- Uzun bayram tatili öncesinde, Cuma gecesi, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluş S&P ve Moody’s’den gelen peş peşe not indirimleri ve buna ilaveten Fitch’in negatif yorumlarının gölgesinde, Türk Lirası’nın bayram tatilini huzursuz geçirebileceğinden endişe ediyorduk
- Netice itibarı ile, düşük seyreden likidite ve TL’nin oynaklık oranını tarihi zirvelerde salınması, endişelerimizin arkasında yatan ana nedenler idi. Londra piyasalarında, TL’nin spekülatif bir atağa maruz kalabileceği endişemiz çok şükür gerçekleşmedi
- Tatile giderken 6 seviyelerinde salınan USD/TL kuru, sığ bir bant içerisinde kalarak bayram tatilini de 6 – 6,15 bandında tamamladı
- Özellikle, Merkez bankacıların zirvesi konumundaki Jackson Hole toplantısında, FED Başkanı Powell’in “enflasyonun %2’nin üzerine çıkması için açık bir sinyal yok” söylemi, piyasalar tarafından güvercince (yumuşak bir söylem olarak) algılanarak, faiz artımları konusunda gönüller su serpti
- Akabinde, ABD Başkanı Trump’ın (eski) avukatı Cohen’in itirafçı konumuna geçerek FBI ile iş birliğine gitmesi, Başkan’ın azlini gündeme getirerek, ABD Doların’da ilave değer kayıplarına neden oldu
- Bir tarafta Powell’in açıklamaları, diğer tarafta azil konusunun gündeme gelmesi ile ABD Doları küresel bazda değer kaybederken, küresel borsa endeksleri ve gelişmekte olan ülke para birimleri ise değer kazandı
- Dolar zayıflığına paralel, bayram tatili öncesinde 1,13’lü seviyelerde salınan EUR/USD paritesi, 1,17 seviyesine dayandı. EUR’da temel argümanımız aşağı yönlü olmaya (düşüş beklentisi) devam ediyor
- Aslında yukarda saydığım gelişmelere paralel, yani doların küresel değer kaybı ve hisse senedi piyasalarında yükseliş, risk iştahını canlı tutarak Türk Lirası’nın da uluslar arası piyasalarda (bizler tatilde iken) hırpalanmasını engelledi
- Dün sabah saatlerinde, küresel risk iştahının olumlu seyretmesi, TL’nin endişe edilenin aksine spekülatif bir atağa maruz kalmaması ve negatif anlamda yeni bir olay olmaması nedeniyle, yeni günün de bir miktar olumlu başlayabileceğini düşünüyorduk
- Lakin, dün ezber bozan bir günü geride bıraktık. Hisse senedi ve tahvil piyasaları olumlu bir eğilim kaydederken, TL’deki erime ise yine devam etti
- Londra piyasasının tatil nedeniyle kapalı olduğu günde, güne 5,98 seviyesinden başlayan USD/TL kuru, gün içerisinde % 4 civarında değer kaybederek 6,30 seviyesin, test etti. Uzun bir süredir dillere pelesenk olan “kuru yukarı iten sadece yabancı yatırımcılar” demek ki tam anlamıyla doğru değilmiş!
- Gerek ithalatçıların döviz talebi, gerek dış borç geri ödeme kaynaklı döviz talebi, gerekse de spekülatif nitelikteki döviz talebi, bayram dönüşünde yaşanan 5,98 – 6,30 USD/TL hareketini bir noktaya kadar açıklıyor
- Türk Lirası’na yönelik güven erozyonu ve kurların daha da yukarı gidebileceğine yönelik inanış, satıcıların devreye girmesini engellerken, iç kaynaklı döviz arz/talep dengesini de bozuyor. Bu dengesizliği aşabilmek adına güven telkin edici önlemlerin süratle atılması gerekiyor
- TCMB ve BDDK’nı almış olduğu önlemler, kısa vadede yangını kontrol altında alsa da, uzun soluklu bir tedavi olmaktan uzak olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Netice itibarı ile, Ayşe Teyze’nin döviz bozdurarak % 28 seviyelerini gören tahvil faizlerine talep göstermesi gerekiyor
- Bunun için de evvel elzem güvenin yeninde tesis edilmesi gerekiyor
- Dış politika da ise 2+2’nin 4 olmadığını yeniden tecrübe etmiş olduk. Trump’ın sınırına duvar örmek ile tehdit ettiği ve uzunca bir süre aşırı satış baskısına maruz kalan Meksika finans piyasaları, ABD ile Meksika arasında imzalanan ticaret anlaşması ardından olumlu bir görünüm sergileyerek küresel piyasaları da olumluluğa sevk etti
- Dow Jones sanayi endeksi dünkü günü 26bin seviyesinin üzerinde tamamlayarak 26,600 seviyesindeki tüm zamanların zirvesine yeniden göz dikti
- USD/TRY kurunda bugün 6,29 seviyesini yakından takip edeceğiz. Üzerinde olası gecelik bir kapanış, yükseliş eğilimi için yeni bir katalizör görevi üstlenecektir
- Bugünün veri takvimi ise oldukça sakin görünüyor
Reel sektör güven endeksi tabiri caizse çöktü
Reel sektör güven endeksi 2014 yılındaki seviyelere geri döndü (turuncu kesik). Reel sektör güvenin düşmesi, büyüme ile ilgili iyi sinyaller maalesef vermiyor.
