İktisatbank Hazine Bölümü Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu'nun, Reuters ajansının günlük dünya piyasalarına dayandırarak verdiği ekonomi değerlendirmelerini sizlerle paylaşıyoruz:
Türk mali piyasalarında kan kaybı devam ediyor. Tahvil faizlerinde yükseliş döviz piyasalarını da bozuyor
- 2 yıl vadeli tahvilin bileşik faizi % 14 ; 10 yıl vadeli tahvilin bileşik faizi % 13 seviyesine dayanırken, EUR/TL, GBP/TL ve Sepet kurda yeni rekorlar kırıldı
- Dışarda ise ekonomik konuların yanı sıra gözler siyasi ve diplomasi tarafındakihareketliliğe çevrildi
- İngiltere’nin Salisbury kentinde eski bir Rus ajanına yönelik olarak kimyasal saldırıdabulunması ile ilgili başlayan İngiltere - Rusya gerginliği tırmanmaya başladı
- Rusya konusunda, Fransa ve Almanya’da İngiltere ile birlikte hareket etme kararı aldı
- Ticaret savaşlarının yarattığı endişe bir tarafta, ABD’nin Rusya’ya yaptırım uygulayacağı haberi diğer tarafta, Rusya – İngiltere casus gerginliği yeni bir risk olmak suretiyle küresel piyasalarda risk iştahını düşürmeye başladı
- Yatırımcıların riskten kaçınmaya ve güvenli limanlara sığınmaya devam ettikleri görülüyor. Bu minvalde, hisse senedi piyasaları değer kaybederken, tahvil faizler ise haliyle düşüyor
- Siyasi ve diplomatik gelişmelerin makroekonomik gelişmeleri gölgelediği günde, Avrupa cephesinde sabah saatlerinde açıklanacak enflasyon verileri, günün ikinci yarısında ise ABD’de sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve tüketici güven endeksitakip edilebilir
İçerde son haftalarda başlayan satıcılı hava dün de ivme kazanarak korundu. Jeopolitik, siyasi gelişmelere ilaveten, son günlerde açıklanan enflasyon ve cari işlemler açığı gibi önemli makroekonomik verilerin de bozulmaya başladığının eklenmesi, tahvil piyasalarında satışları hızlandırırken, döviz piyasalarının da ateşini yükseltti. Aşağıdaki grafiklerden görüleceği üzere, gösterge 2 ve 10 yıllık tahvillerin bileşik faiz 3,5 ayın zirvesindeki seyrini sürdürüyor. Öte yandan önümüzdeki hafta düzenlenecek olağan FED FOMC toplantısı da piyasaları germeye başladı. Yeni Başkan Powell’in başkanlığında düzenlenecek ilk olağan toplantıdan faiz artırım kararı beklenirken, beraberinde 2018 yılına yönelik üyelerin faiz artırım tahminlerini alacağız. Faizlerin 3 kez artırılması üzerine yoğunlaşan piyasanın FED’den 4 kez artırım tahmini görmesi, doların elini bir kademe daha kuvvetlendirebileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda EUR/USD paritesi 1,23 seviyelerinin diplerine kadar gevşerken, Sterlin’nin de benzer bir şekilde 1,39 seviyelerine yaklaştığını görüyoruz. Dolar endeksinde 90 seviyelerinde yataylaşan seyir devam etse de, doların yavaş yavaş güçlenmeye başladığını not etmek gerekiyor. Ekonomik cephenin yanısıra, siyasi cephede artan kaygılar da yatırımcılar güvenli limanlara yöneltmeye başladı. İngiltere’nin Salisbury kentinde eski bir Rus ajanına yönelik olarak Rusya’nın kimyasal saldırıda bulunması ile ilgili başlayan İngiltere - Rusya gerginliğine, Fransa ve Almanya da İngiltere ile birlikte hareket etme kararı alarak eklendi. Konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyıp birçok Rus diplomatı sınırdışı etme kararı alan İngiltere’ye karşı olarak Rusya’nın da benzer adımlar atmaya hazırlandığını okuyoruz. Ticaret savaşlarının yarattığı endişe bir tarafta, ABD’nin Rusya’ya uygulayacağı yaptırımlar diğer tarafta, Rusya – İngiltere yeni bir risk olmak suretiyle küresel piyasalarda risk iştahını düşürmeye başladı. Yatırımcıların riskten kaçınmaya ve güvenli limanlara sığınmaya devam ettikleri görülüyor. Bu minvalde, hisse senedi piyasaları değer kaybederken, tahvil faizler ise haliyle düşüyor. Piyasadan edindiğimiz duyumlara göre, büyük fonların Türk tahvil piyasasında satıcı konuma geçmesi ancak satış için gerekli likidite bulamayan fonların ise döviz piyasasında döviz alarak kendisini hedge etme isteği ile dün USD/TL kuru 3,9050 seviyelerini test ederken, EUR/TL 4,82 ; GBP/TL 5,44 ; Sepet kur ise 4,35 ile yeni rekorlar kırdı.
Siyasi ve diplomatik gelişmelerin makroekonomik gelişmeleri gölgelediği günde, Avrupa cephesinde sabah saatlerinde açıklanacak enflasyon verileri, günün ikinci yarısında ise ABD’de sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve tüketici güven endeksi takip edilebilir. Türkiye cephesinde ise sanayi üretimi verisini takip edeceğiz. Teknik manada USD/TL kurunun kurun 3,85 önemli direnci aşması ve 3,88 seviyesini de egale etmesi ardından yükseliş isteğinin korunmasını bekliyoruz. Geri çekilmeler sert alımlardan sonra görülebilecek olsa da, şu anda tahvil faizlerinde sakinleme olmadan yukarı yönlü hareketin ağır basmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Siyasi ve diplomasi tarafındaki hareketlilik ve ABD dolar likiditesinde sıkışma, temkinli olmayı gerektiriyor.
Tahvil faizlerinde yükseliş devam ediyor
Tahvil piyasasında ciddi satışların son günlerde ivme kazandığını görüyoruz. Piyasa dedikodularından alınan duyumlara göre, repütasyonu yüksek büyük fonların hacimli bir şekilde satış tarafına geçmesi ile 2 ve 10 yıllık gösterge tahvilde son 2 haftada başlayan yükseliş dün itibarıyla yaklaşık 100 baz puana yaklaştı. Ay başında açıklanan ve katılık gösteren çekirdek enflasyon ve bunun yanısıra manşet enflasyonda gevşemenin istenilen düzeyde olmaması, cari açığın genişlemeye devam etmesinin yarattığı belirsizliğe, Moody’s’in not indirim kararı da tuz biber oldu. Gösterge tahvillerde yaşanan bozulmanın Kasım 2017 zirvesine kadar devam etme ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.
Libor – OIS faiz makası (Korku Endeksi)
ABD Dolarının Libor – OIS makasında genişlemeye pek çok analistin dikkatini çektiğini okuyoruz. Pek çok nedene bağlayabilecek olsak da, Trump’ın belirsiz politikaları, uzun bir süredir risklere gözünü kapayan ve devam eden risk iştahı nedeniyle dolar sat ne bulursan al yaklaşım ile coşan piyasalarda, ABD Doları likiditesinde daralma olduğunu (krizden bu yana en yüksek) aşağıdaki grafik bizlere açık bir şekilde gösteriyor. Hatta bir adım daha ileri gidersek, rekor düzeyde ABD Doları açık pozisyona sahip piyasanın söz konusu pozisyonları kapmaya başlaması durumunda, Doların küresel bazda değer kazanmaya aday olabileceğini düşünüyoruz.
