banner913
banner932
banner1012

Özersay benden korkuyor

banner1020

Gündemdeki isim Özgürgün, yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. “Özersay bir illettir, benim cumhurbaşkanı adayı olmamdan korkuyor” diyen Özgürgün, “Hakkımda alınan kararı kabul etmeyeceğim. Mahkemeye başvuracağım” dedi

banner974
Özersay benden korkuyor

banner971

“Özersay benden korkuyor”

Gündemdeki isim Özgürgün, yine çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. “Özersay bir illettir, benim cumhurbaşkanı adayı olmamdan korkuyor” diyen Özgürgün, “Hakkımda alınan kararı kabul etmeyeceğim. Mahkemeye başvuracağım” dedi

UBP Milletvekili ve eski başbakan Hüseyin Özgürgün, BRT’de dün yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Kudret Özersay hakkında ciddi ithamlarda bulundu ve Özersay’ın kendisinin aday olmasından korktuğu için bunları yaptığını belirtti.

Özgürgün şöyle dedi:

“Özersay bu topluma sokulmuş bir nifaktır. Özersay bir illettir. Özersay benim cumhurbaşkanı adayı olmamdan korkuyor. UBP’den hiçbir oy alamayacak.

UBP ile Özersay arasında nasıl bir anlaşma var onu da bilmiyorum. Kapı kapı bütün örgütleri gezeceğim. Ben aday değilim. Meclis ne isterse yapar, ben meclisin tavrını göreceğim. Ben bu meclisle çalışma taraftarı da değilim. Bunun değerlendirmesini milletvekillerine bırakıyorum. Alınacak kararı kabul etmeyeceğim. Bu işin altında ciddi bir siyasi kumpas var. Bu kadar benden korkuyorlarsa ne mutlu bana. Ben direkt olarak mahkemeye başvuracağım. Partimden istifa edip etmeme konusunda tavrım onların atacağı adıma göre olacak. Onlar benim yanımda gibi duruyor.”

UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün, Halkın Partisi kanadının yaptığı baskının gereksiz olduğunu ifade ederek konunun kasıtlı şekilde abartıldığını belirtti.

UBP-HP oluşumunun ardından midesini bulandıran gelişmeler olduğunu söyleyen Özgürgün, bir gün eve gittiğinde evde polisleri bulduğunu söyledi.

Polislere gerekirse önünü kesin talimatı verildiğini kaydeden Özgürgün, bunun yasal olmadığını belirtti.

Özgürgün şöyle dedi:

“Ben aniden bir gün evde polislerle karşılaştım. Şimdi eski bir başbakan olarak siz, polis olarak bana koruma veriyorsunuz. Ondan sonra kapıma polis yollayıp, beni eve hapsediyorsunuz. Ben de bu işe içerledim çok, canım sıkıldı. Bir de bu ülkede cinayet mi işledik? Hırsızlık mı yaptık? Soygun mu yaptık? Birisine kasıt mı canına mı ne yaptık da polis kapıda beni eve hapsediyor. Polise, kapıdan çıktığında önünü kesin talimatı verildi. Tabi ki eşim de, ben de çok rahatsız olduk. Gittim kapıya polise sordum. Dedim ki: sizin derdiniz nedir? Ben burada herhangi bir suç var mı?. ‘Eee işte Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol talimat verdi, gerekirse önünüzü keselim’. Ben buna o kadar içerledim ki GKK Komutanını aradım. Polis Genel Müdürlüğünü de geçtim artık. GKK Komutanına dedim ki bu yasal değil. Bu konularda direkt başvurulacak merci GKK ve Polis Genel Müdürlüğüdür. Ama ben direkt GKK’yı aradım. Dedi ki yasal değil. En azından şuanda milletvekiliyim. Benim kapımda polisin beni hapsetmesi yasal değil. Bana dedi ki ben size döneyim. Ondan sonra tekrar konuştuk, bunu Başsavcılıkla konuşmanız lazım dedi bana. Çünkü poliste emir kuludur bu talimat Başsavcılıktan gelmiş”… “Hemen Ahmet Varol’u aradım. Çünkü polisler dedi ki bana bizi Ahmet Varol gönderdi. Ben de Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol’u aradım. Dedim ki böyle birşey söylediler bana bu yasal değil ama ben en azından saygı gereği sizinle konuşma gereği hissettim. Saygı gereği derken yok ki şahsına Başsavcılığa. Bana dedi ki bu prosedürdür, normaldir. Ben de dedim ki bunun arkasında başka bir şey var. Olmaz böyle bir şey. Daha önceki Başsavcı bu komiktir diyecek şimdi ki Başsavcı Yardımcısı kapıma polis yollayacak”… “Ertesi gün öğrendiğim çok ilginç bir şey var. Bakanlar Kurulu Genel Sekreterli’ğine atanan Seral hanım apar topar görevden alınıyor, Ahmet Varol’un eşi İlkan hanım göreve getiriliyor Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri olarak. Ve onun üzerine ertesi gün de kapıma polis gönderiliyor. Bunlar çok ibret verici, çok kasıtlı bir senaryonun ve kumpasın düzenlendiğini gösteriyor. Bu olay hükümet kurulduktan hemen sonra 15 gün önce oldu. Bunları içime sindiremedim açıkçası. Yani bir önceki başsavcının söyledikleri, bana yapılanlar, atama, Seral hanımın aniden ağlayarak Başbakanlık’tan kaçması diğerinin gelmesi bunlar en normal şeylerse eğer birazcık aklımız varsa her birazcık aklı olan varsa bunun hiç normal olmadığını bilir”

