banner913
banner932
banner1012

Mesajım yanlış algılandı

banner1020

Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili sözleriyle tepki gören Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ciddi bir çarpıtma var. O duygu seli içinde vermek istediğimiz mesaj doğru algılanmadı. Haksız ve yaralayıcı ifadeleri sahiplerine iade ediyorum” dedi ve “Barışı savunmak ne zamandan beri suç oldu?” diye sordu

banner974
Mesajım yanlış algılandı

banner971

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Barış Pınarı" açıklamasının ardından sosyal medyada organize biçimde iğrenç küfür ve tehditlerle dolu saldırılara maruz kaldığını açıkladı.

Şahsı için kullanılan bazı ifadeleri üzüntü ile karşıladığını ifade eden Akıncı “haksız ve yaralayıcı ifadeleri esefle karşılıyor, sahiplerine iade ediyorum” dedi.

Akıncı’ın açıklaması şu şekilde;

“Sosyal medya üzerinden birkaç gün önce belirttiğim görüşler, inandığım samimi düşüncelerimdir. Ne var ki bu düşünceleri doğru anlamak yerine, haksız ve orantısız eleştiriler yapılmış, bunun da ötesinde sosyal medya aracılığı ile organize biçimde iğrenç küfür ve tehditlerle dolu saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bu düzeysizlik halen devam etmektedir.

Türkiye’nin çok çektiği terör belasından kurtulması kuşkusuz hepimizin ortak arzusudur. Bunu çeşitli olaylarda her vesileyle vurguladık. Bununla birlikte, Suriye topraklarında 10. yılına girmek üzere olan savaşların da artık son bulmasının zamanıdır görüşündeyim. Burada ve bölgedeki tüm halkların barış ve huzur içinde yaşayabilecekleri bir düzeni diyalogla kurmaları kaçınılmazdır. Suriye’nin toprak bütünlüğü içerisinde kendi sınırlarına sahip çıkabileceği, Türkiye’nin de kendi sınırlarını güvende hissedebileceği bir durum yaratılması elzemdir. Bu çerçevede daha önce de vurguladığım gibi Türkiye ve Suriye arasında ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin gerekliliği ortadadır. Diplomasi ve diyalog tam da bunun için gereklidir. Aynı çerçevede, diğer bölge ülkeleri ile ve AB ile ilişkilerini geliştiren bir Türkiye çok daha güçlü olacaktır inancındayım. Bu anlamda ifade ettiğim diplomasi ve diyalog ihtiyacının terör örgütleri ile diyalog çağrısı olarak yansıtılıp bunun üzerinden siyaset yapılması çarpıtmadan öte bir şey değildir.  

Yapılan bazı açıklamalarda şahsım için kullanılan haksız ve yaralayıcı ifadeleri esefle karşılıyor, sahiplerine iade ediyorum.

Barışı savunmak ne zamandan beri suç oldu? Bu istemin suçlanıp karalanması kime ne kazandırır?  

Kıbrıs Türk Halkı Türkiye ile tarihten gelen dostluk ve kardeşlik bağlarına büyük önem veren bir halktır. Görev sürem boyunca bu önemin idraki içerisinde karşılıklı saygı temelinde ilişkilerin gelişmesine çaba harcadım. Ama her konuda her zaman aynı düşünüp aynı davranış biçimini sergilemek mümkün değildir. Farklı görüşlere saygı gösterilmesi ise sağlıklı ilişkinin bir gereğidir.

Kıbrıs Türk Halkı ve devletinin bugünkü konuma ulaşmasında elbette Türkiye’nin yıllarca yaptığı katkının ve verdiği desteğin büyük payı vardır. Aynı zamanda Kıbrıslı Türkler bugünlere kendi büyük mücadeleleri ile de ulaşmışlardır. Kıbrıslı Türkler bu adada var olabilmek için direnmeselerdi, bugünlere hiç ulaşılamazdı. Kendi demokrasimiz içinde var olan makamlar ve en başta Cumhurbaşkanlığı da halkımızın özgür iradesiyle şekillenmektedir. Kıbrıs Türk Halkının telkinlerle değil kendi iradesiyle karar verebilecek olgunluğa ulaştığı inancındayım.

