banner913
banner932
banner1012

AB’ye Sondaj Resti

banner1020

Baf açıklarında faaliyet yürüten Fatih sondaj gemisi ile Limasol’un güneyinde bulunan Barbaros sismik araştırma gemisinin ardından Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi Yavuz’u da bölgeye göndermesi, Rum tarafını endişeye itti

banner974
AB’ye Sondaj Resti

banner971

Kıbrıs etrafında Türk üçgeni

Türkiye’ye ait Barbaros araştırma gemisi Baf açıklarında, Fatih sondaj gemisi, Limasol’un güneyinde, Yavuz sondaj gemisi ise Karpaz açıklarında yer alıyor. Söz konusu gemilerin güvenliği, 9 insansız hava aracı, savaş gemileri ve denizaltılar tarafından sağlanıyor

 

Türkiye’nin, uluslararası hukuka aykırı AB’yi dikkate almadan bölgede yeni emrivakiler yarattığını belirten Rum Yönetimi, Türkiye’yi BM kararları temelinde diyaloğa çağırdı

 

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri, Rum medyasında geniş yer buldu.

2 aydır Baf açıklarında faaliyet yürüten Fatih sondaj gemisi ile Limasol’un güneyinde bulunan Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin ardından Türkiye'nin ikinci sondaj gemisi Yavuz’u da bölgeye göndermesi, Rumları endişeye itti.

Rum basını, 'Türkiye, Yavuz’un Karpaz’a gelmesiyle Kıbrıs’ı çevreledi' manşetini attı. Gazeteler, 'volta atma', 'kuşatma' ve 'Ada etrafında Türk üçgeni' yorumlarına yer verdi. Türk sondaj ve araştırma gemilerinin güvenliğinin, 9 insansız hava aracı, savaş gemileri ve denizaltılarla sağlandığı ifade edildi.

Rum basını, Yavuz’un, Fatih ve Barbaros’un aksine karaya 12 deniz milinden daha yakın mesafede demirlemesinin Rum Yönetimi’nin tepkisine neden olduğuna dikkat çekti.

Politis, Türk sondaj ve araştırma gemilerinin ada etrafındaki konumlarının gösterildiği haritayla desteklediği haberi “Kıbrıs MEB’inde Türk Üçgeni… Türkiye Yavuz’un Karpaz’a Gelmesiyle Kıbrıs’ı Çevreledi” başlığıyla manşete çıkardı.

Habere göre, Rum Yönetimi, Yavuz’un konumlandığı noktaya “Kıbrıs’ın doğusunda, Karpaz yarımadasının deniz bölgesinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin karasuları içerisinde yeni Türk yasadışı sondaj girişimi” iddiasıyla tepki gösterdi.

Rum Başkanlık Sarayı’ndan önceki gün yapılan yazılı açıklamada, ”Türkiye tarafından egemenlik haklarımızın tekrarlanan ihlalleri tırmandırılıyor” iddiasında bulundu. Türkiye’nin, “uluslararası hukuka aykırı ve Avrupa Birliği’ni dikkate almadan bölgede yeni emrivakiler yarattığı” savunuldu.

Türkiye’nin KKTC tarafından yetkilendirilmiş olmasına “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de, KKTC hükümeti de yasadışı” diyerek itiraz eden Rum Yönetimi, Türkiye’yi “Kıbrıs sorununda BM kararları temelinde diyaloga” çağırdı.

Rum Başkanlık Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Avrupa Konseyi’nin, “Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin bütün aşamalarına doğrudan ve ciddi yansımaları olacağı, AB’nin uygun tedbirler alarak cevap vereceği” söylenen 20 Haziran 2019 tarihli kararı da hatırlatıldı.

Rum Yönetimi’nin, AB’nin Türkiye’ye karşı tedbir almasını beklerken KKTC’deki gelişmeleri “Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin, derin bataklığa saplanması nedeniyle müdahale edemeden izlediğini” yazan gazete, “müzakerelerin derin bataklığa saplanmasına” gerekçe olarak da Fatih sondaj gemisinin Baf açıklarına gelmesini gösterdi.

Gazete, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs konuları koordinasyon ofisi kurulduğunu ilan etmesinin ardından önceki gün de Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerin aynı kararlılıkla devam edeceğini açıkladığına dikkat çekti.

