Birliğin KKTC temsilcisi Kerem Hasan yaptığı açıklamada, 29 Ekim Anavatan Türkiye’nin Cumhuriyet Bayramını en kalbi duygularla kutlayarak, Kıbrıs Türk halkının da bu coşkuyu sevinçle yaşadığını belirtti.
Hasan, Anavatan ve Garantör Türkiye sayesinde 1974 yılından bu yana Kıbrıs adasında Kıbrıs Türk ve Rum halklarının barış ve sükünet içerisinde yaşadığını unutmamak gerektiğine inandığını söyledi.
“MATTHEW KİDD’İN AÇIKLAMALARINI KINIYORUZ”
Geçtiğimiz günlerde İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’in, KKTC’de yaşayan İngiliz toplumuyla yaptığı bir toplantıda, “KKTC’nin tanınması tehlikelidir” şeklindeki açıklamasını şiddetle kınadıklarını belirten, Hasan, Kidd’in açıklamasının İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın görüşünü temsil edip etmediğini öğrenmek için, yaptıkları girişimler neticesinde, konunun İngiltere Lordlar Kamarası’na taşınacağını ifade etti.
ATCA’nın da temsil edildiği toplantıda verilen tepkilere rağmen Kidd’in sanki geçmişte Rumların ENOSIS uğruna yapılan etnik temizlik girişimleri yokmuş gibi, 103 köyün hiç zarara uğratılmamış gibi, ve binlerce insanımız ya toplu mezarlara veya göçe zorlanmamış gibi konuşmasının kendilerini hayretler içerisinde bıraktığını kaydeden Hasan, “Kıbrıs adasının iki sahibi vardır, bu iki halk siyaseten eşittir, ve self determinasyon hakları vardır” dedi.
KKTC ve Kıbrıs adasında gerçek bir barış ve sükünet olduğunu anımsatan Hasan, ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının AB üye ülkesi olmasına rağmen, Yunanistan ile “savunma doktrini” imzaladığı gerçeğini de hatırlattı.
Hasan, “Değerli Kıbrıs Türk Halkı, bu haksızlıklara karşı çıkmamızın zamanıdır.  Yapılan girişimlerden sonra Kıbrıs Türk dostu olan bazı İngiliz parlamenterler konuyu ele alacaklarını bize belirtmişlerdir” dedi.
Yapmış oldukları tüm girişimlerde ve verdikleri mesajlarda, yurt dışında yaşayanlar için bunun bir insan hakkı olduğunu ve artık tanınması gerektiğini ileri süren Hasan, “Örneğin, yurt dışında yaşayan insanlarımızı iki veya üç milletvekili temsil edebilir.   Böylelikle KKTC’deki seçmen iradesi etkilenmez” dedi.