Bu süreçte terör, barış, demokrasi kavramları gibi konulardaki gerçek duygu ve düşüncelerimi bilen ve desteğini esirgemeyen tüm halkımıza bu vesileyle bir kez daha teşekkür ederim. Bilinçli olarak konuyu çarpıtıp tırmandıranları da bir an önce sağduyuya davet ederim. Bu anlayış içerisinde kamplara bölünüp birbirimizi suçlamanın bir anlamı olmadığına inanıyorum.

Türkiye ve bölge bu zor dönemden elbette barış içinde çıkmanın yolunu bulacaktır. Bu günler geride kalacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle bugüne dek şehit düşenlere Tanrı’dan rahmet, yaralılara acil şifalar diler ocaklarına ateş düşen ailelerin acılarını paylaşırım”

AKINCI HABERTÜRK’E KONUŞTU

Öte yandan Akıncı, Habertürk Gazetesinde Nagehan Alçı'ya konuştu. Akıncı ile yapılan söyleşi Habertürk Gazetesi'nde şöyle yer aldı:

Akıncı ile ilgili başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye siyasetinin en önemli isimleri çok sert açıklamalarda bulundular ancak kendisi o açıklamadan sonra hiç konuşmadı. Ben aradığımda “Nagehan Hanım Türkiye’den arayan ilk gazetecisiniz. Size çok teşekkür ediyorum. Büyük bir lince maruz kaldım ancak sizin dışınızda kimse bana bir şey sormadı” dedi.

“Büyük haksızlık yapılıyor, ciddi bir çarpıtma var. Ben söyleyeceğimi net dile getiren bir insanım. Söylediğim şu: Türkiye’nin terör belasından kurtulmasını istemeyen var mı Kıbrıs’ta? Elbette bunu istiyorum. Çarpıtmaya mahal yok” diye girdi lafa.

“KIBRIS BARIŞ HAREKATI İLE İLGİLİ AYNI ŞEYİ DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİM”

Akıncı’nın sözü Kıbrıs Barış Harekatı’na getirmesi de burada çok tepki aldı ve kendi kamuoyu tarafından da bu nedenle eleştirildiği ileri sürüldü. Kendisine bunu sordum, 1974’e atıf yapmasının hâlâ arkasında olup olmadığını merak ettim.

“Ben bunu ilk kez söylemiyorum ki Nagehan Hanım. Mesela 20 Temmuz 2015 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da olduğu törende de söylemiştim. Ben her savaş için aynı şeyi söylüyorum. Bir daha olmasın, yeni şehitler vermeyelim… Benim sıklıkla oturttuğum bir bağlam bu. Bakın o açıklamada da var, ben Kıbrıs Barış Harekatı’nda bir genç olarak Lefkoşa’daydım ve o harekata katıldım. En yakın arkadaşlarım gözümün önünde şehit oldular. Operasyon desek de neticede bu bir savaş. Benim ne demek istediğimi Kıbrıs’ta herkes bilir. Eski bir siyasetçiyim. Söylediklerime burada tepki yok. Kıbrıs’ta yıllardır benim nerede durduğumu görüyor insanlar.”

Akıncı’ya diyalog ve diplomasiden ne kast ettiğini sordum. “Sorunun çözümü için PKK-YPG ile diyalog mu öneriyorsunuz?” dedim.

“Hayır, kastım PKK filan değil. Türkiye ile Suriye arasında en kısa zamanda diyalog ve diplomasi kanalları açılsın istiyorum. Yalnızca Suriye değil AB ile Mısır ile de öyle. Ben diplomasi ve diyaloğun gücüne inanıyorum. Bu yalnızca bu mesele ile sınırlı değil. Yoksa terör örgütleri ile görüşsün vs demiyorum. Zaten onu diyecek konumda da değilim” diye konuştu.

Akıncı’nın sözlerinin arkasında kuvvetli bir şekilde durduğunu gördüm. Kendi bakış açısı ve bugüne kadar söyledikleri ile tutarlı bir çizgi bu. Ancak şu cümlesini çok önemsedim ve içeriğinde bir özeleştiri sezdim...

“Türkiye’deki atmosferi Buradan çok iyi anlamak imkansız. O duygu seli içinde bizim vermek istediğimiz mesaj doğru algılanmadı Nagehan Hanım.”

Sayın Akıncı’nın bu sözle önemli bir tespit ve özeleştiri yaptığını düşünüyorum.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.