Derneğin önerilerini sıraladığı açıklaması şöyle:
“Son üç yıl içerisinde %50 oranını aşan TL’sında değer kaybı ile tüketicilerin ekonomik ve sosyal yaşamları ciddi boyutta olumsuz etkilemektedir.
Tüketiciler çağdaş yaşam ortamında çağdışı yaşam koşullarına mahkum edilmektedir..
Döviz kredisi ile borç alan ve sözleşme yapan tüketiciler okul harçlarını, kiralarını dövizle konut alanlar,araç alanlar veya döviz bazında kredi alanlar borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmüş bulunmaktadırlar.
Denetim altına alınamayan bu enflasyon nedeniyle aileler dağılmakta yuvalar yıkılmakta insanlarımız perişan olmaktadırlar!
Boşanmalar evlenmelerin sayısını aşmış alacak davalarından Mahkemeler tıkanmış başka dava göremeyecek duruma gelmiş bulunmaktadır.
Tüketicilerin daha fazla perişan olmadan zor duruma düşmeden örgütlenmeleri ve örgütlü mücadele etmeleri için Derneğimiz tüketicilere çağrı yapmaktadır.
Hükümete enflasyonla yapacağı mücadelede Derneğimiz destek verecektir. Bu konuda halktan gelen tepkiler had safhadadır ve halkın feryadına duyarsız ve sessiz kalmayacağız.
Anayasamızın Sözleşme Hakkını içeren “Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir.” Hükmüne amir (46.) (2) maddesi uyarınca Derneğimiz Hükümete aşağıdaki önlemleri alması için çağrı yapmaktadır.
1. Tüm tüketici sözleşmeleri ve tüketici kredileri TL’sı bazında yapılması zorunluluğu getirilmelidir,
2. Kredi sözleşmeleri, okul harçları, kira gibi dövize indeksli olarak yapılan sözleşmelerin yapıldığı tarihteki kur esas alınarak ödemeler yeniden yapılandırılmalıdır,
3. Bu uygulama sonucu sektörlerin, bankalar dahil maddi mağduriyetlerini asgariye indirecek önlemleri almalı,
4. Bu amaçla mevduat faizlerinden alınan %15 vergi ve BSİV banka sigorta işlem vergisi olarak hükümetin gelir kaynaklarını kullanmalıdır,
5. Devlet tasarrufları için etki, kapsamlı ve seri önlemler alınmalıdır,
6. TL’sındaki değer kaybı oranında Hayat pahalılığı artışı vermelidir,
7. Türkiye ile olan dış ticaret açığının da dikkate alınarak TL’sındaki değer kaybı kadar dolaylı olarak vergi ödemiş olduğu oranda Türkiye Cumhuriyeti’nden bu kaybı karşılaması için Hükümetin talepte bulunmasını
Ekonomiyi ve sosyal yaşamı sarsan bu sürecin kriz boyutuna dönüşmesini önlemek için Derneğimiz hükümete ve ilgili bakanlıklara derneğimizin tespit ettiği sorunlarına yardımcı olmak için işbirliği çağrısı yapmaktadır.
Bugün yaşanmakta olan sorunların sistem sorunu olduğunu ve mevcut hükümetin bu sorunların aşılmasında bu aşamada mevcut hükümetin kararlı olması halinde yeterli siyasi iradeyi gösterebilecek kabiliyette olduğuna inanmaktadır.”