Hüseyin Özgürgün, grup toplantısında iddialar karşısında açıklamalarını yaptığını ve milletvekillerine konuyu detaylı anlattığını söyledi.

Halkın Partisi’nin ülkeye zararı olduğunu kaydeden Özgürgün, HP’nin UBP’yi de aşağıya çektiğini söyledi.

Özgürgün şöyle konuştu:

“Halkın Partisi’nin ülkeye vereceği zarar çoktur. HP eğer bugün seçime giderse alacağı oy yüzde 5-6’yı geçmez. UBP bile HP ile hükümet kurulmasının ardından sıkıntı vardır. Bu hükümetin daha fazla sürmemesini diliyorum. Grup toplantısında her şeyi açıkladım ve anlattım. Genel başkan sadece istifa konusu gündeme geldiğinde itiraz etti ve kabul etmeyeceklerini söyledi. Erhürman’ın hukukçu olması nedeniyle bu davanın ileriye götürülmeyeceğini ve neticeye varılmayacağını göreceği için bence ileriye götürmezdi bu işi. Meclis’in tavrına göre en radikal adıma kadar tepkimi göstereceğim. Meclis genel kurulu komite kurulmasına ret verebilir. Ben buna ihtimal vermiyorum eğer böyle bir şey olursa bunu da değerlendiririm. Memleketin bir sürü işi var Özgürgün neden gündem oluyor. Ben neden Meclis’in gündemini meşgul edeyim.”

Hüseyin Özgürgün, en sonunda siyasi rüşvetle, savcı Ahmet Varol ve eşinin devrede olduğunu söyledi.

Savcının eşinin siyasi makam aldığını söyleyen Özgürgün, "Bu mecliste olup olmamayı değerlendireceğim" ifadesini kullandı.

Çoğunlukla milletvekillerinin bir karar vereceğini vurgulayan Özgürgün şöyle devam etti:

Meclis’in tavrını göreyim. Ben böyle bir Meclis’te çalışmamayı da düşünüyorum. Kabul etmeyeceğim bu kararı. Çünkü inanıyorum ki işin altında ciddi bir siyasi ben bıraktım dememe rağmen inanıyorlar politikaya döneceğimi, birinin koltuğunu alacağımı. Böle bir şey yok. Bu kadar korkuttuysam bunları ne mutlu bana. Ama ben direkt olarak mahkemeye müracaat edeceğim. Bu Meclis’in verdiği kararın haksız, dayanaksız, Başsavcının iddialarının da gerçeği yansıtmayan içini incir çektirdiği kadar doldurmayan iddialar olduğunu söyleyerek, mahkemeye başvurup buradaki karar için ara emri isteyeceğim veya durdurulmasını talep edeceğim. Yani bunu sırf bunlarla mücadele için yapacağım.

Bu iddialar incir çekirdeğini doldurmaz. Mücadele edeceğim, bunlara pabuç bırakmayacağım. UBP'den istifa etmeyi, milletvekilliğinden de istifa etmeyi hep gündemde tutuyorum, bunu mücadele için yapacağım.

Bir kusurum olsa, ben zaten denetim isteyecektim. Milletvekilliğinden istifa ederek de yargılanmanın önünü açacağım. Bu kadar da rahatım."

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.