Lefkoşa Türk Belediyesi’nin LTB çeşitli kuruluşlarla birlikte organize ettiği 11. Uluslararası Lefkoşa Halk Dansları Festivali önceki akşam kortej yürüyüşü ve sahne programları ile başladı.
LTB’nin, Gençlik Dairesi Müdürlüğü’nün desteği ve kültür sanat dernekleri ASDER, FOGEM, FOLKDER, Gençlik Merkezi, GÖÇTAŞ, HASDER ve TUFAD’ın katkılarıyla organize ettiği 11. Uluslararası Lefkoşa Halk Dansları Festivali, Çağlayan Parkı’nda yer alıyor.
Festival 27 Ağustos’a kadar sürecek.
İki akşam boyunca Çağlayan Sinema Geceleri ile festival öncesindeki etkinliklerin ardından düzenlenen açılış seremonisi renkli görüntülere sahne oldu.
Dereboyu olarak bilinen Mehmet Akif Caddesi’nden başlayan ve Çağlayan Park’a kadar uzanan kortej yürüyüşü, başkent sokaklarını renklendirdi. Yöresel kıyafetleri ile Lefkoşalıları keyiflendiren Güney Kore, Meksika, İspanya, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’tan ekipler, caddelerde alkışlar arasında ilerleyerek Çağlayan Park’a ulaştı.
Çağlayan Parkı’ndaki festival, Lefkoşa Belediye Orkestrası’nın konseri ile başladı. Başarılı performansı ile alkış alan LBO’nun konserinin ardından Nicosia Dance House’un dans gösterisi alkış aldı.
Konser ve dans gösterisinin ardından festival için Lefkoşa’ya gelen ekipler bayrakları ile sahnede yer aldı, daha sonra konuşmalara geçildi.
Konuşmaların ardından halk dansları ekiplerinin gösterilerine geçildi. KKTC ekibinin gösterisi ile başlayan etkinlikte daha sonra Meksika, İspanya, Güney Kore ve Türkiye ekiplerinin gösterileri yer aldı. Kalabalığın izlediği gösteriler alkış aldı.
27 Ağustos’a kadar devam edecek olan festivalde dün katılımcı ülkeler yanında ASDER, HASDER ve GÖÇTAŞ ekiplerinin dans gösterileri sunuldu ve Genç Yetenekler Orkestrası sahne aldı.
Festivalde bu akşam ise Osman Tuğsal’ın müzik dinletisi ve yine halk dansları gösterileri yer alacak. Festival alanının yan tarafında, Çağlayan Parkı içerisinde yer alan basketbol sahasında ise Streetball turnuvasının finalleri yer alacak.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, festivalin açılışında yaptığı konuşmada, Çağlayan’ın Lefkoşa’nın tarihi surlarının bulunduğu, geçmişte Güney ile irtibatın olduğu bir bölge olduğunu ifade ederek, geçmişte Saffet Anibal’ın yanı sıra Çağlayan Bar’ın da olduğu bu mekânda, Gençlik Gücü Spor Kulübü’nün de etkinlikler düzenlediğini anımsattı.
“Benim belediye başkanlığımı hatırlayanlar, Çağlayan’da Lefkoşa’nın kültür ve sanat şenliklerinin bir dönemde yapıldığını anımsayacaklardır” diyen Akıncı, kendisinin de bir nostalji yaşadığını kaydederek, bu nedenle organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
Çağlayan’ı yeniden canlandırmak için güzel bir etkinlik düzenlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ama daha yapmamız gerekenler var. Genel anlamda surların, ama Çağlayan anlamında da, gündüz gözüyle baktığımızda tabii daha iyi göreceğiz, bu tarihi Venedik Surları’nın çok ciddi bir restorasyona ihtiyacı var. Tabii bu belediyenin tek başına altından kalkabileceği bir konu değil. Uluslararası yardım da alınması gerekli olan ve alınabilecek olan bir alandır. Bu, iki toplumlu Kültürel Mirası Koruma Komitesi’nin gündem listesine de alındı. Ama bunun takipçisi olmak lazım, peşini bırakmamak lazım ve surlarımızı çok daha iyi bir noktaya taşıyabilmemiz lazım” dedi.
Başta yerel yönetimler olmak üzere, ilgili mercilerin ve diğer kurum ve kuruluşların bu alanda daha aktif olabileceklerine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu festival örneğinde şunu da hatırladım. İmkansızlıklar nedeniyle 5 yıl ara verildi. Düşmek her zaman mümkündür, ayağınız tökezleyebilir, düşebilirsiniz. Önemli olan ayağa kalkabilmektir. Bunu başardınız. Sizleri canı gönülden kutluyorum. Hep ayakta kalmanızı temenni ediyorum” dedi.