Gazete devamla Yavuz’un Karpaz açıklarına gelmesinin AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin tepkisine neden olduğunu belirtti.

Ada’nın batısında devam eden sondaj faaliyetlerinin başlamasından iki ay sonra, bu ikinci sondaj girişiminin, Güney Kıbrıs’ın sözde egemenlik haklarının ihlalini tırmandırma olduğunu savunan Mogherini’nin Avrupa Konseyi’nin 20 Haziran kararını ve “Türkiye’ye karşı uygun yaptırım seçeneğini” hatırlattığına işaret etti.

Haravgi manşet haberine “Türk Sondaj Gemileri Tarafından ‘Kuşatma’” başlığını attı.

“Kıbrıs’ın önceki gün itibarıyla Türk sondaj gemilerinin ‘kuşatması’ altında bulunduğunu, Baf’ın Batısı’ndaki Fatih’ten sonra Türkiye’nin, yaptırım uyarılarına rağmen, Karpaz yarımadasının güneyinde araştırma sondajı yapacak Yavuz’u bölgeye indirdiğini” savunan gazete, AB ve Moskova’nın gerilimin tırmanmasından endişe belirttiğine işaret ederek, “hükümet çözüm için yoğun diyaloğu hatırladı” ifadesini kullandı.

Rum Başkanlık Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamayı da aktaran gazete, “Hükümet Ankara’yı,  sorunların göğüslenmesinin tek yolunun derhal ve kararlılıkla BM kararları ve AB ilkeleri temelinde yoğun ve etkin diyaloğa girmek olduğunu anlamaya ‘çağırdı” ifadesini kullandı.

Filelefthefos manşet haberini “Mogherini’nin Yeni Uyarısı… Ankara’ya, Kıbrıs’la Tam Dayanışma İçerisinde Yaptırımlar Geliyor Hatırlatması Yaptı” başlığıyla aktardı.

Türkiye tarafından yayımlanan Navtex’te adı geçen “Vos Prime” ve “Vos Prince” isimli destek gemilerinin sahibi Vroon Offshore Services isimli Hollanda şirketiyle iletişime geçtiğini yazan gazete, “Yavuz’un sondaj yeriyle ilgili Türkiye ve Kıbrıs arasındaki siyasi hassasiyetleri biliyoruz. Bu nedenle gemilerimiz Yavuz’un operasyonlarına destek vermeyecek” cevabını aldığını iddia etti.

Mogherini’nin açıklaması ile Rum Başkanlık Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamayı aktaran gazete, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın “Kıbrıs Türk tarafının çatışma tehlikesinden kaçınılması için esneklik gösterdiği; hidrokarbonlar sorununun, sondaj için yetkilendirilen şirketlerle çözülebileceği” açıklamasıyla Rum Yönetimi’ne enerji konusunda yeniden saldırdığını savundu.

Sabah gazetesinin “S-400’ler Anamur’a” başlığı altında verdiği haberden alıntı yapan gazete, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füzelerini konuşlandıracağı bölgelerle ilgili tercihleri ile mesaj vermek istediği yorumunu yaptı.


“Türkiye’nin sondaj faaliyeti yasadışı”

AB Temsilcisi Mogherini, Türkiye’nin yeni sondaj faaliyeti yürütme niyetinin “yasadışı” olduğunu belirtti ve bundan ciddi endişe duyduklarını söyledi
 

AB Dışişleri ve Güvenlik  Politikası Yüksek Temsilcisi, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini, Türkiye’nin adanın  kuzeydoğusunda yeni sondaj faaliyeti yürütme niyetinin “yasadışı” olduğunu savundu ve bundan ciddi endişe duyduklarını söyledi.
Mogherini, “Türk yetkililere bir kez daha bu tür hareketlerden kaçınma,  iyi komşuluk ilişkileri ruhuyla hareket etme ve ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin’ uluslararası hukuktan kaynaklanan egemenliği ile egemenlik haklarına saygı duyma çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciği tarafından verilen bilgiye göre, Mogherini  Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeydoğusundaki yeni sondaj faaliyetleriyle ilgili açıklama yaptı. Mogherini, Kıbrıs’ın batısında iki ay önce başlayan sondaj faaliyetleri sürerken ikinci sondajın planlanmasının, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini ihlal eden kabul edilemez bir yayılma olduğunu” iddia etti.

