banner913
banner932
banner1012

Görüşmelerde nüfus konusu


Orhan Aydeniz

Orhan Aydeniz

Okunma 12 Aralık 2015, 13:00

Basınında çıkan bilgilerin kağıt veya öneri olduğunun ileri sürülmesine rağmen, Rum tarafının  şimdiki ve gelecekteki nüfusumuza bile karışmak istediği anlaşılıyor.

Kuşkusuz, her iki tarafın da kabul ettiği bir anlaşma imzalanana kadar, müzakerelerde her konuda değişiklikler yapılması mümkündür.

Ancak, Rum tarafının özellikle  çok önem verdiği  nüfus konusundaki isteklerinin  kabul edildiği inancındayım.

Çünkü Cumhurbaşkanımız yaptığı açıklamada, söz konusu bilgilerin Rum tarafınca sunulan çalışma belgeleri olduğunu kabul etti; fakat ,kabul etmediğini söylemedi.

 Ayrıca, yakın geçmişte  KKTC İçişleri Bakanı da federe devletteki nüfusumuzun 220,0 00 olarak kabul edildiğini, hatta bu rakamın Birleşmiş Milletlere  bildirildiği için değiştirilmesinin mümkün olamayacağını açıklamıştı.

Halen  yasal hak sahibi olan 26 000 dolayında kuzeyli soydaşlarımıza,  vatandaşlık verilmemesi, CTP-UBP iktidarının  Rum tarafının nüfus üstünlüğünü ilelebet elinde tutmak hassasiyetini dikkate alarak hareket ettiğini akla getiriyor.

Rum basınından elde edilen bilgilere göre, genel federe devlet içindeki nüfusun 220,000 Türk ve 880,000 Rum olması,ayrıca kuzeye 60,000 Rum yerleşmesi kabul edilmiştir.

Bu durumda:

Genel Federe devlette 880,000 Rum nüfusun içinde, 220,000 Türkün oranı %25;

Kuzeyde ise 220,000 Türk nüfusun içindeki Rum oranı, %27,27 olacaktır.

Rumların elindeki nüfus çokluğu avantajının korunması için de,her 4 Yunanlıya karşı 1 Türke vatandaşlık verilmesi ve 25 yılda bir nüfus oranının kontrol edilmesi öngörülüyor.

Federe devletteki nüfus oranımızın %25 ve Türk devletçiğindeki Rumların nüfus oranının %27,27 olarak belirlenmesinin tesadüfi olmadığı ve olası anlaşmadan sonra, Rumların bu oranları istismar edeceği görüşündeyim.

Rum tarafı, Türklerin genel federe devlette sahip olduğu hakların, Türk devletçiğinde yaşayan ve nüfus oranı daha fazla olan Rumlara da verilmesini isteyecek.

Böylece, güneyde sadece Rumların egemenliğinde bir devletçik, kuzeyde ise karma bir devletçik oluşacak. Zamanla, kuzeyde de Rumlar çoğunluğu ele geçirecek.

Aslında Türk tarafının güneydeki nüfusa karışmamasına karşın, Rumların bizim bölgemizdeki nüfusumuzun sınırlanmasını istemesinin, reddedilmesi gerekirdi.

Çünkü Rumların amacı, nüfus avantajını ellerinde tutarak, olası çözümden sonra da aleyhimize kullanmaktır.

1963de nüfusu 360,000 olan Rumların halen 880,000 olması, kendi nüfuslarından fazla göç aldıklarını gösterir.Çünkü 1963ten sonra çok sayıda Rumbaşka ülkelere göç etti.  Rumlarda doğurganlık oranı da çok düşüktür.

Halen 300,000 dolayında olan nüfusumuzun daha da azaltılmasına razı olunması ve  yasal hak sahibi olan 26,000 soydaşımıza da vatandaşlık verilmemesi, Rumları memnun etmekle beraber, Türk tarafının çıkarlarına olağan üstü aykırı olduğu görüşündeyim.

Her şeyden önce, tarım, sanayi, turizm kesimlerindeçalıştıracak emekçi bulunamayacak ve ekonomimiz felç olacak.

Ayrıca, nüfusumuzun 220,000 olmasının kabul etmesi  durumunda, halen başka ülkelerde yaşayan 600,000 den fazla Kıbrıslı Türkler olası çözümden sonra isterlerse kuzeye gelip yerleşmelerine engel mi olunacak?

 

Kısaca  belirtmek gerekirse, Rum tarafının adadaki nüfus oranının belirleyici önemini kavramasına ve bu konuda oldukça basiretli  ve planlı hareket etmesine karşın, bizim siyasilerimiz hem içerde, hem de çözüm müzakerelerinde maalesef  tam ters yönde hareket etmektedirler.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.