banner913
banner932
banner1012

Sanata sansüre tepki yağdı

banner1020

Yaşar Ersoy’un sahneye koymaya hazırlandığı “Yangın Yerinde Kabare” adlı oyunun bürokratlardan oluşan “Edebi Komite” tarafından iptal edilmesine tepki yağdı

banner974
Sanata sansüre tepki yağdı

banner971

 

Yaşar Ersoy’un sahneye koymaya hazırlandığı,  toplumun sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlarını mizahın diliyle anlatan “Yangın Yerinde Kabare’’ adlı oyunun bürokratlardan oluşan “Edebi Komite” tarafından iptal edilmesine sendika ve sivil toplum örgütlerinden tepki yağdı.

Söz konusu oyun K. T. Devlet Tiyatroları’nda sahnelenecekti. Yaşar Ersoy, önceki gün yaptığı açıklamada “K.T. Devlet Tiyatroları’nda yapılan toplantılarda, Müdür Erdinç Akgür tarafından, yönetmen olarak şahsıma ‘Kimseyi eleştirmeyen, rahatsız ve tedirgin etmeyen bir oyun’ sahnelemem önerildi” demişti.

“Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmeli”

Özersay'ın eşi, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel, “Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmelidir” dedi

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın eşi, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Aliye Ummanel, Devlet Tiyatrosundaki sansür iddialarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Ummanel şunları aktardı: "Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda Sanat Yönetmeni olarak görev yapmakta olduğum son iki yılda tiyatromuzun bugüne kadarki işleyişinde var olmayan ve gerekliliğine ekip arkadaşlarımla birlikte inandığım repertuvar kurulunu hayata geçirdim. İki yönetmen, iki oyuncu ve bir dramaturgdan oluşan, artık amaç ve işleyiş yönünden oturmuş olan bu kurul, tiyatromuzun sanatsal yolunu estetik, politik, felsefi değerler bütünüyle değerlendirmekte, sezon oyunlarını bu değerlendirmeler ışığında belirlemektedir.

Geçtiğimiz sezon Devlet Tiyatroları’nda da bir repertuvar kurulu oluşturulduğunu öğrenmiştik ancak şu anda yeni atamayla bu kurulun işleyişinin durduğu, bunun yerine atananların ağırlıkta bulunduğu bir edebi kurulun belirleyici olduğu ifade edilmektedir. Bunun sonucunda yaşananlar çok net bir şekilde ortaya koymuştur ki: Tiyatro, tiyatrocular tarafından yönetilmelidir.

Bu durumda sanatsal yolu sanatçıların belirlemesini mümkün kılacak yasal düzenlemeler acilen ele alınmalıdır. Bu tercihlerin bürokratik müdahaleye tabi olması sanatı politik bir elekten geçirmeye gider ki, bu da bizi onun varlık nedenini neredeyse ortadan kaldıracak karanlık bir yere götürür. Çünkü sanat onaylamak değil soru sormak, uymak değil rahat kaçırmak, alışmak değil başka bir dünyanın hayalini kurdurmak için oradadır. Son bir söz: Politika sanatın malzemesi olabilir. Bu, yasak kaldırmaz.

Bu, sansür kaldırmaz. Ancak biz tiyatrocular için en az yasak kadar, sansür kadar rahatsız edici bir başka mesele daha var: Sanatımızın siyasi malzeme haline getirilmesi. Bunu yapan hangi mevkide, siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun. Bu not da burada dursun. Devlet Tiyatroları’ndaki sanatçılarımızın, hatta bütün tiyatrocuların (bizler de dahil) sorunlarına daha fazla, daha sık ve daha samimiyetle kulak verilmesi dileğiyle."


“Yok olma politikalarını sanata da sıçrattılar”

Basın-Sen, yasakçı zihniyetin Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da sanatı ablukası altına almaya çalıştığını vurguladı

Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, “Ulusal Birlik Partisi (UBP) - Halkın Partisi (HP) Hükümeti’nin, göreve getirilmelerinin ardından her alanda başlattıkları yok olma politikalarını sanata da sıçrattığını” savundu.