20 Haziran 2019’da alınan Avrupa Konseyi kararlarını da hatırlatan Mogherini, Türkiye’nin devam eden bu tür hareketlerinin Türkiye-AB ilişkilerine zarar verdiğini savundu. Mogherini, konuyla ilgili olarak görevlendirilen Avrupa Komisyonu ile  Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi’nin (EEAS), Konsey’e  bu durum karşısında alınabilecek önlemlerle ilgili önerilerini sunmak üzere olduğunu da ifade etti ve “AB’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne tam destek içerisinde gereken karşılığı vereceğini” öne sürdü.

 

 “Bu yoldan dönüş yok”

Başbakan Tatar, Türkiye’nin sondaj çalışmasını “kanunsuz ve endişe verici” olarak niteleyen AB’yi protesto etti ve bu tutumun Kıbrıs Türkü’ne yönelik ciddi bir saldırı olduğunu kaydetti

 

Başbakan Ersin Tatar, Türkiye’nin iki sondaj gemisinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin verdiği ruhsatlarla sondaj çalışmaları yapmasını “kanunsuz ve endişe verici” olarak niteleyen Avrupa Birliği’ni eleştirdi.

Başbakan Ersin Tatar, Avrupa Birliği’nin baştan beri izlediği Rum-Yunan yanlısı tutumu ile Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına değil, daha da çıkmaza girmesine neden olduğunu ve henüz bunu anlayacak noktaya gelemediğini vurguladı.

Başbakan Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği’nin, Yavuz gemisinin KKTC’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na verdiği ruhsatla Karpaz açıklarında sondaj yapmaya başlamasına tepki göstermesini protesto etti.

Avrupa Birliği’nin iddia ettiği gibi Fatih ve Yavuz’un Doğu Akdeniz’de yaptıkları sondaj faaliyetlerinin değil Rumların Kıbrıs Türk halkının haklarını yok sayarak yaptığı faaliyetler ve uzlaşmaya yanaşmamasının kanunsuz ve endişe verici olduğunu dile getiren Tatar, Avrupa Birliği’nin, baştan beri izlediği Rum-Yunan yanlısı tutumuyla Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına değil, daha da çıkmaza girmesine neden olduğunu ve henüz bunu anlayacak noktaya da gelemediğini kaydetti.

Tatar, Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarında hakkı olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs Türk tarafının bu kaynaklarla ilgili sismik araştırma ve sondaj çalışmalarının oluşturulacak bir ortak komite eliyle yürütülmesi, elde edilecek gelirin ilk etapta olası bir anlaşma için gerekecek finansmanın sağlanmasında kullanılması önerisini reddeden Rum tarafıdır” dedi.

Türkiye’yi hiçe sayarak bölgedeki diğer bazı ülkelerle Türkiye’nin aleyhine olacağını düşündüğü kumpas anlaşmalar yapanın Rum tarafı olduğuna işaret eden Tatar, Avrupa Birliği’nin tüm bunları göz ardı ederek, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının attığı adımları eleştirmesinin Avrupa Birliği’nin savunduğu çağdaş değerlerle bağlantılı bir tutum olamayacağını ve Kıbrıs Türkü’ne yönelik ciddi bir saldırı olduğunu söyledi.

Tatar açıklamasına şöyle devam etti:

“Ancak, Avrupa Birliği de 2004 yılında BM’nin Kıbrıs Planı’na hayır demesine rağmen haksız bir şekilde tam üye yaparak korumaya aldığı Rum tarafı da bilsin ki, Hükümetimiz de Türkiye de, haklarımızın proaktif politikalarla korunması ve gereğinin yapılması konusunda kararlıdır.

Nasıl ki Rum tarafı sondaj çalışmalarını durdurmadan devam ettiriyor, Türkiye ve Rumlar kadar Kıbrıs etrafındaki hidrokarbon yatakları üzerinde söz hakkı olan Kıbrıs Türk tarafı da sondaj çalışmalarını sürdürecektir.

Çıkılan bu yol doğru yoldur ve bu yoldan dönüş yoktur.”

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.