banner913
banner932
banner1012

“Özelde sendikalaşmaya karşı olanlar emek sömürenlerdir”

banner1020

Çalışma Bakanı Zeki Çeler, özel sektörde toplu iş sözleşmesi ve sendikalaşmanın haksız rekabeti önleyeceğini, emek sömürüsünün de önüne geçebilmesine ciddi katkı sağlayacağını söyledi

banner974
“Özelde sendikalaşmaya karşı olanlar emek sömürenlerdir”

banner971

  

Tuğçe Ülkü AYDIN-TAK  

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, özel sektörde sendikalaşmaya karşı olanların emek sömürüsünün başını çekenler olduğunu vurguladı.

Bakan Çeler, özel sektörde toplu iş sözleşmesi ve sendikalaşmanın yaygınlaşmasını istediğini ifade ederek, özel sektörde toplu iş sözleşmesi ve sendikalaşmanın haksız rekabeti önleyeceğini, emek sömürüsünün de önüne geçebilmesine ciddi katkı sağlayacağına inanç belirtti.

İşçisine, çalışanına hakkını, izinlerini, maaşını yatırımlarını doğru düzgün tam yapanların hiçbir şekilde özel sektörde sendikalaşmadan korkmasına gerek olmayacağını vurgulayan Bakan Zeki Çeler, “Her kim ki özel sektörde sendikalaşmaya karşıdır, bilin ki emek sömürüsünün başını çekenlerdir” dedi. 

TAK muhbirinin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, bakanlığının çalışmaları ve projeleri konusunda ayrıntılı bilgiler verdi.

EK MAAŞ DESTEĞİ….

İlk olarak Ek Maaş Desteği konusunda açıklamalarda bulunan Bakan Zeki Çeler, günümüz ekonomik koşullarında hem çalışanların, hem de küçük ve orta ölçekli işletmelerin ciddi ekonomik sıkıntıda olduğuna işaret ederek, asgari ücretin belirlenme usulü ve her attırıldığında işverenin ödeme kabiliyetini azaltması sebebiyle ciddi sıkıntılar yaşandığını kaydetti.

Yerel iş gücü istihdamının; özellikle turizm, sanayi, hizmet sektörü, mağazacılık, perakende satış, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi alanlarda çalışmayı talep etmediklerini belirten Bakan Çeler, yapılan bazı araştırmalar sonucunda bunun üç tane sebebinin ortaya çıktığını söyledi.

Çeler, bunlardan birinin sosyo psikolojik sebep olduğunu belirterek, ailelerin özel sektöre bakış açısı, turizm ve hizmet alanında çalıştıklarında insanların kendilerini mutlu hissetmeyeceklerini düşünmeleri  olduğunu kaydetti.

Bir diğer sebebin, düşük maaş ve iş güvencesinin olmaması olduğuna işaret eden Bakan Çeler, insanların kendilerini özel sektörde güvende hissetmediğini, patronun iki dudağı arasında her  an işten durdurulabileceği algısında olduklarını aktardı.

Bunun için bakanlık olarak kısa ve uzun vadeli girişimleri bulunduğunu ifade eden Çeler, uzun vadede Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile birlikte mesleki bir teknik okulun yapılarak, bir İstişare Kurulu oluşturulması, sektör temsilcileri ile gerekli ölçümlemelerin yapılıp ileri dönük ihtiyaç duyulacak alanlarda daha çok eğitim verebilme, gençleri ve vatandaşları teşvik edebilme yöntemine gideceklerini anlattı.

Bunun orta ve uzun vadedeki planları olduğunu söyleyen Bakan Çeler, kısa vade için ekonomiye katkı sağlayacak bir müdahaleye ihtiyaç olduğunu ve var olan işsizlerin iş gücüne katılması ve ekonomide de gelirlerinin artması, işverenin de bir miktar gelirlerinin azalması konusunda bir proje hazırlandığını kaydetti.

Bu projenin de yerel iş gücünün desteklenmesi fonu yani “İstihdam Destek Merkezi Fonundan” karşılanacağını belirten Bakan Zeki Çeler, bunu da Ek Maaş Desteği Tüzüğü olarak adlandırdıklarını ifade etti.

Bu tüzükten belirlenen sektörlerde çalışan ve çalışmaya yeni başlayacak KKTC vatandaşlarının yararlanacağını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, “Destekten, maaşları asgari ücretin tüzükte belirlenen yüzdeliğinin altında olanlar yararlanabilecek” dedi.

TÜZÜĞÜN BAKANLAR KURULUNDAN GEÇMESİ HALİNDE, EK 750 TL DESTEK VERİLECEK

Tüzüğün Bakanlar Kurulu’ndan geçmesi halinde, belirlenen sektörlerde çalışan vatandaşlara ek 750 TL’nin, maaşlarının yattığı banka hesabına her ay Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından aktarılacağını söyleyen Bakan Çeler,  yakın zamanda yayımlanacak bir genelge ile maaşların banka üzerinden ödenmesi kuralı getirileceğini belirtti.

