banner913
banner932
banner1012

Kamu hastanelerine hekim bulunamıyor

banner1020

Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, toplumun sağlık hizmetine güveni kalmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın da kamu hastanelerinde görevlendirecek hekim bulamadığını vurguladı

banner974
Kamu hastanelerine hekim bulunamıyor

banner971

14 Mart Tıp Haftası’nın açılışı dün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla yapıldı.
Sağlıkla ilgili sorunların dile getirildiği, önerilerin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, “İzlenen kötü politikalarla toplumun sağlık hizmetine güveni kalmadı. Hükümetlerimiz, diğer her şey gibi sağlığın geleceğini de planlamaktan uzak” değerlendirmesinde bulundu.
Basın toplantısında Tabipler Birliği’nin basın ve kurumsal ödülleri de açıklandı. Buna göre, basın ödülleri Havadis Gazetesi’nden Duygu Alan’a, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’ndan Damla Soyalp’a verildi. Kurumsal ödülleri, Alsancak Belediyesi ile Her Daim Dostlar Topluluğu aldı.
Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen 14 Mart’ın 100’üncü yıldönümünün de kutlanacağı tıp haftasının ana teması “Sağlık İletişimi” olarak açıklandı.
Buna göre, hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenecek, konferanslarda hekim - medya iletişimi, sosyal medya ve sağlık, görsel sağlık iletişimi gibi konular irdelenecek, malpraktis, tuz ve hipertansiyon konularında konferanslar verilecek.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, ülkede yıllardır sağlıkla ilgili aynı sorunların konuşulduğunu, sağlıkta bir türlü kalıcı çözüm üretilemediğini söyledi.
Sağlıkta tarafların dahil edileceği güçlü bir sistem oluşturulmadığını ifade eden Gürkut, hekimlerin “kamu” ve “özel” olarak kamplaştırıldığını, siyasilerin bundan rant elde etme yolunu seçtiğini de söyledi.
Gürkut, “İzlenen kötü politikalarla toplumun sağlık hizmetine güveni kalmadı, bu da sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin gün be gün tırmanmasına yol açtı” değerlendirmesinde bulundu.
Ülke nüfusuyla ilgili rakamların tahminlerden öteye geçemediğini söyleyen Dr. Özlem Gürkut, “Hükümetlerimiz, diğer her şey gibi sağlığın geleceğini de planlamaktan uzak. Hekimler, ülkenin gelecekteki ihtiyaçlarına uygun olarak planlanmalı ve yönlendirilmeli. Sağlıktaki planlama hekim kadrolarıyla da sınırlı kalmamalı. Ülkenin kaç hasta yatağı ihtiyacı, kaç hemşire, kaç teknik personel ihtiyacı olduğu, alt yapı ihtiyaçları da planlanmalı” dedi.
Ülkedeki üniversitelerin, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin sayılarının arttığını ifade eden Gürkut, KKTC’de şu anda 7 diş hekimliği fakültesi ve 6 tıp fakültesi olduğunu, 2 tıp ve 2 diş hekimliği fakültesi için de müracaat yapıldığını söyledi.
Gürkut, “Her 1 milyon nüfusa 1 tıp fakültesi açılması öneriliyor. Bu kadar çok sayıdaki fakültenin, eğitim standartlarını yakalayamama riski var. Gelecekte işsiz hekimler ya da planlayamayacağımız bir hekim iş gücüyle karşı karşıya kalma olasılığımız gelişti” dedi.
Sağlık sistemindeki çalışma şartlarının da kalıcı hale getirilmediğini ifade eden Gürkut, “Bunlara son dönemlerde ekonomik tedbir veya reform adıyla hükümetin ortaya koyduğu veya koymak istediği uygulamalar da eklendi, ülkede kamuda hekimlik yapmak giderek cazip olmaktan çıktı” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastanelerinde görevlendirecek hekim bulamamaya başladığını söyleyen Gürkut, “Bu durum ülkede hekim olmayışından çok hekimlerin kamuda çalışmayı arzu etmemesinden kaynaklanıyor” dedi.
Özeldeki çalışma koşullarına da işaret eden Özlem Gürkut, “Hekimlerin sahibi olduğu hastaneler, yerini patronların sahibi olduğu hastanelere bırakmaya başladı. Sistem, kapitalist zihniyetle hekimin sömürüldüğü bir sisteme doğru değişiyor” şeklinde konuştu.
Özlem Gürkut, sağlığa kısıtlı kaynak ayrıldığını, bu kaynakların kamu hastanelerindeki personel, cihaz veya yatak eksiklikleri nedeniyle özel hastanelere yapılan sağlık kurulu kararlı sevklere harcandığını, bu nedenle kamu hastanelerindeki eksikliklerin giderilemediğini, yatırımların yapılamadığını belirtti.
Nüfusun plansız şekilde arttığını kaydeden Gürkut, “Halkın anayasal hakkı olan sağlık hizmetine ulaşması giderek zorlaşmaktadır. Kamusal sağlık hizmetlerine ulaşamayan halk özelden hizmet almaya yönelmekte, ancak ne kamuda ne özelde sağlık kurumlarının çağdaş tıp uygulamaları kılavuzlarına uygun standartlar doğrultusunda denetimleri yapılmaktadır” dedi.
Ülkede 1-2 haftalık kurslar sonrası, sağlık profesyoneli olmayan kişilerin sağlık merkezi statüsü olmayan güzellik salonu, zayıflama merkezi, spor salonu gibi yerlerde tıbbi uygulama yaptığını belirten Gürkut, “Halkın sağlığı tehdit ediliyor” şeklinde konuştu.
Yaslarla ilgili de konuşan, hekimlerin ayrı bir yasası olmadığını kaydeden Gürkut, “Halk sağlığı yasamız yoktur. Ülkemizde 21’inci yüzyılda reçetesiz ilaç satışı devam etmektedir. Bunun da bir parçası olarak antibiyotik direnci büyük bir sorun olarak geleceğimizi tehdit etmektedir. Gıda güvenliği yasamızın tüzükleri tamamlanmamış ve gıda güvenliğimiz sağlanamamıştır. Tütün ve Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma Yasamıza rağmen insanlarımız tütün dumanından korunamamakta, akciğer kanseri ülkemizde görülen kanserler arasında hızla bir numaraya doğru yükselmektedir” dedi.
Sağlıkta şiddet yasası olmadığını belirten Özlem Gürkut, “Yetkililerimiz buna yönelik bir çalışma veya hazırlık içinde de değil” şeklinde konuştu.
“Çağdaş, erişilebilir, adil bir sağlık sistemi oluşturulamamış ve tedavi edici hizmetler aksamaktayken, halkın sağlığını korumaya yönelik koruyucu sağlık hizmetleri de yok sayılacak düzeydedir” şeklinde konuşan Gürkut, 14 Mart’a, bu sorunların gölgesinde girdiklerini söyledi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.