banner913
banner932
banner1012

“Kışkırtıcı faaliyetler karşılık görecek”

banner1020

Erhüman’la basın toplantısı düzenleyen TC Başbakanı Yıldırım, Rum sondajına Amerikan koruması iddiasıyla ilgili sert yanıt verdi: “Emrivakilerle yapılacak benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını uygun şekilde görecektir

banner974
“Kışkırtıcı faaliyetler karşılık görecek”

banner971

Başbakan Tufan Erhürman, ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiği Türkiye’de Başbakan Binali Yıldırım tarafından Çankaya Köşkü'nde resmi törenle karşılandı.

Erhürman, İstiklal Marşı’nın çalınmasıyla başlayan törende Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Tören Taburu'nu selamladı.

İki ülke heyetlerinin takdiminin ardından Yıldırım ve Erhürman, Çankaya Köşkü'nün merdivenlerinde tokalaşarak basına poz verdi.

TC Başbakanı Yıldırım, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Tufan Erhürman onuruna Çankaya Köşkü'nde öğle yemeği verdi

Türkiye Başbakanı Yıldırım ile Başbakan Tufan Erhüman, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Binali Yıldırım, "Ada'da eğer kalıcı, sürdürülebilir bir çözümün mümkün olması gerekiyorsa Güney Kıbrıs Rum tarafının buna zihinsel olarak hazır olması lazım" dedi.

Yıldırım, KKTC'de yeni kurulan hükümette başbakanlık görevini üstelenen Erhürman'ı ağırladığı için memnuniyet duyduğunu söyledi.

KKTC Başbakanı Erhürman'ın teamüllere uygun olarak ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğine işaret eden Yıldırım, "Türkiye'de bir hükümet kurulduğunda ilk ziyaret Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, ikinci ziyaret dost ve kardeş Azerbaycan'a yapılır." ifadesini kullandı.

KKTC Başbakanı Erhürman ile yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki yakın iş birliği konularını kapsamlı şekilde değerlendirme fırsatı bulduklarını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

"Tabi ki önemli konulardan biri Kıbrıs meselesidir, Kıbrıs konusunun çözümüdür. Bu konuyu kapsamlı şekilde değerlendirdik. Geçen yıl Temmuz ayında başarısızlıkla sonuçlanan Crans-Montana süreci sonrası gelişmeler ne olacak, nasıl olacak, bunlarla ilgili görüş alışverişinde de bulunduk. Memnuniyetle belirtmek isterim ki bu konuda Sayın Başbakan'ın, Sayın Dışişleri Bakanı'nın, bizlerin görüşleri arasında herhangi bir farklılık söz konusu değildir."

Kıbrıs görüşmelerinin neden sonuçsuz kaldığının iyi tahlil edilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada uluslararası toplumun, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin bir şeyi tekrar esaslı şekilde düşünmesi gerekiyor. Ada'da eğer kalıcı, sürdürülebilir bir çözümün mümkün olması gerekiyorsa Güney Kıbrıs Rum tarafının buna zihinsel olarak hazır olması lazım. Paylaşmaya lafla değil zihinsel olarak da hazır olduğunu göstermesi ve bu konuda Kuzey Kıbrıs tarafını ikna edebilmesi lazım. Burada esas nedir? Siyasi eşitlik, adil yönetişim, refahın ortak paylaşımı ve iki toplumun oluşturduğu federal yapıda iki tarafın halklarının birbirine güven duymasının sağlanmasıdır. Ayrıca büyük bedellerle elde edilen bağımsızlığın, can ve mal güvenliğinin iç ve dış tehditlere karşı korunması, yani Türkiye'nin güvenlik ve garanti şartlarının her halükarda devam etmesidir. Bunlar açık ve seçik ortaya konulmadan girişilecek yeni bir çözüm arayışı baştan sonuçsuz kalacaktır ve sürdürülebilir bir çözüm elde edilmeyecektir."

Ada'da, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde alt yapının geliştirilmesi, eğitim, turizm, tarım gibi alanlarda mesafe katedilmesi için ciddi projeler yapıldığını belirten Binali Yıldırım, "Tabi potansiyel çok daha fazladır. Memnuniyetle gördüm ki Sayın Başbakan ve kabinesi esas itibarıyla önceliği Kuzey Kıbrıs'ın kalkınmasına, refahına daha fazla mesai harcamayı ve toplumun beklentisi olan projeleri hayata geçirmeyi önemsiyorlar ve buna yönelik faaliyetlere başlamış durumdalar." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, KKTC'nin yıllar içinde elde ettiği demokratik siyasi kültürü ve gelişen ekonomisiyle günden güne kendini belli etmeye başladığını vurgulayarak, bu seviyenin milli birlik ve dayanışma ruhunu taşıyan Kıbrıs Türk halkının cesur ve kararlı duruşuyla elde edildiğini dile getirdi.

