Hayvancıların Başbakanlık’ta Başbakan Tufan Erhürman, Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali ile dört saat süren görüşmesinden olumlu karar çıktı
Varılan uzlaşıya göre süt fiyatı 1,80 TL/kgy’e düştü, imalatçılara verilecek süt fiyatı ise 1,87 TL/kg oldu ancak, hükümet 4 ay süreyle hayvancıya litre başına 1 TL destek primi ödeyecek. Hayvancıların talep ettiği karma yem ithaline de izin verildi
Sabah saatlerinden itibaren Lefkoşa’da toplanmaya başlayan hayvancılara Çiftçiler Birliği’nden ve hayvancılardan bir grupta destek için tarım araçlarıyla Lefkoşa’ya gelmeye çalıştı, ancak anayolda ilerlemesine izin verilmeyen grup toprak yollardan Lefkoşa’ya gelerek destek verdi
Hayvancı ile hükümet uzlaştı
Uzlaşıya göre, dört aylık süre için süt fiyatları yeniden düzenlendi; litre başına 1 TL maliyet destek primi ödenmesinde ve karma hayvan yemi ithalatının önünün açılması kararlaştırıldı
Başkent Lefkoşa’da geçtiğimiz çarşambadan beri araçlı eylem yapan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile hükümet arasında uzlaşma sağlandı. Tarafların vardığı uzlaşıyla ilgili bugün protokol imzalanacağı ve eyleme ara verildiği açıklandı.
Uzlaşıya göre, dört aylık süre için süt fiyatları yeniden düzenlendi; litre başına 1 TL maliyet destek primi ödenmesinde ve karma hayvan yemi ithalatının önünün açılması kararlaştırıldı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünde sabah saatlerinden beri eylemlerini sürdüren hayvan üreticilerini temsil eden heyetin saat 16.00 sıralarında Başbakanlık’a çağrılmasının ardından Başbakan Tufan Erhürman, Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ve Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali’yle yaklaşık 4 buçuk saat süren görüşmesi, olumlu sonuçlandı.
Varılan uzlaşıyı üç bakan ve birlik başkanı Başbakanlık önünde basına açıkladı.
ŞAHALİ: “KAZANÇ VEYA KAYIP OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİN”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, gelinen noktanın herhangi bir tarafın kazancı veya kaybı olarak değerlendirilmemesini istedi, hayvancıların üretiminin devamı için devletle iş birliği için bir yaklaşım ortaya konulduğunu vurguladı.
SÜTTE YENİ FİYATLAR
Varılan uzlaşının içeriğiyle ilgili bilgi verirken litresi 2.60 TL olarak açıklanan sütün fiyatının 1.80 TL olarak yeniden belirlendiğini; imalat sanayiye 1.99 TL’den satılan sütün de yeni fiyata göre 1.87’den satılacağını açıklayan Şahali, böylece süt fiyatlarının tüketiciye de yansıyacak şekilde düşeceğini söyledi.
1 TL DESTEK PRİMİ… YEM İTHALATINA İZİN
Hayvan üreticilerinin artan giderlerini telafi edebilmek adına 4 ay süreyle, 31 Aralık’a kadar geçerli olmak üzere litre başına 1 TL maliyet destek primi ödenmesinde uzlaştıklarını açıklayan Bakan Şahali, karma hayvan yemi ithalatının önünün açılması, hem alternatif içerik hem de fiyatların oluşmasına zemin hazırlanacağını kaydetti.
Şahali, bunun dört ay yürürlükte kalacağını ve 1 Ocak’tan itibaren destek programının yeniden ele alınıp şekillendirileceğini bildirdi.
Eylem sürecinde zaman zaman sinirlerin gerildiğine işaret eden Bakan Şahali, bakanlığın çiftçinin hayvancının evi, devlet nezdinden birinci muhatabı olduğunu, ilişkilerinin uygar şekilde süreceğini vurguladı.
SERDAR DENKTAŞ: “PROTOKOL YARIN”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, hayvan üreticisiyle kasap/tüketici arasındaki ilişkinin, bundan böyle devlet tarafından daha farklı düzenleneceğini hem daha ucuz hem daha sağlıklı bir et tüketiminin LTB’nin de katkısıyla hayata geçirileceğini bildirdi.
Denktaş, tüm mutabık kaldıkları konuların yarın bir protokole bağlanacağını açıkladı; “Önümüzdeki dört ayı da müzakere ederek gelecek yılın nasıl şekilleneceğini birlikte tartışarak neticelendireceğiz” dedi.
