banner913
banner932
banner1012

Dün Girit'te oynanan oyun bugün Kıbrıs'ta tekrarlanmak isteniyor


Metin FAHRİOĞLU

Metin FAHRİOĞLU

Okunma 21 Şubat 2016, 14:36

 

Osmanlı Devleti,4 Haziran 1878de  imzalanan  Kıbrıs Konvansiyonu  (Sözleşmesi) anlaşmasıyla İngiltereye kiralamış ancak İngiltere I. Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte  5 Kasım 1914de  İngiltere ,  Bakanlar Kurulu kararıyla  hem Osmanlı Devletine savaş açmış  hem de Kıbrısı ilhak kararı almıştı. 

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan  Lozan Anlaşmasının 21.  Maddesi gereğince Türkiye Cumhuriyeti, İngilterenin Kıbrıstaki egemenliğini resmen tanımış ve o tarihe kadar hukuken  Osmanlı toprağı olan   , ancak fiilen  İngiltere  yönetimi altında bulunan Kıbrıs, hukuken   de İngiliz toprağı haline geliyordu. 1923 Lozan Anlaşmasıyla  kurulan bir Türk-Yunan dengesi vardı. Bu dengenin kurulması çok önemliydi.

1 Nisan 1955de EOKA tedhiş örgütü Enosisi gerçekleştirmek amacıyla   bombalarını patlatarak Enosisi gerçekleştirme hedefini açıklarken  Kıbrıs Türk halkı EOKAnın karşısına kendi imkanları çerçevesinde kurduğu, KITEMB, Volkan, 9 Eylül Cephesi  ve de 26-27 Kasım 1957de kurulan ve ilerleyen günlerde Türkiyenin onayını alarak  teşkilatlanan ve   bugün kuruluşu 1 Ağustos 1958 olarak bilinen   Kıbrıs Türk Mukavemet teşkilatı ile cevap veriyordu.

Şubat  1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarıyla Kıbrıs Türk halkı 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucu ortağı  durumundaydı .  Bu anlaşmalarla  Cumhurbaşkanı Rum olurken ,Cumhurbaşkan Muavini Kıbrıslı Türk olacak ve Cumhurbaşkanı gibi  ‘veto hakkı  da olacaktı…

1960 Anlaşmalarıyla Kıbrıs Türk  halkına kurucu ortaklık , egemenlik ve bağımsızlık  ve söz hakkı kazandırırken  , anavatanımız Türkiye   Garanti ve İttifak Anlaşmalarıyla Kıbrıs Türk halkına  güvenli bir gelecek hazırlıyordu.

15 Temmuz 1974de Yunan Cuntası  Kıbrısta  Makariosa  karşı düzenlediği darbenin esas amacı Enosisi gerçekleştirmekti. Nitekim Cumhurbaşkanlığına  getirilen Sampson daha ikinci gününde   Kıbrıs Helen Devletini  ilan etmişti….

Darbeden sağ kurtulan ve 18 Temmuz 1974de BM Güvenlik Konseyinde konuşma yapan Makarios: Kıbrıs Yunan Cuntasının işgalinde olduğunu, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının    hayatlarının  tehlikede olduğunu  ısrarla söyleyerek  Türkiye ve  İngilterenin  müdahalesi için   çağrıda bulunuyordu.

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı gerçekleşmemiş olsaydı, Ege Adaları, Girit, Rodos gibi Kıbrıs  da Yunanistana ilhak edilmiş  ve de Kıbrıs bir  Helen Adası olmuş olacaktı.Geriye dönüp baktığımızda  Girit, Rodos, ve On İki Adalarda  bir  zamanlar yaşamlarını sürdüren Türklerin bir kısmı  toplu mezarlarda iken bir kısmı bir daha geri dönmemek üzere tüm hatıralarını ve varlıklarını   geride bırakarak Türkiyeye  yerleşmişlerdir. 1974de anavatanımız Türkiye imdadımıza yetişmeseydi  Kıbrıs Türk halkının da kaderi böyle olacaktı…

Sonuç olarak; Giritte yaşananlarla , Kıbrısta yaşananlar ne kadar da birbirlerine çok benziyorlar?. Giritte yaşananları sanki bizler Kıbrısta yaşamış gibiyiz.  Kıbrısta oynanan oyunlarda  Megali İdea hayali çerçevesinde Enosis temeli üzerine kurulmadı mı?

Dün Giritte oynanan oyun  bugün  Kıbrısta tekrarlandığına şahit  olmaktayız. Tarih boyunca Yunanistanın   yayılmasına stratejik destek veren  Rusya , İngiltere ve Fransa bugün de  karşımızdadırlar. Günümüzde Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı çeşitli “Barış Planı” adı altında  oynanan oyunlarla masa başında mağlup edilmek istenmektedir!....

Rahmetli liderimiz Dr. Fazıl Küçük 1940lı yıllarda  “Kıbrıs Türkü Türkiyesiz Var Olamaz” ve “Kıbrıs Sorunu Türkiyesiz  Çözülemez” diyerek Kıbrıs Türk halkının  Adadaki varlığını sürdürebilmesinin ana hatlarını çizerek  Kıbrıs sorununun  gerçeklerini ortaya koyuyordu.

Kurucu Cumhurbaşkanımız  Rauf Raif Denktaş : “…Ben ölsem dahi şunu unutmayınız: Egemenliğinize sahip  çıkınız  , egemenliğinize sahip çıkmazsanız  , halkınıza  çok büyük  kötülük yapmış olursunuz, Türkler o vakit  Kıbrısta arınmış  olur. O vakit  , Girit misali Kıbrıs Yunan olur.  Dolayısıyla  egemenlik esastır.  Bu benim daima  söylediğimdir. Öldükten sonra  da  kulaklarda  kalmasını  isterim” diyordu.

 

Girit  oyununu  bozmanın yolu  anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantörlüğünde  bağımsız , egemen ve güçlü bir KKTCnin  varlığıdır….

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.