Kıbrıs Türk halkının demokratik kurumları ve donanımlı iş gücüyle geleceği şekillendirecek vizyon ve enerjiye daima sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

Her türlü zorluğa, engellemelere, izolasyonlara rağmen gönül birliği içinde sürdürdüğümüz bu haklı mücadelede elde edilen kazanımları burada bırakmayacağız. Daha da fazlasını birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye şartlar ne olursa olsun Kıbrıs Türk'ünün yanındadır, yanında olmaya devam edecektir”

Soruları da yanıtlayan Yıldırım, Kıbrıs'ın güneyinde Rum sondajına 6. filo koruması iddiasıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Kıbrıs adasının etrafındaki her türlü doğal zenginlikler adada yaşayan bütün halkın ortak varlığıdır. Buralarda tek taraflı girişilen faaliyetler asla bizim tarafımızdan hoş karşılanmaz. KKTC de bunu hoş karşılamaz. Emrivakilerle yapılacak benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını da uygun şekilde görecektir."  

“Birtakım kendini bilmezler kontrol altına alınmalı”

Binali Yıldırım, adada Türkiye'ye yönelik bazı söylem ve eylemlere mesaj gönderdi

TC Başbakanı Binali Yıldırım, Başbakan Tufan Erhürman'la ortak basın toplantısında, adada Türkiye'ye yönelik kimi söylem ve eylemlere de mesaj gönderdi.

Yıldırım, “Ülkemizin haklı davalarına dil uzatmaya kalkışan birtakım kendini bilmez kurum ve kişilerin de bu faaliyetlerinin etkin bir şekilde kontrol altına alınması eminim ki yeni hükümet döneminde dikkate alınacak bir konudur. Ada'da ve bütün bölgede huzur ve istikrarın gelişmesi temel önceliğimizdir."dedi.

Başbakan Erhürman ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın Ankara'ya yabancı olmadığını kaydeden Yıldırım, "Belki benim kaldığım süre kadar Ankara'da, geçmişte öğretim hayatında kalmışlar. Evinize 'hoş geldiniz' diyorum. Ümit ederim ki bu ziyaret çok büyük yeni fırsatların, yeni imkanların açılmasına vesile olur." diye konuştu.

“Rum tarafı bizimle muhatap olmalı”

KKTC’nin sürecin öznesi olduğunu vurgulayan Başbakan Erhürman, Rum Yönetimi ile kendilerinin muhatap olması gerektiğinin altını çizdi

Başbakan Tufan Erhürman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis'in müzakere sürecinde Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin kabul edilmesinin olmazsa olmaz şartları olduğunu fark etmesi gerektiğini belirtti. Erhürman, "Sürdürülebilir, yaşayabilir, kalıcı bir barış süreci siyasi eşitliğin üzerine bina edilecekse edilecektir. Böyle bir noktaya gelinirse elbette müzakere süreci tekrardan başlayabilir ama şu anki işaretler açıkçası maalesef bu konuda çok da umut verici görünmüyor." dedi.

Erhürman, Ankara'daki resmi temasları kapsamında Başbakan Binali Yıldırım ile Çankaya Köşkü’nde baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısına katıldı.

Anastasiadis'in tekrar seçilmesinin ardından yapmış olduğu açıklamaların Kıbrıs'ta müzakere sürecinin yeniden başlamasına çok da fazla katkı yapmadığını dile getiren Erhürman, Rum liderin hidrokarbon konusunda söylediklerinin de Kıbrıslı Türklerin statüsü konusunda henüz net bir algıya sahip olmadıklarını gösterdiğini vurguladı.

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs'ta sadece Ada'daki zenginliklerden pay alacak bir unsur olmadığını, aynı zamanda bu zenginlikler konusunda karar verme iradesine sahip iki asli unsurdan biri olduğunu ifade eden Erhürman, siyasi eşitlik kavramının da bunun üzerinden ortaya çıktığını anlattı.

Erhürman, "Tam da bu yüzden Türkiye ile ortak hassasiyetimiz Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği meselesidir. Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin güvence altında olmayacağı bir anlaşmanın sürdürülebilir olmayacağı herkesin malumudur." diye konuştu.

