banner913
banner932
banner1012

"Yeni taş ocağı izni verilmesi kabul edilemez"

banner1020

KKTC'de taş ocağı fazlalığı olduğunun yıllardır bilinen bir gerçek olduğunu ve bunların azaltılması, nasıl rehabilite edilmesi gerektiğinin konuşulduğunu anımsatan Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu " Şirinevler’de ÖÇKB içinde ve Su aküferine çok yakın hatta içinde olan bir bölgeye yeni işletme ruhsatı verilmesini hangi akıl hangi vicdan kabul edebilir ki” dedi

banner974
"Yeni taş ocağı izni verilmesi kabul edilemez"

banner971

Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu, Şirinevler’de yeni taş ocağı izni verilmesinin “kabul edilemez bir akıl tutulması” olduğunu belirterek, bölge halkının yanında olarak, “haklı mücadelelerini” desteklediklerini açıkladı.

Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu yaptığı açıklamada, hükümetlerin yaptığı açıklama ve çalıştay neticesinde bilimsel verilere göre KKTC'de taş ocağı fazlalığı olduğunun yıllardır bilinen bir gerçek olduğunu ve bunların azaltılması, nasıl rehabilite edilmesi gerektiğinin konuşulduğunu anımsatarak, Hükümete, Turizm ve Çevre Bakanlığına; Jeoloji ve Maden Dairesine, Çevre Koruma Dairesine, Orman Dairesine “Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu?” diye sordu.

Platform, “Çevre Bakanlığının yıllar önceden açıklamış olduğu, Taş Ocakları işletmecileri Başkanının da kabul ettiği ‘KKTC’deki Taş Ocakları Olması gerekenden çok fazladır’ gerçeğinin tespiti bilinirken, ülke genelinde sayısı 8-10 olması gereken ocak sayıları kırkı bulmuşken, Şirinevler’de ÖÇKB içinde ve Su aküferine çok yakın hatta içinde olan bir bölgeye yeni işletme ruhsatı verilmesini hangi akıl hangi vicdan kabul edebilir ki” dedi.

Şirinevler’de Değirmenlik’te ve Beşparmaklardaki birçok yerleşim yerindeki taş ocağı işletmelerinin, hava kirliliğine, görsel kirliliğe neden olduğunu belirten Platform, “vatandaşların bölgedeki taş ocaklarından havaya karışan toz zerrecikleri nedeniyle, nefes almakta zorlandığını, solunum yolları, allerjik hastalıklar geçirdiğini hatta kanser olduğunu” söyledi.

Taş ocaklarının sebep olduğu olumsuzluklara örnekler veren Platform, taş ocağı işletmelerinin yarattığı çevresel etkileri de sıraladı.

Taş ocaklarının gerek çıkardığı toz, gerek gürültü, gerekse ekosisteme verdiği zararların Şirinevler’de, Değirmenlik’te canlı olarak göz önünde duran örnekler olduğunu belirten Platform, “Acaba ne kadar para kazanmak bu doğal yok oluşa insanlarımızın hasta olmasına çare olacak ve dur diyebilecektir. Bunu da sermaye sahibi ‘para sever doğa sevmezlere’ ve Kamu yararı düşünmeden Hükümette görev alan 'Doğa ve halk sağlığını düşünmeyen yöneticilere” danışmak icap ediyor!” dedi.

“TAŞ OCAKLARINDA HÜKÜMETLER BÖYLESİNE DUYARSIZ KALMAMALI”

Ülkenin çevre açısından en değerli sıra dağı Beşparmak Dağları’nın, göz göre göre yok edildiğini savunan Platform, “Ülkenin 2 milyon 800 bin metrekarelik alanını kırma kum çakıl, işletmesi, 124 bin metrekarelik alanını yapıtaşı, 762 bin metrekarelik alanını alçıtaşı, 69 bin metrekarelik alanını mozaik taşı, 208 bin metrekarelik alanını ise dere kum çakıl, işletmesi işgal etmektedir” dedi.

“KKTC’nin kanayan yarası haline gelen taş ocaklarında hükümetlerin böylesine duyarsız kalmaması gerektiğini” ifade eden Platform, hem bölgedeki su aküferine çok yakın, hem de ÖÇKB içerisinde bir yere taş ocağı izni verilmesine Şirinevler bölge halkının karşı durmasını, olur vermemesini, çevre ve halk sağlığı açısından doğru verilmiş bir karar olarak gördüklerini vurguladı.

“Bu duyarlı insanlarımızı alkışlarız” diyen Platform, “bu yanlış karardan dönülmesi için Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu olarak, bölge halkının yanında, onlarla birlikte yapmakta oldukları bu haklı mücadelelerini desteklemekteyiz ve onlarla birlikte olacağız” ifadelerini kullandı.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.