banner913
banner932
banner1012

Beni niye bu kadar uğraştırdınız?

banner1020

Kıbrıslı Türk Deniz Birinci, Rum Dışişleri Bakanlığı'na iş başvurusunda bulunduğunu, kendisinden 'Türkçe bildiğine dair belge' istendiğini söyledi ve buna tepkisini dile getirdi

banner974
Beni niye bu kadar uğraştırdınız?

banner971

 

Kıbrıslı Türk Deniz Birinci, Rum Dışişleri Bakanlığı'na iş başvurusunda bulunduğunu, kendisinden 'Türkçe bildiğine dair belge' istendiğini iddia etti.

Deniz Birinci, Rum Dışişleri Bakanlığı bürokratlarına, "Ben Türküm, anadilim Türkçe, nasıl kanıtlayacağım?" diye sorduğunu, kendisine "Türkçe bildiğinizi kanıtlamak için sınava girmeniz gerekir" yanıtı verildiğini söyledi.

CUMHURBAŞKANI AKINCI'NIN DANIŞMANIYDI

Daha önce bağımsız olarak Rum tarafında Avrupa Parlamentosu milletvekilliği seçimlerine de aday olan Deniz Birinci, Rum Dışişleri Bakanlığı'nın açtığı 'ateşe' münhaline başvurdu.

Bir dönem Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da özel danışmanı olan Birinci, başvurudan sonra gerekli sınavlara girdi.

Birinci, sonav sonrası yaşadıklarını sosyal medya hesabından şöyle duyurdu;

“Ataşe pozisyonu için 2018 eylülünde yazılı sınava çağrılıyorum... Büyükelçi pozisyonu için de bir hafta sonra sözlü mülakat... Hazırlanmak için iki haftam var. Sınav 6 bölüm. Her biri 3 saat. Her biri Yunanca. Tamam Yunancam var ama o derece değil. Benim anayasal hakkım yok mu? Türkçe girmek isterim sınava. Hemen yazıyorum, hakkımı kullanmak istiyorum. Kabul ediyorlar. Sınava eski soru örnekleri üzerinden hazırlanmaya çalışıyorum, Yunanca, kısıtlı zaman diliminde. Gece gündüz perişanlık. Müfredat yok. Şuradan çalışacaksın diye bişey yok. Kıbrıs Sorunu, Avrupa Birliği, Dilbilgisi, Kıbrıs Tarihi ve Ekonomisi, Uluslararası İlişkiler ve İngilizce konularında herhangi bir şey soru olarak önüne gelebilir. Neyse, giriştik bir işe, hakkını vereceğiz. Gece gündüz otur oku çalış, küçük çocuğunun değerli vaktinden çal, hazırlan gir sınava. Sınav 2 tam gün sürsün, sen bileklerin ağrıdan sızlayarak toplam 14 saat ter dök. İngilizce kısmı hariç herşey Türkçe.... Bir hafta sonra diğer mevki için sözlü mülakata gir. Sana gelen kağıtta desin ki İngilizce dil bilginiz diplomalarınızla kanıtlanmış olup başvurunuzda belirttiğiniz gibi Fransızca ve İtalyanca dillerine de haiz olduğunuza dair kanıtlarınızı lütfen beraberinizde getirmenizi rica ederiz. Sen de zannet ki seni bu dillerden de mülakata alacaklar, gece gündüz o dillerde Euronews dinleyerek bir de bu aşamaya hazırlan... Şaka gibi... Yazarken bile gülerim hala... Sonra mülakat günü gelsin ve karşısına çıktığın siyah takım elbiseli adamlardan oluşan seçici kurul sana sorsun:

- Deniz hanım, lisan yeterlilik belgenizi de yanınızda getirdiniz mi?
- Tabii, buyrun. Bu Fransızca için, bu da İtalyanca.
- Yok biz bunu sormuyoruz. Biz Türkçe bildiğinize dair kanıt istiyoruz sizden.
Ben gene şok...
- Efendim?! Şaka yapıyorsunuz herhalde.
- Hayır çok ciddiyiz, başvurunuzda öyle bir belge göremedik. Dolayısıyla biz sizinle malesef bu mülakatı gerçekleştiremeyeceğiz. 
- Yahu bir kere Türkçe benim anadilim. İkincisi siz beni geçen hafta 14 saatlık bir sınava soktunuz, Türkçe dilinde. Üçüncüsü, eğer kriterleri yerine getirmiyorsaydım beni niye bu kadar uğraştırdınız? Dördüncüsü, nerede yazardı Türkçe bildiğime dair belge getirmem gerektiği? Beşincisi ne belgesi yahu ama?!... 
- O girdiğiniz 14 saatlik sınavı geçseniz bile ne yazık ki bu durumda onu da bu mülakat gibi geçersiz saymak durumunda kalacağız, çünkü biz sizin Türkçe bildiğinize dair kanıt göremiyoruz.
- Yahu 14 saatlik sınav Türkçeydi gidin bakın kağıtlara. Üstelik 3 saatlik bir kısmı da sadece Türkçe dilbilgisi bilgimi ölçüyordu! 
- Olabilir ama ne yazık ki başvurunuz eksik olduğu için o sınav da yok hükmünde olacaktır.
- Peki ne gibi bir kanıttı sizin istediğiniz?
- Türkiye'den üniversite diploması işimizi görürdü. 
- Amerika'dan mezunum malesef... :(((
- Üzgünüz, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı'nda çalışabilmek için Türkiye'de üniversite okumuş olmanız gerekiyordu. 
- Ciddi misiniz siz? Hiç bir yerde yazmıyor bu dediğiniz. Peki Türkiye'den mezun olmayan Kıbrıslı Türkler ne yapsın?
- O zaman da Cumhuriyetimizin hazırladığı Türkçe yeterlilik sınavına gireceksiniz. 
- E öyle bir sınav yok!!! 
- Var
- Yok
- Evet haklısınız sorduk yokmuş. Ama yine de hata sizde Deniz hanım. İsteseydiniz yapardık!!!!... 
- Size söyleyecek söz bulamıyorum. Sizinle mahkemede görüşürüz artık....

Bu olayın üzerinden 4 ay geçtikten sonra bugün nihayet sınav neticeleri de açıklandı. 1114 kişinin girdiği sınavdan toplam 2 kişi geçmeyi başarmış... Hey yavrum hey! Devlet ciddiyeti böyle bir şey olsa gerek... Yok bizdeki gibi her önüne geleni devlete alacaksın! Sonra da İngilizce yeterlilik belgesi yok diye alabileceğini safdışı bırakacaksın. Bunlar en azından can çekiştirerek safdışı bırakıyor öyle tez tez değil...

14 saatlik kazık sorularla dolu sınavın her bölümümden en az 60 puan almak gerekiyor. Ben İngilizce'den 70, Kıbrıs Sorunu da dahil diğer bölümlerden de 55 civarı alarak kaldım mesela...

Adamlar bir de haklı çıktı sonunda. Ben meğer gerçekten de Türkçe bilmiyormuşum! Vay!... O 1114 kişinin içinde bu sınava giren tek Kıbrıslı Türk olan ve dil bilgime oldukça güvenen ben anadil bilgisi sınavından geçemedim. Mümkün olabilir mi bu?

Bir bunu anlayamadım, bir de bu bölünmüş ülkenin hangi yarısında daha fazla ikinci sınıf vatandaş olduğumu...”

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.