banner913
banner932
banner1012

"Ülkede yüzde 1 çok zengin, yüzde 15 yoksul"

banner1020

banner974
"Ülkede yüzde 1 çok zengin, yüzde 15 yoksul"

banner971

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, KKTC’de yüzde 1 gibi çok küçük bir kesimin, “çok çok yüksek varlık” sahibi olduğuna işaret ederek, yüzde 18 civarında bir nüfusun önemli ölçüde “çok varlıklı”, yüzde 15’e yakın bir kesimin varlıkla değil belki de yoksullukla ilişkilendirilebileceğini belirtti.

Denktaş, varlık açısından yüzde 40 civarında bir kesimin ise “orta düzeyde varlıklı”, yüzde 24 civarında bir kesimin de “orta üst düzeyde varlıklı” olarak tanımlanabileceğini söyledi.

Varlık ölçeğinde en altta olan grubun, yüzde 90,1’le “Düşük Gelir Grubu”na; en üstte olan grubun yüzde 100’ünün ise “Yüksek Gelir Grubu”na ait olduğunu vurgulayan Denktaş,“Bu saptamalar bizlere yeni bir vergi sistemini kurgulamamız için önemli ipuçları vermektedir” dedi.

Serdar Denktaş, Kıbrıs konusuna da değinerek, Rum toplumu ve Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’e “Desantralizasyonda ciddiyseniz buyurun buradan tartışalım” çağrısı yaptı.

“BU ÇALIŞMA BURADA BİTMEDİ”

Serdar Denktaş, Maliye Bakanlığı’nın yaptırmış olduğu “Yaşam Kalitesi ve Varlık Araştırmaları”nın sunum toplantısına katılarak, bir konuşma yaptı. Denktaş, Golden Tulip Otel’de gerçekleştirilen sunum öncesinde yaptığı konuşmada, bugünkü toplantının amacının yaptırdıkları iki araştırmayla ilgili bulguları aktarmak olduğunu belirtti.

Denktaş, “Büyük emek sarf edildi, ancak bu çalışma burada bitmedi.  Eldeki verilerin çok daha detaylı ve zengin olduğunu biliyorum. Kudret beyden önümüzdeki günlerde yapacağımız çalışmalara ve ihtiyaçlarımıza paralel olarak daha detaylı analizler isteyeceğiz” dedi.

Serdar Denktaş, 2015’de yaptıkları “Yeni Vizyon” adlı çalışmayı daha sonra temel alan kapsamlı “Parti Manifestosu”yla genişlettiklerini ve vizyonla manifestoyu daha sonra mümkün olduğunca bugünkü hükümet programına yansıtmaya çalıştıklarını belirtti.

Bugünkü toplantının nedeninin Parti manifestosunu veya Yeni Vizyonunu tartışmak olmadığını söyleyen Denktaş, manifestonun kapsamlı bir çalışma olduğunu ve üzerinde inşa edilen ayaklarından bir tanesinin demokratikleşme paketi, diğerinin de Toplumsal Refahın Adil Dağılımı olduğunu kaydetti.

“VERGİ POLİTİKALARI, REFAHIN DAĞILIMINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ENSTRÜMAN”

Maliye Bakanlığı’nın refahın toplumsal dağılımıyla ilgili çok önemli bir enstrümana sahip olduğunu, bunun da vergi politikaları olduğunu vurgulayan Denktaş, daha adil bir sistem getirecek, zenginden daha fazla, fakirden daha az alacak ve bunu yaparken de adil olunduğuna dair tüm kesimlerde kanaat oluşturacak bir vergi sistemine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Denktaş, bununla ilgili farklı çalışmalar içerisinde olduklarını sık sık tekrarladığına işaret ederek, bugün bu doğrultuda yaptırmış oldukları araştırmalardan elde ettikleri bulguları paylaşacaklarını belirtti.

Serdar Denktaş, “Araştırmaların bulguları doğrusunu isterseniz benim beklentilerimin de çok üzerinde. Eldeki bulguları tartıştığımız zaman araştırmaların bizlere sadece yeni vergi politikaları konusunda bilgi vermekle kalmayıp, toplumsal birliktelikler ve farklılıklar, toplumsal gerilimler, aidiyet duyguları, toplumsal huzur ve daha birçok konuda bilgi sağladığını gördüm” dedi.

Denktaş, çalışmanın bulgularını Maliye Bakanlığı Danışmanı Kudret Akay’ın sunacağını, araştırma raporunun tamamını sunmaya vakit olmadığını ancak bulguların basında tartışılmasının, paylaşılmasının ve eleştirilmesinin kendilerine katkı sağlayacağını belirtti.

“İLGİ ÇEKİCİ ÇOK BULGU VAR”

Serdar Denktaş, “Hemen herkesin ilgisini çekecek çok bulgu var bu raporda. Temennim tümünün bir bütün olarak tartışılması ve basında yayınlanması lazım ancak 200’den fazla grafiğin olduğu bu raporun tümünü kaç günde yayımlayabilirsiniz emin değilim” dedi.

Raporun hemen her sayfasının kendisi için önemli olduğuna işaret eden Denktaş,  raporun, gerçekliğin birçok alanda sosyal medyada tartışıldığından farklı olduğunu ortaya koyduğunu, ancak bazı alanlarda da sosyal medya üzerinden yapılan tartışmaların gerçekliğe işaret ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.

Rapordaki kamu sağlık hizmetlerinin kalitesiyle ilgili bulgulara değinerek, gerek yazılı basında, gerekse sosyal medyada yapılan eleştirin güçlü bir dayanak noktası olduğunu dile getiren Denktaş, sağlıkla ilgili eleştirilerin doğruluğunu saptamak için araştırmaya gerek olmadığını söyledi.