ÖZYİĞİT: “SAĞDUYU GALİP GELDİ”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit de yoğun müzakerelerden sonra sağduyunun galip gelmesinin ülke demokrasisi açısından sevindirici olduğunu, ülkenin zor günlerden geçtiğini söyledi.
Üreten kesimlerin son yıllarda ciddi sıkıntılar yaşadığını, kuraklık nedeniyle de sorunlar bulunduğunu; hükümetin ısrarla demokrasiyi tüm yönleriyle işleterek çözümler üretmeye çalıştığını kaydeden Özyiğit, bugün de sağduyunun galip geldiğini ve uzlaşıya varıldığını belirtti.
Özyiğit, gelinen noktanın ülke için önemini vurgulayarak Kıbrıs Türk toplumunun topraklarına ancak üretimle tutunabileceğini kaydetti.
NAİMOĞULLARI: “EN ÖNEMLİ UZLAŞI YEM İTHALATININ SERBEST BIRAKILMASI”
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, altı gündür eylemde olduklarına işaret ederek hükümetin de sektörün içinde bulunduğu durumu bildiğini, hep beraber hassas davranacaklarını kaydetti.
Küçükbaşa 80 kg hibe arpa ve hayvan başına 50 TL destek verilmesine başlandığını; sütte küçükbaşta zaten uzlaştıklarını, büyükbaş hayvan sütünde 30 kuruş artışla 2.90 TL istediklerini ancak 2.80’e bağlandığını kaydeden Naimoğulları, kendileri için en önemli uzlaşının yem ithalatının serbest bırakılması olduğunu, dövizden etkilenen yem fiyatları yüzünden canlarının çok yandığını söyledi.
Mezbahanın devreye konularak kendilerine verilmesi talebini yineleyen Mustafa Naimoğulları, Tarım Bakanı’nın daha önce de bu konuya olumlu baktığını bildiklerini ifade etti.
“EYLEME ARA VERME KARARI ALDIK… DERDİMİZ ÜRETİMİN DEVAMLILIĞI”
Naimoğulları, birlik yönetim kurulunun bu noktada eylemeye ara verme kararı aldığını; yarın protokol imzalanacağını, bütün dertlerinin üretimin devamlılığı olduğunu vurguladı.
Altı gündür eylemdeki hayvancının dayanacak gücü kalmadığını, hükümetin de çok uğraş verdiğini, kaynakların sınırlı olduğunun defalarca ortaya konulduğunu belirten Naimoğulları, 2019 bütçesinde hayvancılık ve tarım sektörünü daha iyi noktaya getirecek kaynaklar sağlanması ve kuraklık yaşanmaması umudunu ifade etti.
Çözemedikleri ufak tefek sıkıntıları da yine iyi niyetle çözeceklerini kaydeden Naimoğulları, bu amaçla ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Naimoğulları, gelinen aşamayı üyelerine bildireceklerini kaydederek, bugün için eylemi sonlandırma noktasında olduklarını ifade etti.
Naimoğulları’nın “Belki önümüzdeki günlerde sayın bakana bir kaynak gelir ve bize desteklemede bir açılım yapar” demesi üzerine Denktaş’tan “Allah bana ben size” sözleri işitildi.
Açıklamaların ardından taraflar el sıkışarak Başbakanlık önünden ayrıldı. Hayvancılar Birliği Başkanı Naimoğulları, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünde bekleyen üyelerine bilgi vermek üzere buraya gitti.
Hayvancılar, Tarım Bakanlığı’na yürüdü
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, hafta sonu ara verdiği eyleme dün sabah yeniden başladı.
Birlik binasında toplanan bir grup eylemci, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na yürüdü. Davullu zurnalı eylemciler, polisin aldığı güvenlik tedbiri nedeniyle bakanlık önüne ulaşamadı.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları ve bir grup birlik üyesi Tarım ve Doğal Bakanı ile görüşmek üzere bakanlık binasına girdi.
Bu arada Çiftçiler Birliği’nin de destek verdiği eyleme katılmak isteyen bir grup hayvancı ve çiftçi, ağır tarım iş araçlarıyla Ercan Yonca Kavşağı’nda sabahın erken saatlerinde toplanmaya başladı.
Şehir içi trafik akışının aksamaması için tarım iş araçlarının ana yola çıkışına izin vermeyen polis kavşakta geniş güvenlik önlemi aldı. Polis Basın Subaylığı’ndan elde edilen bilgiye göre, benzeri tedbirler diğer kavşaklarda da uygulamaya kondu.
