Geçenlerde KKTC Dışişleri Bakanı Sn. Kudret Özersay, “Rumlar nefes almamızı istemiyor.” açıklamasını yaptı. Sn. Özersay şöyle devam etti: “Rum tarafı, KKTC’deki üniversiteleri kıskaca almaya başladı. Kuzey’deki bir üniversitenin İngiltere’deki bir üniversite ile olan işbirliğine bile tahammül edemeyen Rum Yönetimi, ilgili ünüversitelere mektuplar göndererek engelleme girişimleri yaptı. Rum tarafının bu engelleme çabaları, limanlarımızda da ortaya çıktı. Rum liderliği, Kuzeydeki limanlardan hizmet almaya çalışan gemilerin bayrak devletleri nezdinde girişimde bulunmaya başladı.” Sn. Özersay, “Bu nasıl zihniyetdir?” diye sordu ve ardından da; (Sn Dışişleri Bakanı’nın bu sözlerine dikkat) “Her platformda bu anlamsız ve ilişkilere zarar veren uğraşlara karşı mücadele edeceğiz.” dedi. Bu noktada şu soruyu sorabiliriz. Sn. Özersay, KKTC Devleti’nin dış dünya ile olan ilişkilerine zarar veren bu Rum girişimlerine karşı mücadele mi etmek istiyor; yoksa, Rumların bu tür girişimlerinin iki taraf arasındaki ilişkilere mi zarar verdiğini söylemek istiyor? Eğer KKTC’nin varlığına karşı Rum girişimleri ile mücadele edilecekse, mesele yok ama iki taraf arasındaki ilişkilere zarar veriliyor diye, Rum Kıbrıs Cumhuriyeti ile KKTC’nin (Rumlara göre, Kıbrıs Türk azınlık toplumunun ) bir federasyon çözümüne gidişini engelliyor anlamı çıkarılabiliyorsa, o zaman iş başka... Sn. Özersay’ın bu konuyu netleştirmesi ve halk arasındaki soru işaretlerine bir son vermesi gerekir. Ya Rumlarla federasyon istiyorsunuz ya da KKTC Devleti’nin yaşamasını, devam etmesini ve tanınmasını istiyorsunuz. Hangisi?...
Rumların bu tür engellemelerini geçmişte de çok yaşadık. Değişen bir şey yok. Rumların ilk hedefi 35 yıllık KKTC Devleti’nin ortadan kalkması. Rumlar bu hedeflerine “federasyon çözümü” ile ulaşacaklarından emin. Peki, KKTC Devleti ve halkı “federasyon çözümünün” KKTC Devletini ortadan kaldıracağını bilmiyor mu? Tabii ki biliyor... KKTC halkı, KKTC Devleti’nin ortadan kalkmasına izin verir mi sanıyorsunuz? KKTC halkı asla buna izin vermez... Konuyu sürekli KKTC Devleti’nin devamına, yaşamasına ve tanınmasına getiriyorum. Getiriyorum, çünkü KKTC halkı ve Devleti için başka çıkar yol yoktur. İkide bir “federasyon çözümünden” söz edenler, KKTC’nin ortadan kalkmasına yönelik çalışmalara hizmet etmektedir.
Sn. Özersay’a bir hatırlatma yapmak yerinde olur kanımca. Rumlar, yıllardır KKTC Devleti’ni hep yok saymışlar ve varlığını sürdürmeye çalışan bu Devleti ortadan kaldırdıktan sonra hep “federasyon çözümünü” hayal etmişlerdir. Rumlar yıllardır karşılarında en büyük engel olarak KKTC’yi görmüşlerdir. İşte, Sn. Özersay’ın “Bu nasıl bir zihniyettir?” sorusunun yanıtı hazır. Bu zihniyet KKTC’yi ortadan kaldırmaya yönelik bir zihniyettir. Bu zihniyet Kıbrıs Türk halkını “federasyon” kıskacına alma zihniyetidir. Bu zihniyet, tüm Kıbrıs adasını Rumların Rum Kıbrıs Cumhuriyeti egemenliği altına almaya dayalıdır.
İşte bu yüzden, KKTC Dışişleri Bakanı Sn. Özersay’ın Rumların bu engellemelerine karşı, Devleti tam anlamıyla koruyan politikalar üretmesi beklenmektedir. Rumların politikalarına tepki göstermek, Rumların politikalarını protesto etmek yeterli değildir.