DİĞER TÜZÜKLER GİBİ BİR BAĞLAYICILIĞI YOK, UYULMASI ZORUNLU DEĞİL

Bakan Zeki Çeler, bu sistemden yararlanmanın bir zorunluluk arz etmediğini, bunun yasa altında yapılmış bir tüzük olacağını ama diğer tüzükler gibi bağlayıcılığı veya buna uyulmasının zorunlu olmadığını vurgulayarak, buna uymak isteyenlerin tüzük şartlarını yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Tüzüğün süresinin ise 2 yıl olduğu bilgisini veren Çeler, tüzüğün bir maddesinin ise,  çalışanların toplu iş sözleşmesi  bulunması ve ilgili bir sendikaya üye olması gerekliliği olduğunu aktardı.

Tüzüğün hem çalışana, hem de işverene katkı sağlayacağını ifade eden Çeler, “Tüzük kurallarına uyup maaşları banka üzerinden yatıran işletmelerin çalışanlarına 750 TL verilirken, çalışanların gerçek maaşları üzerinden de yatırımlarını 2 yıl boyunca bakanlığımız üstlenecek. Bu da işverenin ciddi bir giderini ortadan kaldıracak. İşverenlerin asgari ücret üzerinden yatırım yaptıklarını varsayarsak, her çalışan için minimum bin 14 TL gibi bir yatırımları var. İşveren bu giderinden 2 yıl boyunca muaf olacak” dedi.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ VE SENDİKALI OLMAK SADECE İŞÇİYİ DEĞİL, İŞVERENİ DE KORUYAN BİR SİSTEM

Toplu iş sözleşmesi ve sendikalı olmanın sadece işçiyi değil, işvereni de koruyan bir sistem olduğuna dikkat çeken Bakan Çeler, işverenlerin bundan ürktüğünü söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, özel sektörde sendikalı ve örgütlü olmanın kamudakine benzemediğini, özelde sendikalı ve örgütlü olmanın, toplu iş sözleşmesi yapmanın hem çalışanların haklarını koruması, hem işverenin haklarını koruması, hem de işçinin verimliliği açısından çok büyük katkı sağlayacağını vurguladı.

Bakan Çeler, “Kamudaki bazı sendikaları örnek görerek, özelde sendikalaşmadan kaçmak haksız rekabete devam etmek, çalışanın ezilmesi, çalışanın geleceğinin elinden alınması demektir” şeklinde konuşarak, bu noktada bazı kesimlerin kendisini çok eleştirdiğini “Bakansın denetle” dediklerine dikkat çekti.

TÜM İŞYERLERİNİN BAŞINA BİR TANE MÜFETTİŞ DİKEBİLME DURUMUMUZ YOK

Çeler şöyle devam etti:

“Bizim bakanlık olarak tüm işyerlerinin başına bir tane müfettiş dikebilme durumumuz yoktur. Bunu her konuda söylüyorum. Burada bize yardımcı olacak ek kontrol mekanizmalarının olması gerekir. Sendikalaşma ve sendikalar da bunun bir örneğidir.” 

Çeler, sosyo psikolojik algının ortadan kalkması için çeşitli reklam spotları, kamu videoları, etkileyici ve teşviklendirici bilgilendirme yayınlarının yapılmasına olanak sağlayacaklarını ifade etti.

Çeler fonun bütçesinde 2 yıl yetecek kadar paraları olduğuna da işaret ederek, şöyle konuştu:  

“Her röportajımda bu paranın daha yükseğini söylüyorum. Çünkü zaman ilerledikçe bu paranın hem gelirlerinden gelen artı, hem de faizinden gelen artı yüzünden para yükseliyor. Şu anda yaklaşık 200 milyon TL anaparamız var. Bu anaparanın her ay yaklaşık 10 milyon TL’ye yakın geliri var.”

Çeler, ek maaş desteği konusunda rakamsal giderlere bakıldığında ise kendilerine bin kişi başvurursa yıllık 20 milyon, 4 bin kişi başvurursa da 80 milyonluk, 8 bin kişi başvurursa da 160 milyonluk bir gider olacağına dikkat çekerek, halihazırda artan faiz oranlarını da hesaba kattıklarında kendilerinin yıllık gelirlerinin 120 milyon olduğunu, ana paraya hiç dokunmadan bir yılda bunun rahat rahat ödenebileceğini vurguladı.   

YILDA 350 MİLYON DOLAR’I YURT DIŞINA GÖNDERİYORUZ

Çeler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dünyanın hiçbir yerinde teşvik ömür boyu sürer diye bir şey yoktur. Teşvik kötü zamanlarda ve belli alışkanlıkları sağlamak için hazırlanmış projelerdir. Şu anda da kötü bir zamandan geçiliyor. Ekonomik kriz var. İşgücü sayısı çok düşük, para dışarıya gidiyor.  İşsiz sayımız oldukça yüksek, sektörlerden sağlanması gereken lokomotif döngü sağlanamıyor. Çünkü memlekette şu anda 55 bin yabancı iş gücü mevcut.  55 binin sadece asgari ücret aldığını varsayarsak, yeni asgari ücret üzerinden hesapladığınızda, kişi başı yaklaşık 540 Dolar her  ay yurt dışına gidiyor, yılda ise 350 milyon Dolar’ı  yurt dışına gönderiyoruz. Bu bizim için çok büyük bir kayıptır.”