Konuk Başbakan, Kıbrıs müzakerelerinde mevcut duruma ilişkin bir soru üzerine, seçimlerden sonra Anastasiadis’in yaptığı ilk açıklamaların müzakere sürecinin yeniden başlaması konusunda çok da katkı koyucu olarak değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi. Erhürman, "Anastasiadis'in müzakere sürecinde Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin kabul edilmesinin olmazsa olmaz şartımız olduğunu fark etmesi gerekiyor. Sürdürülebilir, yaşayabilir, kalıcı bir barış süreci bu siyasi eşitliğin üzerine bina edilecekse edilecektir. Böyle bir noktaya gelinirse elbette müzakere süreci tekrardan başlayabilir ama şu anki işaretler açıkçası çokta umut verici görünmüyor." diye konuştu.

Öte yandan KKTC Başbakanı, Kıbrıs'ın güneyindeki sondaj çalışmalarını yürütecek Exxon Mobile enerji şirketine ait sondaj gemilerinin bölgede ABD donanması tarafından korunacağına ilişkin sorulara da cevap verdi.

Anastasiadis’in "Kıbrıs’ın güneyindeki sondaj gemilerinin çalışmalarına ilişkin bin fon kurulacağı, fona aktarılan paralardan daha sonra Kıbrıslı Türklerin de payını alacağı" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Erhürman, Rum liderin iki taraf arasında yapılan anlaşmalarda hidrokarbon yatakları konusundaki yetkinin federal devlette olması ve bundan güç alarak bu işi sürdürdükleri minvalindeki açıklamalarının yanlış olduğunu vurguladı.

Erhürman, "Burada mesele şudur. Bir kere federasyon henüz kurulmadığına göre federal devletin yetkileriyle bugünkü GKRY’nin yetkilerini özdeşleştirmek doğru değildir. İkincisi, tekrar vurguluyorum, Kıbrıslı Türkler bir fondan bir parayı almak suretiyle bundan yararlanacak bir unsur değildir. Kıbrıslı Türkler bu konuda karar verecek olan iki asli unsurdan biridir." ifadelerini kullandı.

Daha önce sürdürülen müzakerelerde Kıbrıslı yöneticilerin GKRY'ye bu konuyla ilgili çözümden önce "Ortak Komite" kurulması ve bu komite doğrultusunda iki siyasi iradeyi yansıtmaya çalışma teklifinde bulunduklarını anımsatan Erhürman, buna rağmen Anastasiadis’in bu teklifi reddedip, egemenliğini paylaşmak istemediklerini söyledi. Erhürman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu da bizim kabul edeceğimiz bir tutum değildir ve mesele de döndürülüp Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki bir mesele gibi konumlandırılmaya çalışılmaktadır ısrarla. Böyle değildir. Mesele GKRY ile KKTC arasındaki bir meseledir. Daha açık söylersek, Kıbrıs Rum halkıyla Kıbrıs Türk halkının eşit hakları meselesidir bu."

KKTC’nin bu sürecin öznesi olduğunu vurgulayan Erhürman, GKRY ile kendilerinin muhatap olması gerektiğinin altını çizdi. "Çözüm süreci ancak başarıya ulaşırsa Ada'nın etrafındaki zenginliklerin paylaşılabileceği meselesi kabul edildiği takdirde çözüm motivasyonunun artırılması mümkündür." diyen Erhürman, ancak Kıbrıs Rum tarafının bu zenginliklerden tek başına yararlanabileceğini görmesi halinde çözüme yönelik bir motivasyonun geliştirilmesinin mümkün olmayacağını belirtti.

Erhürman, "Dolayısıyla eğer herkes samimiyse, sorunun bir an önce çözülmesi gerektiği iddiasında bu motivasyon kaynaklarının da doğru değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum." Dedi.

Erhürman:
 

“Ekonomik projelerimize destek gördük”

TC Başbakanı Binali Yıldırım ile ortak basın toplantısında ekonomik konulara değinen Başbakan Tufan Erhürman, KKTC'de dörtlü koalisyon hükümetinin güvenoyu almasının daha bir ayı bulmamasına rağmen ekonomik ve sosyal kalkınma alanında çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdiğine dikkati çekti. Erhürman, KKTC'nin bu alanlarda geliştirmekte olduğu projelere Türkiye'nin maddi ve manevi katkı kararlılığını görmenin kendilerini son derece mutlu ettiğini söyledi.

Kıbrıslı Türklerin daha çok dünyaya açılmak, dünyada görünür olmak istediğini belirten Erhürman, "Hukuki tanınma olmasa bile halkımızın tanınması bizim için son derece önemli. Uluslararası spor müsabakalarında yer alabilmeyi, ihracat yapabilmeyi, kültür sanat alanında temsil edilebilmeyi insan hakkı olarak görüyoruz ve bu konuda da Türkiye'nin desteğine ihtiyacımız olduğunu paylaştık. Kendileri de bu konuda iş birliği içinde faaliyetlerimizi daha da artıracaklarını söylediler." ifadelerini kullandı.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.