- Türk mali piyasaları dünkü günü beklentimize paralel bir seyirle tamamladı
- TCMB, tüm faiz seti içindeki oranlarını 625 baz puan yükseltmesi ardından USD/TRY kuru 6,01’e kadar geriledi
- Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karar öncesi TCMB’ye yine alıştığımız sert üslubu ile yüklenmesi ardından kur cephesinde ufak çapta bir sarsıntı yaşanmamış olsa, kuvvetle muhtemel 5,70 seviyesindeki hedefimiz de dün test edilmiş olacaktı
- TCMB’nin piyasa tabiri ile “bazukayı çekmesi”, bağımsızlık testinden geçmesi, güçlü, karalı ve isabetli adımı sonrasında USDTRY kuru yukarda da değindiğim üzere psikolojik 6 seviyesine dayanması ardından ortaya çıkan (bekleniyordu) kurumsal talep ile günü 6,00 – 6,20 bandında dalgalanarak tamamladı
- TCMB hamlesi ardından banka hisselerinde yoğunlaşan alımlar ile BİST100 endeksi günü % 2,4 yükselişle tamamlarken, tahvil faizlerinde düşüş dikkat çekti
- TCMB’nin enflasyon rakamları ardından yapmış olduğu sözlü müdahale sonrası 10 yıllık tahvilin bileşik faizinde belirginleşen geri çekilme dün devam etti. Son 1 aylık zaman diliminde % 22,70 seviyesinden % 19’a varan bir düşüş görüyoruz. Kısa vadeli faizlerin artması, uzun vadeli faizleri düşürebiliyormuş!
- Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün öğle saatlerinde yapmış olduğu açıklamalar arasında dikkatimizi çeken önemli satır başları oldu. Özellikle, ihalesi yapılmış ancak henüz doğru dürüst başlanmamış projelere başlanmayacağı, kamuda tasarruf tedbirlerinin artırılacağı açıklamasını (personel alımları, araç, kiralık binalar) “devletin tasarruf niyeti” kapsamında olumlu bir haber olarak okuyoruz
- Hazine ve Maliye Bakan’ı Albayrak, Orta Vadeli Programın (OVP) 20 Eylül’de açıklanacağını duyurdu. Albayrak, enflasyon ve cari açık odaklı programa tüm bakanlıkların katkıda bulunacağını söylerken özel sektörün desteğinin de alınacağını duyurdu
- Dün bültenimizde, TCMB’nin neden 500 baz puanın üzerinde faiz artırımı yapması gerektiğini açık bir şekilde ortaya koyduk. TCMB hamlesinin kur üzerindeki etkisinin basit bir yaklaşımla % 50 civarında olduğunu düşünüyoruz
- Son dönemlerde keskin değer kaybı, ekonomi kitaplarında öğrendiğimiz üzere, ödemeler dengesinde açığın kapanmaya başladığını teyit ediyor. Yerel para birimlerinin değer kaybetmesi sonrasında, basamadığımız para olarak verdiğimiz açığın (cari açığın) daralmaya başlayacak olması, döviz talebini düşürecektir
- TCMB adımına, büyümenin hız kesmesi ile cari açığın da azalacak olmasının yanına siyasi risk priminin düşürülmesi (ABD ile buzları erimesi – Papaz Brunson’un serbest bırakılması…) ve jeopolitik risklerde yumuşama (Suriye) eklenirse, ucuzlayan TL ve TL cinsi yatırım araçlarına talep geleceğini düşünüyoruz
- Bu bağlamda, kurun günler içerisinde 6,70’den 6,01’e kadar gerilmesi sonrasında meydana çıkacak döviz ihtiyaç karşılama anlamında talebin bitmesi ile, USD/TRY kurunun psikolojik 6,00 seviyesinin altına gerileyeceğini ve teknik olarak 5,70 seviyesindeki hedefimize ilerleyeceğini düşünüyoruz
- Bütün konsantrasyonumuzun TCMB’ye çevrilmesi nedeniyle, dışardaki gelişmeleri biraz ihmal ettik. ABD’de ÜFE enflasyonunun ardından dün de TÜFE enflasyonu tahminlerin altında kaldı. EUR/USD ve GBP/USD paritelerinde zayıf ABD verilerine paralel bir miktar yükseliş yaşandı
USD/TRY kurunda psikolojik 6 seviyesinin kırılması ile 5,70 hedefimizi korumaya devam ediyoruz
Geçen hafta Cuma günü, TCMB beklentimizi ortaya koyarak USD/TL kurunda vermiş olduğumuz 6,45 seviyesinden 5,70’e yönelik hedefin büyük kısmını dün taradık. Dün öğle saatlerinde faiz – enflasyon konusundaki duruşunun altını çizerek TCMB’ye artık alıştığımız üslubu ile yüklenen Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarattığı ufak çapta volatilite olmasaydı, kuvvetle muhtemel hedefimiz tutacaktı. Yine de, kurun düşmesi ardından beklediğimiz kurumsal alımlarım bitmesi ile 5,70 seviyelerine doğru hareketin hızlanacağını düşünüyoruz.
