banner913
banner932
banner1012

Şanlı direnişin 61’inci yılı

banner1020

Kıbrıs Türk halkının İngiliz Sömürge İdaresi’ne karşı başkaldırışının 61’inci dönümü ve bu başkaldırının yaşandığı 27- 28 Ocak 1958 tarihlerinde şehit düşen 7 Kıbrıslı Türk bugün törenlerle anılıyor

banner974
Şanlı direnişin 61’inci yılı

banner971

Bugün Kıbrıs Türkünün İngiliz Sömürge İdaresi’ne karşı direnişinin 61’inci yıl dönümü.

Direnişin 61’inci yıl dönümü nedeniyle bugün ilk tören saat 09.00’da Lefkoşa’da Şehitler Anıtı önünde yer alacak. Protokol sırasına göre çelenklerin anıta konulmasının ardından saygı duruşunda bulunulacak ve saygı atışı yapılacak. Tören, İstiklal Marşı’nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesiyle tamamlanacak.

İkinci tören aynı gün saat 09.30’da Küçük Kaymaklı Mezarlığı’nda yapılacak.

Tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesiyle devam edecek. Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Genel Başkanı Ersoy Tuluğ’un günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu’ndan bir öğrenci şiir okuyacak.

Din görevlisinin dua okumasıyla devam edecek tören, şehit kabirlerinin ziyareti ve çiçek konulmasıyla sona erecek.

Kıbrıslı Türkler, 27 Ocak 1957 yılında İngiliz Sömürge İdaresi’ne karşı çıkarak Lekoşa’da Girne Kapısı’nda Taksim için gösteri yapmışlardı. Bu gösteride İngiliz askerleri Eski Polis Müdürlüğü binası önünde barikat kurmuş, Kıbrıslı Türk göstericiler de İngiliz askerlerine karşı gelmiş ve onlara taş atmışlardı. Olayların büyümesi üzerine İngiliz askerleri de Kıbrıslı Türklere karşı göz yaşartıcı bomba atmıştı. Bir kısım gencimiz de HALKIN SESİ Gazetesi önünde toplanmış ve orada İngilizlere karşı gelmişlerdi. Bu olayda silahsız olan Kıbrıslı Türklerin elinde sadece sopa ve demir buluyordu. Kıbrıslı Türk göstericiler, İnönü Meydanı’na da gelerek gösterilerini sürdürürken, İngiliz askerleri de burada silahla iki Kıbrıslı Türkü vurarak şehit etmiş.. Sarayönü’nde ise İngiliz askerleri Land Rover tipi araçla Şerife Mehmet adlı yaşlı Kıbrıslı Türk kadının üzerinden geçerek Şerife Mehmet’i şehit etmişlerdi. Olayların daha da büyümesi üzerine kalkanlı ve coplu İngiliz askerleri halkı sokaklarda kovalamıştı. Bu başkaldırış olaylarından sonra İngiliz Sömürge İdaresi’nin Kıbrıslı Türklere karşı bakış açısı değişmiş ve Türklere karşı daha baskıcı ve sert tutum içine girmişti.