Turizm sektöründe yaklaşık 18 bin çalışan olduğunu, bunun sadece 4 bin kişisinin KKTC vatandaşı olduğunu ifade eden Çeler, bunun 8-10 bine yükseltilmesinin çok büyük bir kazanç olacağına dikkat çekti.

Çeler, öte yandan bir yabancı işçinin işverene her ay ekstra maliyetinin minimum bin beş yüz TL olduğuna işaret ederek, turizm sektöründe hem KKTC vatandaşlarının çalışmayı tercih etmediklerini, hem de işverenlerin KKTC vatandaşı çalıştırmayı tercih etmediklerini kaydetti.

Çeler, sadece turizm sektörü değil, diğer sektörlerde de ucuz işçiliği kendilerine benimsetmiş işverenler olduğuna işaret ederek, vatandaşların da özel sektörde çalışmama isteği sayesinde işverenlerin bunu da bahane ederek, yerel işgücünü istihdam edip daha yüksek maaş vermek yerine, yabancı iş gücünü  kullanıp daha düşük maaşla, istediği gibi çalıştırdığını söyledi.

Çeler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz günlerde Kıb-Et’e yemeğe gittim,  çalışanlara sohbet ederken, 2 bin 279 TL olan asgari ücreti değil, 2 bin TL maaş ödediklerini öğrendim. Helal dükkanmış, resmen helal kesim yaparlar. Lojman sağladığı için bunu yapabilirmiş. Yoktur öyle bir şey, lojman sağlama ayrı bir şeydir. Maaşını asgari ücretin altında veremez yasası ayrı bir şeydir. Yabancı işçi bu konuda nereye bile gideceğini bile bilmez. Kıb-Et’te çalışanların eksik aldıkları ayların maaşlarını geri ödemesi için çalışma başlattık.  Bundan sonra Kıb-Et’e yabancı işçi getirmesi konusunda da ‘black list” yaptık. Yani eski çalışanların izinleri yenilenirken kontrol edeceğiz, ama başka yabancı işçi getirmesine müsaade etmeyeceğiz.”

Çeler, Kıb-Et’e ilgili müfettişleri gönderdiklerini, ancak söz konusu çalışanların işsiz kalmaları halinde de çalışanlara başka bir restoranda iş bulduktan sonra bu işlemi yaptırdığını kaydetti. 

Vatandaşların çalışma yaşamında karşılaştığı sıkıntılarla ilgili şikayette bulunmaya haklı olarak tedirgin olduğunu söyleyen Bakan Çeler, 1977’den bu yana çok küçük değişiklikler yapılan İş Yasası’nın, işçiyi koruma açısından çok zayıf bir yasa olduğunu vurguladı.

Vatandaşların kendilerine her türlü şikayeti yapabilmesi gerektiğini söyleyen Bakan Çeler, özel sektörde toplu iş sözleşmesi ve sendikalaşmanın yaygınlaşmasını istediğini vurguladı .

Özel sektörde toplu iş sözleşmesi ve sendikalaşmanın haksız rekabeti önlerken, emek sömürüsünün de önüne geçilebilmesine ciddi katkı sağlayacağına işaret eden Bakan Zeki Çeler, “Özel sektörde sendikalaşmaya karşı olanlar, emek sömürüsünün başını çekenlerdir” dedi.

Çeler, işçisine, çalışanına hakkını, izinlerini, maaşını yatırımlarını doğru düzgün tam yapanların hiçbir şekilde sendikadan korkmasına gerek olmayacağını vurguladı.

Toplumun ciddi bir sosyal çöküntü içinde olunduğunu belirten Bakan Çeler, bunun da kendisini çok üzdüğünü, insanların yapılan hiçbir şeyden memnun olmadıklarını söyledi.  

Asgari ücretle çalışan vatandaşlara çağrıda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, asgari ücretle çalışan vatandaşların Şubat ayı sonunda alacakları maaşın 2 bin 740 TL olduğunu, eğer Şubat ayı sonunda ödenen maaş bunun altındaysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, bölge amirliklerine veya bakanlığın sosyal medya hesabına şikayette bulunmasını istedi.

Bakan Çeler, vatandaşların ismini vermeden şikayette bulunabileceklerine işaret ederek, şikayeti yaparken iş yeri ve adresini bildirmesinin yeterli, olduğunu ancak, şikayet sonrasında ilgili şirketlere denetim yapılacağında, bir şekilde maaşın eksik ödendiğinin kanıtlanması gerektiğini vurguladı.

Bakan Çeler, aksi takdirde işverene maaşların geriye dönük ödettirilmesi ve uyarı yapılamasının mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.

 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.