Denktaş, eğitim alanıyla ilgili bulguların ise medyada tartışılan, eleştirilen kamu eğitim hizmetleriyle ilgili çok ilginç veriler sunduğunu belirterek, “Çocukları devlet okullarına giden vatandaşlarımız, gerek okullardan, gerek eğitimden, gerekse öğretmenlerinden önemli oranda memnun iken, çocukları devlet okullarına gitmeyen veya çocuğu olmayan kesimlerin görüşleri analizlere dahil edince ortaya çıkan algı çok farklıdır” dedi.

Rapora göre, KKTC’de bireyler ve gruplar arasındaki gerilimin, Güney Kıbrıs’tan daha yüksek, Türkiye’den ise daha az olduğunu söyleyen Denktaş, “Kurumlara güven, daha doğrusu güvensizlik üzerinde ciddiyetle durmamız gereken bir olgudur. Güven konusunda GKK ve KTBK en güvenilen kurumlar olarak tespit edildi. Basına olan güven de oldukça düşük. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmemiz gerekecektir” dedi.

Denktaş, KKTC’de konut mülkiyet oranının birçok gelişmiş ülkenin üzerinde olduğunu ve bir çok vatandaşın kendi oturduğu hanenin sahibi olduğunu ancak konutların kalitesi konusunda sıkıntılar bulunduğunu söyledi. Denktaş, KKTC’deki mülkiyet dağılımıyla ilgili çalışma yapılmasının önemine değindi.

“KKTC’DE ÇOK KÜÇÜK BİR KESİM ‘ÇOK ÇOK YÜKSEK VARLIK’ SAHİBİ”

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “İçerisinde yaşanan konut sayısı 2011 Nüfus ve Konut Sayımı’na göre  86 bin civarındayken, aynı dönemde toplam konut sayısının 136 binin üzerinde olduğu biliniyordu.  Bu konutların kaç tanesi kaç kişiye aittir? Mülkiyet, varlık hesaplamasının en önemli katmanıdır. Bu çalışmayı devlet olarak tamamlamalıyız. Tabii mülkiyet dağılımı çalışması sadece hane mülkiyetiyle sınırlı olmamalıdır. Tüm taşınmaz malların mülkiyet dağılımını tespit etmeye ihtiyacımız vardır” dedi.

Bu yapılmadığı sürece, vergi adaletsizliğini ve adaletsizlik algısını kırmanın mümkün olmadığını vurgulayan Denktaş, KKTC’de hanelerin çok büyük oranının, yüzde 66.7’sinin geliri düşük diye nitelendirilebilecek bir oranda olduğunu, yüzde 27.5’inin toplam gelirinin ise orta veya orta üst düzeyde olduğunu ancak hanelerin sadece yüzde 2.5’inin toplam gelirinin “yüksek” oranda olduğunu ifade etti.

KKTC’de çok küçük bir kesimin, yüzde 1’in  “çok çok yüksek varlık sahibi” olduğuna işaret eden Denktaş, yüzde 18 civarında bir nüfusun ise önemli ölçüde çok varlıklı, yüzde 15’e yakın bir kesimin ise varlıkla değil belki de yoksullukla ilişkilendirilebileceğini belirtti. Denktaş, varlık açısından yüzde 40 civarında bir kesimin “orta düzeyde varlıklı”, yüzde 24 civarında bir kesimin ise “orta üst düzeyde varlıklı” bir kesim olarak tanımlanabileceğini söyledi.

Denktaş, varlık ölçeğinde en altta olan grubun yüzde 90,1’inin “düşük gelir grubu”na, en üstte olan grubun yüzde 100’ünün ise “yüksek gelir grubu”na ait olduğunu vurgulayarak, “Bu saptamalar bizlere yeni bir vergi sistemini kurgulamamız için önemli ipuçları vermekte” dedi.

“KKTC’DE YAŞAYANLAR GÜNEY’DEN DE TÜRKİYE’DEN DE DAHA MUTLU”

Serdar Denktaş, raporda da dile getirilen tüm olumsuzluk ve memnuniyetsizliklere rağmen KKTC’de yaşayan vatandaşların gerek Güney Kıbrıs’ta, gerekse Türkiye’de yaşayan insanlardan genel olarak daha mutlu olduğuna ilişkin bulgular elde edildiğini kaydetti. Denktaş, “KKTC vatandaşları genel olarak içinde bulunduğu durumdan önemli oranda memnun ancak gelecekle ilgili kaygıları” dedi.

 “İşte bu bulgunun çok çok önemli olduğuna inanmaktayım.. Üzerine düşünmemiz gereken olgulardan bir tanesi” diyen Denktaş, son bir yıl içerisinde döviz kaynaklı oluşan belirsizliklerin muhakkak ki geleceğe dair kuşkuların oluşmasına etki yaptığını söyledi. Denktaş, ekonomik gelişmelerin, tedirginliğin sadece bir boyutu olduğunu, bir diğer boyutun ise doğrudan Kıbrıs sorunuyla ilgili olduğunu belirtti.

Denktaş, “Nüfusun yüzde 57’sinden fazlası federal bir çözümü mümkün görmezken, sürekli ‘bir daha deneyelim, ha şimdi olacak, ha şimdi olduydu’ şeklindeki mesajlarla umutları pompalanan ancak her seferinde hayal kırıklığına uğrayan vatandaşlar arasında gelecekle ilgili iyimserliğin düşük olması sürpriz değildir” dedi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.