ÖZGÜRGÜN
Başbakan Hüseyin Özgürgün de açılışta yaptığı konuşmada, kültürün yaşatılması, gelecek nesillere aktarılması ve gençlerin bu ruhla yetişmesinin çok önemli olduğunu belirterek, “Gençlerimizin sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerle sosyalleşmesi ve kötü alışkanlıklardan uzak durması en büyük beklentimizdir” dedi.
Çağlayan Parkı’nın Lefkoşa için çok büyük nostaljik anlamı olduğuna işaret ederek, herkesin belleğinde yeri olan Çağlayan Parkı’nın yeniden canlandığını ve geçmiş anıların yaşanmasına vesile olunduğunu kaydeden Başbakan Özgürgün, “Lefkoşamız için çok büyük nostaljik anlamı olan Çağlayan Parkı’nın hepimizin belleğinde yeri var” dedi ve şöyle konuştu:
“Çocukluğumun da geçtiği bu bölgeyi, tarihi Yusuf Kaptan sahasını, Çağlayan Gazinosu’nu, Anibal Restoranı, Budak ve Akpınar pastanelerini, yazlık sinemaları unutmak mümkün değil. Bayram coşkularının da hep yaşandığını hatırlıyorum. Burası geçmişte tüm Kıbrıs Türk halkının sosyal, kültürel ve aynı zamanda sportif yaşam merkeziydi.”
Her yıl yeni katılımcılarla festivalin daha güçlü hale geldiğini ve festivale destek vermeye devam edeceklerini belirten Özgürgün, Lefkoşa ruhunun canlandırılarak yaşatılmasına katkı koyanları kutladı.
DÖŞEMECİ: “KISITLI BÜTÇE İLE BÜYÜK DAYANIŞMA”
Festivalde konuşan Festival Komitesi Başkanı Salahi Döşemeci, Surların altında, Çağlayan Parkı’nın özel ve güzel günlerini özleyerek festivalin açılışını yaptıklarını ifade ederek güzel bir ortam yaratıldığını belirtti.
Kendisine göre festivalin düzenlenmesinde 2 önemli unsura dikkat çeken Döşemeci, bunlardan birisinin kısıtlı bütçe, bir diğerinin ise büyük bir dayanışma örneği olduğunu belirtti.
HARMANCI: “GEÇMİŞİN KARANLIKLARI, GELECEĞİMİZİN DE KARANLIĞI OLMAMALI”
LTB Başkanı Mehmet Harmancı konuşmasında, geçmişte bir dönem festivalin kesintiye uğradığını anımsatarak, 2 yıldır ‘geçmişin karanlıkları, geleceğimizin de karanlığı olmamalı’ şiarı ile yola çıktıklarını ifade etti.
Dernekler ile bir araya gelerek bu festivali yeniden gerçekleştirme kararlılığı gösterdiklerini, bunun için de paraya değil, ortaya konulacak enerjiye ve dinamizme ihtiyaç duyduklarını ifade eden Başkan Harmancı, birlikten kuvvet doğduğunu, bununla birlikte ellerini uzattıklarında elini uzatan Gençlik Dairesi gibi kurumların varlığı ile daha güzel adımlar atıldığını söyledi.
Kendisinin de bir Çağlayanlı olduğunu, parkın da Lefkoşalıların anılarında çok özel bir yere sahip olduğunu ifade eden Başkan Harmancı, “Yaşam tarzlarını geleceğe taşımanın önemine inanıyoruz. Bu vesile de tür etkinlikleri geçmişte doğduğumuz Lefkoşa’nın kalbinde yapmayı uygun bulduk. Buradaki kalabalığı görünce, ne kadar doğru bir seçim yaptığımızı da anlamış olduk” dedi.
Dünyanın çok farklı bölgelerinden gelen ekiplerin Lefkoşa mozaiği içerisinde kendilerine yakın bir şeyler bulacağına emin olduğunu ifade eden Harmancı, “Lefkoşa bütün kültürlerin iç içe, bir biriyle barışık ve sevgi ile yaşadığı bir şehirdir. Biz bütün renklerin kardeşliğine inanıyoruz. Sevgi, hoşgörü ve barış ile Lefkoşa’yı geleceğe taşıyacağız” dedi.