27 Ocak’ta Ankara’da Bağdat Paktı Konseyinin  Zirve toplantısı  vardı ve günler  yaklaştıkça Kıbrıs sorununa ilişkin  diplomatik temaslar da sıklaşırken  Kıbrıs’ta ve Türkiye’de  hava iyice  gerginleşiyordu.  İngiltere ve Yunanistan  Taksimi önleyici girişimlerde bulunmaya başlamışlardı. Özellikle Kıbrıs Valisi Footun    faaliyetleri karşısında  liderimiz Dr. Fazıl Küçük ; Yunan hayranı diye nitelediği Vali Footu “Enosise  giden yolu açmaya uğraşmakla”  suçluyordu. Bağdat Paktı Zirve toplantıları öncesi Kıbrıs’ta Türk ve Rum toplumları arasında gerginlik artarken  21 Ocak 1958 günü Lefkoşa Türk Erkek Lisesi öğrencileri okula girişlerinde EOKA kelimelerinin yazılı olduğunu görmüşlerdi.  Durumu protesto etmek için önce okulun bahçesinde toplanan Türk  Lisesi öğrencileri “Bayraklarla ve Yaftalarla” yaptıkları tezahüratlarla Atatürk Meydanına dolarlar. Öğrenciler, Atatürk Meydanından Girne Kapısına kadar giderler  ancak geri dönüşte, Dr. Fazıl Küçük’ün evi önünde İngiliz askerleri tarafından durduruldular. İngiliz askerleri öğrencilerin ellerindeki bayrakları almak isteyince  bayraklarını vermek istemeyen öğrenciler coplanır. Öğrencilerin taşıdıkları pankartlarda “Vali Foota güvenmiyoruz” ve de ”Rumlarla Türkler bir arada yaşayamaz” gibi sloganlar vardı. 25 Ocak günü Limasol Türkleri “Taksim” lehinde önceden izin alarak başlattıkları yürüyüş İngiliz askeri birlikleri ve polis kuvvetlerinin  sert hareketleriyle  karşılaştı.  İngilizlerin attıkları göz yaşartıcı bombalar sonucu yaralananlar yanında tutuklananlar oldu. Bu arada  Rumlar bazı Türk okullarına taşlı, sopalı saldırılarda bulunurlar. Gemi Konağında Türk İlkokulunun camları atılan taşlarla  kırıldı. O günde  EOKA’nın Gençlik Kolu ANE, Türk okullarına  gizlice broşür bırakıyordu. Bu broşürlerde “Enosis”e razı olursanız siz dokunmayız, aksini yaparsanız cezanız ölüm olur” uyarısı ile Türkler korkutularak sindirilmek isteniyordu.   İngiltere Dışişleri Bakanı Selwyn Lloydun , 25 Ocak günü Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Ankara’daki görüşmelerinin ardından  Vali Footun görüşmelerde bulunmak üzere  Ankaraya çağrılması , 26 Ocak günü Vali Foot’un özel bir uçakla İstanbul’a ve oradan trenle  Ankara’ya gitmesi dolayısıyla  gözler Ankara’ya çevrilmişti…..  26 Ocak  günü Vali Foot’un Ankara’ya gitmesi dolayısıyla  gözler Ankara’ya  çevrilmişti….İşte o günde ; 26 Ocak 1958 akşamı Ankara’dan Bozkurt Gazetesine gelen  bir telgraf yanlış tercüme edilirken bu haber,  gazetenin basıma geçilmesi aşamasında “İngiltere’nin ‘Taksim’i  kabul etti” şeklinde halka duyurulmuştu bile… Ok yaydan fırlamıştı. Bozkurt gazetesinin ertesi günü bu başlıklarla  çıkacağını haber alan bir grup Türk ellerindeki bayraklarla  gece yarısına doğru Lefkoşa’da  yollara döküldü.  “Ya Taksim, Ya Ölüm ” sesleriyle Lefkoşa’nın Türk kesiminde dolaşan kalabalık ; Atatürk Meydanı’nda, Asmaaltı’nda ve Girne Caddesi’nde sabahın ilk saatlerine kadar gösterilerine devam edilir… O günde, Lefkoşa Türk  Lisesi öğrencileri bugünkü Selimiye Camii’ne yakın mesafedeki Turizm Bakanlığı Binası’nda  öğrenim görmekteydi. Lefkoşa Türk Lisesi’ne şehir içinden gelenler vardı, benim gibi köylerden gelenler vardı. Kulaktan kulağa gelen haberler vardı. Gece vakti Lefkoşa’da yaşananlar vardı ve  o gün yaşanacaklar  vardı… Hiç kimse derse girmiyor ve  birlikte hareket ediliyordu… Hedef Saray Önü Meydanı idi... Bayraklarla ve alelacele hazırlanan yaftalarla yollara düşme zamanı gelmişti. Yürüyüşe geçen öğrenciler Evkaf Binası önüne geldiklerinde  İngiliz askerlerinin göz yaşartıcı bomba ve coplu saldırılarına maruz kalırlar. Yön değiştiren  öğrenciler İş Bankası’nın önünden yeniden yürüyüşe geçerek bugün Otopark olarak kullanılan o gündeki Viktorya  Kız Lisesi önüne gelindi.

Orada kısa bir duraklama  yaşandı. Viktorya Kız Lisesi ve Atatürk  Kız Meslek Lisesi  öğrencilerine Kıbrıslı Türklere katılması çağrısında bulunuldu.  Neticede Kız öğrencilerin Kıbrıslı Türklere katılımının ardından tüm  öğrenciler gayet iyi niyetlerle  bayram havası içinde “Ya Taksim Ya Ölüm”  diyerek  yürüyorlardı  ki Atatürk Meydanı’na  geldikleri zaman kendilerini beklemekte olan İngiliz askerleri ile   karşılaştılar…  Lefkoşa semaları “Ya Taksim Ya Ölüm” sesleriyle inlerken  İngiliz Sömürge  Yönetimi askerleri zırhlılarıyla sokak aralarına barikatlar kurmaya başlar. Öğrenciler İngiliz Sömürge Yönetiminin askerlerine karşı  koymaya başlarlar.  İngiliz Sömürge Yönetimi  subayları megafonlarla öğrencileri dağılmaya çağırır….Ardından gelen  göz yaşartıcı  bombalar ve  silah sesleri üzerine halk neler oluyor diyerek Atatürk Meydanı’na dolmaya başlar. Öğrenciler vuruluyor sesleriyle  meydanlara gelen halk  öğrencilerle bütünleşerek Saray önüne  dolar.  Yer, gök, Ya taksim Ya Ölüm  sesleriyle  inler… Sabah saat 10’da  sirenler çalmaya başlar. Yasalara göre sokağa çıkma yasağı konuluyordu.  Yasalara göre Güvenlik Kuvvetlerinin ateş etme yetkisi vardı ama  aldıran yoktu. İngiliz askerlerinin , copuna, tüfeğine, karşı Kıbrıs Türk gençliği İngilizlere karşı taşla , sopayla karşılık veriyordu…. İngiliz Sömürge Yönetimi askerleri Girne Caddesine girişi kapatmışlardı.  Bugünkü Türk Bankası önünde yüzlerce silahlı, kalkanlı , bombalı İngiliz askerleri ve  zırhlı araçları vardı. Öğrencilerin hedefi ta başlangıçtan itibaren Sarayönü’nden geçip Girne Kapısı’na kadar yürüyüp gelmek ve dağılmaktı… Ancak İngiliz askerlerinin buna izin vermeye niyetleri yoktu ve şiddete başvurmuşlardı bile.   İngilizlerin göz yaşartıcı bombaları, silahlı , kalkanlı saldırılarına karşı kız-erkek öğrenciler taşla, ve taşıdıkları pankartlardan kalan tahta parçalarıyla  kendilerini müdafaa etme durumunda kalmışlardı….

