şey Türkiye'ye bağlı"
Anastasiadis "ortak bir zemin olup olmadığını tespit etmek için, BM Genel Sekreteri tarafından uygun hazırlık yapılmadan, BM Genel Sekreterinin karar vermesi gibi bir durum bulunmadığını” öne sürerek “bu yüzden birçok şeyin, kendilerinin ne yaptığı veya istediğine değil, Türkiye’ye bağlı olduğunu” ileri sürdü
