25 bin çocuk, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı bekliyor
Kuzey Kıbrıs’ta 17 bin karma evlilik ve bu evliliklerden yaklaşık 35 bin çocuk bulunuyor. Ancak 35 bin çocuktan sadece 10 bin çocuğa Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verildi. 25 bin çocuk ise 2007’de konan bazı kriterler nedeniyle mağdur oldu. KTÖS, konuyla ilgili hukuksal girişim başlatma kararı aldı
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, (KTÖS) Kuzey Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türk ve Türkiye kökenli bireylerin evliliklerinden yani karma evliliklerden olan çocuklara da “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı verilmesine yönelik girişimler başlattı.
Önceki gün Rum Ombudsman Maria Stilyanu Lottidi’ye giderek konu hakkında şikayette bulunan ancak olumlu yanıt alamayan KTÖS yetkilileri, yakın zamanda hem hukuki girişimlere hem de Güney’de eylemler yapmaya hazırlanıyor.
Konuyla ilgili HALKIN SESİ’ne konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Rum İçişleri Bakanlığı verilerine göre Kuzey Kıbrıs’ta 17 bin karma evlilik olduğunu ve bu evliliklerden yaklaşık 35 bin çocuk bulunduğunu vurguladı.
35 bin çocuktan sadece 10 bin çocuğa Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verildiğini söyleyen Elcil, yaklaşık 25 bin çocuğun da mağdur olduğunu belirtti.
Rum tarafının 2007 yılına kadar her başvuran karma evliliklerin çocuklarına vatandaşlık verdiğini ancak 2007’den sonra yasa değişerek yeni kriterler eklendiğini ifade eden Elcil, “Bu konudaki yetki Rum bakanlar kurulundadır. Ancak kriterler dışında olanlara da vatandaşlık verildiği gerçektir. Konu istismar konusu oluyor” dedi.
Şener Elcil, bu sorunu toplumsal bir olay olarak gördüklerini ve insan hakları ihlali yaşandığını kaydederek, konuyla ilgili yakın zamanda somut adımlar atacaklarını bildirdi.
Elcil, KTÖS olarak bu konuda mağdur olan ailelerden başvuru almaya başlayacaklarını, sonra da hukuksal girişimlerde bulunacaklarını ve Güney’de eylemler yapacaklarını açıkladı.
Kuzey’deki siyasi partilerin bu konuyla ilgilenmediğine dikkat çeken KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, “Bu girişimleri siyasi partiler yapması gerekirdi.
Kuzey’de Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine konuşanlar, ayrı devlet talep edenler
gidip kendi çocuklarına pasaport ve kimlik alabiliyor” dedi.
Öte yandan Güney’de yayımlanan Alithia gazetesi manşetten verdiği ve iç sayfalarında ayrıntılarını aktardığı haberinde, Rum Hükümeti’nin, Türk “yerleşiklerin” çocuklarına vatandaşlık vermeme kararında, demografik değişim gibi ciddi sebeplerin bulunduğunun görüldüğünden söz etti.
Bu çocuklar 1974’ün ardından Kıbrıs’ta doğmuş olmalarına rağmen gelmiş geçmiş her hükümetin kararının, ebeveynlerinden biri Kıbrıslı Türk olsa da (çocuklara) vatandaşlık vermeme yönünde olduğunu yazan gazete, bu uygulamayı şimdiki Hükümet’in de izlemesi sonucunda ebeveynlerden biri Türk, diğer de Kıbrıslı Türk olan binlerce çocuğun “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliği alma hakkına sahip olmadığını belirtti.
Gazete konunun KTÖS’ün Rum Ombudsman Maria Stilyanu Lottidi’ye giderek, ebeveynlerinden biri Kıbrıslı Türk olup karma evliliklerden doğan çocuklara “Kıbrıs vatandaşlığı” verilmemesini şikayet etmesi üzerine tekrar açıldığını yazdı.
Habere göre gazeteye konuşan Hükümet’ten bir yetkili, kararın doğru olduğunu savunarak, aksi taktirde oldu bittiler ve demografik değişim yaratılmış olacağını iddia etti.
Öte yandan gazetenin iletişime geçtiği Rum Ombudsman da Güney Kıbrıs’ın ilgili yasal düzenlemelerine atıfta bulunarak, kendisinin bu konuda görüş belirtmeyeceğini söyledi.
Gazete haberinde, Rum İçişleri Bakanlığı yetkili birimin arayarak elde ettiği bazı verilere de yer verdi.
Buna göre iki ebeveyni de Kıbrıslı Türk olan çocukların tümüne “vatandaşlığın” verildiğini belirten gazete, 1960’ın ardından Kıbrıs’ta, ya da yurtdışında doğup ebeveynlerinden biri Kıbrıslı Türk olan çocukların, yabancı olan ebeveyninin “Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarına” “yasadışı” olarak girmemesi ve kalmaması kaydıyla, otomatik olarak Kıbrıs vatandaşı kabul edildiğini aktardı.
Gazete, Kıbrıs’ın “işgal altındaki kısmının” da “Kıbrıs Cumhuriyeti toprağı” olarak kabul edildiğini yazdı.
Savaşın ardından binlerce Türk’ün Kıbrıs’ın kuzeyine yerleşmesi durumu gibi, ebeveynlerden birinin “yasadışı” olarak Kıbrıs’a girmesi durumunda, Rum Bakanlar Kurulu’nun çocuğa vatandaşlık verip vermeme kararı konusunda seçme hakkının olduğunu belirten gazete, 2006 yılında Bakanlar Kurulu’nun, bu durumlar için Rum Başsavcılığından görüş istediğini, Başsavcılığın da, Bakanlar Kurulu’na karar almada seçme hakkı olduğuna hükmettiğini aktardı.
Gazete Rum Hükümeti’nin, “yerleşiklere” ve “yerleşiklerin” çocuklarına toplu olarak vatandaşlık verilmesinin önüne geçmek için bugüne kadar bu çocuklara vatandaşlık vermeme uygulamasını izlediğini belirtti.