Diğer yandan Türk Bankası ile Atatürk Meydanı ve Polis Merkezi arasında büyük bir kalabalık oluşur. Bu sırada Kıbrıs Türk Kurumları  Federasyonu Başkanı R. Denktaş gösteri yerine gelir ve demir parmaklıklı polis duvarı üzerine çıkarak halka bir konuşma yapar. Denktaş konuşmasında durumun Ankara’ya bildirildiğini, gösterilen azim ve kararlılığın takdire şayan olduğunu  belirterek halkın sessizce dağılmasını istedi... Denktaş konuşmasını tam bitirdiği ve kalabalığın dağılmak üzere olduğu bir sırada  üzerinde otomatik bir ağır silah olan bir Askeri  Cip Araba, Girne Kapısı yönünden Atatürk Meydanına  hızla gelir ve  kalabalığın arasına girer. Askeri cip  4 vatandaşımızı çiğner.  Mehmet  Ahmet   Bondigo (20) hemen orada şehit olurken Meriç (Mora) köyünden Şerife Mehmet ağır yaralanır ve kaldırıldığı Özel Hastanede  şehit olur…

Bu durum karşısında  öğrenciler ve halkımız  İngiliz askerlerine yeniden saldırıya  geçerler. İngiliz askerlerinin bir kısmı polis avlusuna çekilirler ancak göz yaşartıcı bomba atmaya devam ederler.  Göz yaşartıcı bombalar, taşlar ve şişeler havada uçuşur.  Bu arada Polis Merkezi önündeki 3 araba  yakılır. Atatürk Meydanı, Polis Merkezi önü  savaş alanına döner… Çatışmalar devam ederken ayni anda  Girne Kapısı’nda, İnönü Meydanı ve Tekke Bahçesi arasında faaliyet gösteren Rumlara ait Ford garajı yakıldı.

Kıbrıs Türk halkı 27 Ocak günü İngiliz Yönetimi askerlerinin “Ya Taksim Ya Ölüm” sloganlarına  bu kadar tepki göstermesini  hiç beklemiyordu.

Rumların , taşlı , sopalı saldırılarına tepki göstermeyen İngilizlerin Türk öğrenciler üzerine  kurşun yağdırmalarını Kıbrıs Türk halkı kabul edemiyordu…  28 Ocak’ta olaylar kaldığı yerden devam eder. Lefkoşa’da Kız ve erkek öğrenciler  “Bayrağımız Canımız, Feda Olsun Kanımız, Kurtulsun  Vatanımız” diyerek haykırarak gösteri yürüyüşlerine  devam ederler.  İngiliz askerleriyle  çatışmaya giren gençler arasında  bir hayli yaralananlar olur. Yaralanan arkadaşlarını  özel bir araçla  kaçırmaya çalışan gençlere  bugünkü Mücahitler Sitesi civarında İngiliz askerlerinin “dur” emrine uymadıkları gerekçesiyle   ateş açması sonucu arabadaki İbrahim  Ali (19), Mustafa Ahmet (20) arabada ve Sermet Kanatlı (20)  kaldırıldığı hastanede şehit oldular…

Ayni gün Mağusa’da, Limasol’da, Baf’ta, Lefke’de yaşanan olaylar vardı.  Mağusa’da  yer alan gösterilerde  Fuat Yusuf (33) ve Safa Muharrem (28) adlı iki gencimiz şehit olur.  Böylece 2 gün içinde Lefkoşa’da  5 ve Mağusa’da  2 şehit vermiş oluyorduk.
 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.