Kişmir, Basın-Sen adına yaptığı yazılı açıklamada, Sanatçı ve Yönetmen Yaşar Ersoy’un, Devlet Tiyatrosu için yazdığı oyunun, UBP-HP Hükümeti tarafından “sakıncalı” bulunarak yasaklanmasını “hükümet partilerinin kültürsüzlüğü ve cehaleti” olarak niteledi.  

Kişmir açıklamasında, “Türkiye’de son 15 yıldır pratikte devam eden ve en sonunda Kıbrıs’ın kuzey yarısındaki yapıyı da kontrolü altına almaya başlayan yasakçı zihniyetin, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ta da sanatı ablukası altına almaya çalıştığını” savundu.

Sanatın her daim özgür, demokratik ve eleştirel bir yapıya sahip olması gerektiğini kaydeden Kişmir, özgürce ve bağımsız bir şekilde mevcut rejimleri eleştirmeyen bir sanat anlayışının, toplumdan kopuk, gerçeklerden uzak ve kurulu rejime biat eden bir yapı haline dönüştüğünü ifade ederek, “Bu da o ülkenin kültür seviyesini düşürür, insanların haksızlıklara karşı muhalefet gücünü zayıflatır” ifadelerini kullandı.

Kişmir açıklamasında, Yaşar Ersoy’un yazdığı oyunda sakıncalı bulunan kısımların hükümet partileri ve bu kararda imzası olanlar tarafından topluma anlatılması gerektiğini kaydetti; “Çıkın ve bu topluma sanatın ne kadar sakıncalı bir şey olduğunu anlatın; anlatın ki, cehaletinizin seviyesini test etmiş olalım” ifadelerine yer verdi.

“Sanattan ancak beceriksiz yöneticiler korkar”

Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya, Tiyatro Sanatçısı ve Yönetmen Yaşar Ersoy’un Devlet Tiyatrosu için yazdığı oyuna, UBP-HP Hükümeti tarafından sansür uygulandığını savunarak, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.

Yalınkaya, BES Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, hükümeti, oyundaki “sakıncalı” gerekçeyi ciddiyetle açıklamaya çağırarak, “Sanat özgürlüktür, demokrasidir, muhalefettir, eleştiridir, kültürdür, eğitici ve öğreticidir” ifadelerini kullandı.

“İlerici ve aydın insanlar sanattan korkmazlar. Sanattan ancak beceriksiz yöneticiler ve çarpık sistemler korkar” diyen Yalınkaya, tiyatro, sanat ve sanatçının yalnız olmadığını, özgürlüklere dokundurulmayacağını kaydetti.

 

“Toplumun değerleri yok edilmek isteniyor”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Tiyatro sanatçısı ve Yönetmeni Yaşar Ersoy’un Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları adına yöneteceği oyunun içeriğinin “sakıncalı” bulunup oynatılmasının engellenmesini eleştirdi.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, yaptığı yazılı açıklamada, “Yaşar Ersoy’un sahneye koymaya hazırlandığı oyunun sakıncalı bulunup sansürlenmesi, 21’nci yüzyılda hala nasıl bir zihniyetle yönetildiğimizin en bariz örneğidir” dedi.

Kıbrıs Türk toplumunun değerlerinin yok edilmek istediğini savunan Bengihan, “Demokrasinin en önemli göstergelerinden biri olan özgür sanat anlayışını hazmedemeyen bu yasakçı zihniyetin Kıbrıs Türk toplumunu götürmek istediği nokta her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. TC Hükümeti ile imzalanan protokolde  de kendini gösteren bu zihniyet Kıbrıs Türk toplumunun tüm değerlerini yok etmek görevi üstlenmiştir. Sanattan ve sanatçıdan korkan, yasaklarla susturmaya çalışan bu çağdışı kalmış anlayışı şiddetle kınıyoruz” dedi. 

Kıbrıs Türkünün “özgürlük ve kültürünü yok etmek isteyen zihniyete” birlikte mücadele çağrısı yapan Bengihan, içeriği sakıncalı bulunan “Yangın Yerinde Kabare” oyununun sahnelenmesi için Sendika’nın tiyatro salonunun kullanılabileceğini açıkladı.

