banner913
banner932
banner1012

Yaratıcı olmak için ilk soru “Başka?”

banner1020

Kıbrıs Montessori Okulları’nın velilere ve öğretmenlere yönelik düzenlediği eğitim konferansının konuğu Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül oldu. Yaratıcılığın hayatın en önemli becerilerinden biri olduğuna dikkat çeken Özgül, yaratıcı olmak için ilk sorunun “başka?” sorusu olduğunu ifade etti

banner974
Yaratıcı olmak için ilk soru “Başka?”

banner971

 

Kıbrıs Montessori Okulları’nın yılın altıncı eğitim konferansı hafta sonu Uluslararası Final Üniversitesi Akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül’ün sunumu ile gerçekleşti.

Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül’ün “Yaratıcı olmak için ilk soru Başka?” konulu sunumu ile yapılan eğitim konferansına okul öğretmenleri ve çok sayıda velinin yanı sıra Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi bazı öğrencileri ile birçok kreş ve anaokulunun öğretmenleri de katıldı.

Konferans öncesi Kıbrıs Montessori Okulları öğrencileri, Cimnastik gösterisi yaptı. Çocukların gösterisinden sonra konferans başladı.

Konferansın açılış konuşmasını Kıbrıs Montessori Okulları Eğitim Koordinatörü Hatice Düzgün yaptı.

DÜZGÜN: YARATICI BİREYLERE İHTİYAÇ VAR

Kıbrıs Montessori Okulları Eğitim Koordinatörü Hatice Düzgün konuşmasında, yıllık hedeflerinden birinin KKTC genelindeki kreşlere yönelik bir konferans düzenlemek olduğunu belirterek bu yönde tüm kreşlere davet yapıldığını kaydetti.

“Bir de bu yıl Montessori Derneği tarafından denetlenebilmek onurunu yaşadık” diyen Düzgün, bu toplumun diğer toplumlardan çok daha fazla yaratıcı bireylere ihtiyaç olduğunu düşündüklerinden bu yıl “yaratıcılık” konusunu seçtiklerini söyledi.

ÖZGÜL: YARATICILIK HAYATIN EN ÖNEMLİ BECERİLERİNDEN BİRİ

Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül sunumunda, yaratıcılığın hayatın en önemli becerilerinden biri olduğunu kaydetti.

Yaratıcılığın birden çok sözlük anlamı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Uzmen, yaratıcı kişilerin ise; meraklı, özgür, kuşkulu, coşkulu, önsezili, etkileyici, sezgisel, oyuncu, empatik, maceracı, esnek, becerikli, estetik, enerjik, hassas, özgün, kaynakları araştıran, buluşlar yapan, hayalci, özeleştiri yapan, sorular soran, çok yönlü, kaynakları araştıran, risk alan, yeni fikirler üreten, zorluklara meydan okuyan, duygu ve heyecanlara açık, yüksek üretim gücüne sahip, bağımsız çalışmayı tercih eden ve karışıklıktan düzen yaratan kimseler olduğunu kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül, sunumunda “yaratıcılık doğuştan mı gelir?” Sorusuna da açıklık getirdi.

Özgül, her an gerekli olan yaratıcılığa karşı bazılarının diğerlerinden daha yatkın olduğunu ancak yaratıcılığın yaratıcılık kasları esnetilerek geliştirilebileceğini kaydetti, yaratıcı olmak için ilk sorunun başka? Sorusu olduğunu ifade etti.

YARATICILIĞIN ENGELLERİ

Yrd. Doç. Dr. Selay Uzmen Özgül, yaratıcılığın önünde birçok engel olduğunu anlatarak, bu engellerin bireysel engeller, toplum, kültür ve gelenekler, okul/eğitim sistemi ve ebeveynler/yetişkinler olmak üzere guruplara ayrıldığını ifade etti.

Özgül yaratıcılığın önündeki engelleri madde madde açıkladı;

OKUL/EĞİTİM SİSTEMİ VE EBEVEYNLER/YETİŞKİNLER:

Çocukları sürekli gözetim ve denetim altında tutmak, yaptıkları hakkında sürekli yorumlar yapmak, aşırıcı överek ya da ödüllendirerek onları yaratıcı buluşlardan yoksun bırakmak, aşırı eleştiri yapmak, çocukları başkaları ile yarıştırmak, çocukların kendi hızlarınca geliştiklerini görmemezlikten gelmek ve onları en üst sıralara doğru yönlendirmeye çalışmak, onlara bir şeyi nasıl yapacaklarını söylemek, çocukların kendi duygularını çözümlemelerini, yanlış yapmalarını kendi buluşlarına yapmalarını zaman kaybı olarak görmek, çocuğun cesaretini kırmak, tartışma ve konuşma olanağı sağlamamak, tüm kararları kendi vermek istemek, çocuğun fikirlerini dikkate almamak, hataya ve yanlışa odak yaklaşmak.

BİREYSEL ENGELLER:

İçsel özgürlükten yoksun olma, bilgilerden yoksun olma, ilişkilerde güvenli olmama, yanlış yapmaktan, yenilmekten, alay edilmekten korkma, otoriteye bağlı kalma, aşırı mükemmeliyetçi olma, akıl ve mantıktan yana ağırlıklı bir sistemden gelmiş olma ve yaratıcılığın dünyada az kişiye özgü olduğunu sanmak.

TOPLUM, KÜLTÜR VE GELENEKLER:

Topluluk ve toplumlarda, bireyin kendini kabul ettirmek için uyduğu bazı kurallara, görgü ve nezaket kuralları, moda gibi durumlara uyma zorunluluğu, belli statülere kavuşmak için başka olmaya yanaşmamak, başka olmayı ve başka davranmayı göze alamamak, kalıplardan kurtulmak ya da onları değiştirme yürekliliğini gösterememek.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.