Naimoğulları, bakanla görüşmeye girmeden önce yaptığı kısa açıklamada, tarım iş araçlarının Lefkoşa'ya gelmesinin Serhatköy ve Ercan Yonca Kavşağı'nda polis tarafından engellendiğini söyledi.
Tarım Bakanına yeni öneri sundular
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’na , “arpa fiyatlarının düşürülmesi veya çiğ süt fiyatlarının arttırılması; ya da yem ithaline izin verilmesi” önerisini sundu
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, sabah yeniden başlattıkları eylemler kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı’na yeni öneri sundu.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonra eylemcilere hitaben yaptığı konuşmada, toplantıda birliğin taleplerini aktardıklarını söyledi.
Naimoğulları, bakanlığın da talepleri değerlendirmek ve Başbakan ve Maliye Bakanlığı ile istişarede bulunmak için 2 saat süre talep ettiğini belirtti.
Mustafa Naimoğulları, taleplerinin, “arpa fiyatlarının düşürülmesi veya çiğ süt fiyatlarının arttırılması; ya da yem ithaline izin verilmesi” olduğunu ifade etti.
Türkiye’de yemin torbasının 80 TL, burada ise 120-140 TL; arpanın Türkiye’de kilosu 1.1 TL’den, burada ise 1.8 TL’den satıldığını söyleyen Naimoğulları, hayvancının ülkedeki 3 yem fabrikasının insafına bırakılmaması gerektiğini kaydetti.
Naimoğulları, yemin Türkiye’den çok daha ucuza tedarik edilebileceğini ifade etti.
“BELİRSİZLİK ARPA FİYATLARI VE BÜYÜKBAŞ SÜT FİYATINDA”
Mustafa Naimoğulları, hükümetin küçükbaş konusundaki açılımlarını olumlu karşıladıklarını, belirsiz olan konunun arpa fiyatları ile büyükbaş hayvan süt fiyatıyla ilgili olduğunu söyledi. Birlik başkanı yem ithalatının serbest bırakılmasının da talepleri arasında olduğunu kaydetti.
Polisin eylem kırmak için dün akşamdan beri kavşaklarda olduğunu da savunan Naimoğulları, “Üreticiler toprak yollardan Lefkoşa’ya ulaştı. Amaç araçlı eylem yapmak değil. Eyleme araçsız da devam ederiz. Bu tavırlar üreticiyi daha fazla kenetliyor” dedi.
EYLEMDEKİ HAYVAN ÜRETİCİLERİNDEN BİR HEYET BAŞBAKANLIK’A ÇAĞRILDITarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önündeki eylemlerini sürdüren hayvan üreticilerinden bir heyet, Başbakanlık’a çağrıldı.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin Lefkoşa’da geçen hafta başlayan araçlı eylemine konu olan taleplerin giderilmesi için hükümetin çalışmaları sürerken, Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları başkanlığındaki bir heyet, Başbakanlık’tan gelen çağrı üzerine saat 16.45 sıralarında Başbakanlık’a gitti.
Polis engelledi, onlar ova yollarından Lefkoşa’ya geldi
Polis, şehir içi trafik akışının engellenmemesi için tarım iş araçlarının Lefkoşa'ya gelişine izin vermedi. Bunun üzerine bir grup çiftçi ve hayvancı tarım araçlarını ova yollarını kullanarak Lefkoşa’ya getirdi
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önündeki eylemine yeniden başladı.
Çiftçiler Birliği’nin de destek verdiği eylemciler, Ercan Yonca Kavşağı yakınlarında toplandı.
Bu arada polis, şehir içi trafik akışının engellenmemesi için tarım iş araçlarının Lefkoşa’ya anayolu kullanarak gelişine izin vermedi.
Bunun üzerine bir grup çiftçi ve hayvancı tarım araçlarını ova yollarını kullanarak Lefkoşa’ya getirdi.
Araçlarla Lefkoşa’ya girişleri engellenen üreticiler davul ve zurna ile yürüyerek Tarım Bakanlığı’na geldi.
TÜK, küçükbaş hibe yemlik arpa dağıtımına başladı
Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) küçükbaş hibe yemlik arpa dağıtımına dün başladı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Veteriner Dairesi’ne, haziran ayında küçükbaş hayvan bildiriminde bulunmayan küçükbaş hayvan besleyicilerinin mağdur olmamaları için ivedi olarak bildirimlerini yapmaları ve alacakları belgeyi, TÜK’e iletmeleri gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, küçükbaş hayvan besleyicilerinin hibe yemlik arpalarını almak isteyecekleri Toprak Ürünleri Kurumu şubesinden telefon aracılığıyla gün talep etmelerinin işlerin aksamaması ve zamanın en iyi şekilde kullanılması açısından yararlı olacağı vurgulandı.