 

“Utanç verici bir durum”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Yönetim Kurulu Başkan Kubilay Özkıraç, “Yangın Yerinde Kabare” oyunu ile ilgili gelişmeleri “utanç verici” bulduğunu açıkladı.

Özkıraç, konuyla ilgili açıklamasında, “Yasakçı zihniyeti kendi topraklarımızda da görmek bizler adına utanç verici bir durumdur” dedi.

Sanatın doğasının eleştiri, düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu kaydeden Özkıraç, ülkede tiyatro oyunu yasaklanıyorsa, özgürlüklerden bahsetmenin mümkün olmadığını da savundu.

UBP-HP Hükümetini “antidemokratik adımlar atmakla” suçlayan Özkıraç, “Toplumsal dönüşümü ve biat kültürünü hayata geçirmek için göreve getirilen bu hükümetin, şimdi de özgürlüklerimize müdahale etmesi kabul edilemez bir faşist anlayıştır” ifadelerini kullandı.

 

“Böylesine bir yasak kabul edilemez”

Kıbrıs Edebiyat Derneği Başkanı Yıltan Taşçı, yönetmen, yazar ve tiyatrocu Yaşar Ersoy’un 2019-2020 sezonunda Devlet Tiyatroları’nda sahneleyeceği “Yangın Yerinde Kabare” oyununun sakıncalı bulunarak yasaklandığını belirterek, “Böylesine bir sansür, böylesine bir yasak kabul edilebilir bir şey değildir” ifadelerini kullandı. 
Yazılı açıklama yapan Taşçı, Yaşar Ersoy’un “Yangın Yerinde Kabare” oyununun yasaklanmasının yanında sanatçılardan oluşan “Repertuar Kurulu”nun lağvedilmesi ve yerine, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından atanacak olan bürokratlardan oluşacak “Edebi Komite” oluşturulmasını eleştirdi. 
Taşçı, “Ersoy’un oyununun yasaklanması ve sanatçılardan oluşan Repertuar Kurulu’nun lağvedilmesi kararları sonrasında UBP-HP hükümetinin atadığı Devlet Tiyatroları Müdürü Erdinç Akgür’ü kınıyor, sanata ve sanatçıya saygı göstermesini diliyoruz” dedi.
Yaşar Ersoy’un ve yıllar içerisinde sansüre ve yasağa uğramış tüm sanatçıların yanında olduklarını belirten Taşçı, bu ve buna benzer özgürlükleri kısıtlayan hareketler karşısında duracaklarını kaydetti. 

 

“Tiyatro ve sanatçılar susturulamaz”

Sol Hareket adına açıklama yapan Abdullah Korkmazhan, sanatçı Yaşar Ersoy’un yazdığı ve yöneteceği “Yangın Yerinde Kabare” isimli oyunun UBP-HP hükümetince atanan Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrosu Müdürü tarafından yasaklanmasını şiddetle protesto ettiklerini belirtti.

Yazılı açıklama yapan Korkmazhan, tiyatro ve sanatçıların susturulamayacağını kaydetti.

Sanatçı Yaşar Ersoy ve “Yangın Yerinde Kabare” isimli oyuna uygulanan yasağın kaldırılmasını talep eden Korkmazhan, devlet tiyatrolarının özerk bir yapıya kavuşturulması ve karar merciinin sanatçılar olması gerektiğini belirtti.

Tiyatro konusunda atılması gereken birçok adım bulunduğunu kaydeden Korkmazhan, “Çağdaş bir tiyatro ve kültür salonları ülkenin en büyük ihtiyaçlarındandır. Ne yazık Başkent Tiyatro Projesi yarım ve atıl kalmıştır. Devlet Tiyatrosu yetersiz bütçe, baskı ve sansürlerle kendi kaderine terk edilmiştir. Amatör ve profesyonel tiyatrolar önemsenmemektedir. Tiyatro sanatçılarının ve çalışanlarının angarya ve sosyal güvenceden yoksun çalıştırılmasının önüne geçilmesi için hiçbir adım atılmamaktadır” dedi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.