TÜK şubelerinin telefon numaraları şu şekilde:
Güzelyurt Şubesi 714 11 67
Haspolat Şubesi 233 54 16
Akdoğan Şubesi 377 73 18
Geçitkale Şubesi 373 33 19
İskle Şubesi 371 25 06
Kumyalı Şubesi 375 50 80
Mağusa Ambar No:4 Şubesi 0533-8647343
“Biber gazı gibi karışıklık bastırma gazları yasaklanmalıdır”
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), deri, göz ve solunum yollarında ciddi düzeyde tahriş ve tahribat yaratan gaz bombası, biber gazı ya da göz yaşartıcı bomba olarak bilinen, karışıklık bastırma gazlarının yasaklanması gerektiğini açıkladı.
KTTB Asbaşkanı Teksen Köroğlu yaptığı yazılı açıklamada, ekonomik krize bağlı gelişen toplumsal gösteri ve hareketlerde güvenlik kuvvetlerinden gösteri yapan kitleleri kontrol altına almak amacıyla insan haklarına, çevre ve halk sağlığına zarar vermeyen yöntemler kullanma yönünde yetki ve inisiyatif uygulamalarını beklediklerin kaydetti.
Köroğlu, biber gazının acı ve etkisi uzun sürebilen bir gaz olduğuna dikkat çekerek, sadece insanlar için değil tüm canlılar için oldukça zararlı ve tehlikeli bir madde olduğunun bir çok araştırma merkezi ve profesör tarafından tespit edilerek onaylandığını ifade etti.
Köroğlu, biber gazının çocuklar, yaşlılar ve hamileler üzerindeki etkisinin çok daha travmatik olabildiğine işaret ederek, ABD’de üretilip piyasaya çıktığı 1973 ’ten bu yana 100’den fazla kişinin biber gazı sıkıldıktan sonra hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Köroğlu, Başbakan Tufan Erhürman’ın konuyla ilgili, “biber gazı kullanılmayacak” açıklamasını takdirle alkışladıklarını ifade etti.
Köroğlu, “Çeşitli ülkelerde ve Türkiye’de her türlü gösteride genç yaşlı demeden yaygın olarak kullanılan bu kimyasal silahın KKTC’de yaratacağı bir trajedi sonrasında sorumluların ‘böyle etkileri olacağını bilemezdik’ deme olanakları olmaması için bu açıklamayı kamuoyumuzla paylaşmak ve konunun takipçisi olacağımızın bilinmesi için yaptık” ifadelerini kullandı.
Köroğlu biber gazının zararlarını ise şöyle sıraladı:
“Öncelikle solunum yolları üzerinde tahriş edici bir özelliğe sahiptir. Nefes darlığı başta olmak üzere, burun akıntısı, şiddetli öksürük, ciddi astım ataklarına yol açmaktadır. Hatta akciğerlerde ödeme bile sebep olabilmektedir. Biber gazının yol açtığı bu zararlar arasında astım atakları ve akciğer ödemi ölümcül neticelere maruz bırakabilir.
Aşırı biber gazına maruz kalma, kör olma riskini de yüksek ölçüde taşımaktadır.
Deri üzerinde alerjik reaksiyonlara da yol açmaktadır. Şişkinlik, kızarıklık, yanma ve hafif bir cilt rahatsızlığını şiddetli bir hastalığa dönüştürebilme potansiyeli taşımaktadır.
Biber gazının vücut üzerindeki etkisi maruz kalındıktan sonra 20 dakika ile 2 saat arasında değişebilmektedir. Ancak biber gazının vücutta uzun süreli etkileri hakkında henüz yeterli bir araştırma sonucu bulunmamaktadır. Kalıcı tahribatlara yol açabilir ama bunun için ana sebep biber gazına maruz kalan kişinin solunum yolları kronik rahatsızlığı olmasıdır”.
Köroğlu, biber gazının pnömoni, astım, amfizem gibi solunum yolu rahatsızlıklarını büyük ölçüde tetiklediğini de kaydetti.
Köroğlu, “İnsan sağlığı açısından sakıncalı, zararlı olduğu açık olan bu kimyasal gösteri kontrol ajanları maddelerin kullanımı ülkemizde yasaklanmalıdır” dedi.
