banner913
banner932
banner1012

Türkiye ile KKTC'nin kültürel ve karasal 'bağları' araştırılıyor

banner1020

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında var olduğu tahmin edilen kültürel ve "karasal" bağlar, KKTC Turizm Bakanlığı ile Gazi Üniversitesiarasında yürütülücek...

banner974
Türkiye ile KKTC'nin kültürel ve karasal 'bağları' araştırılıyor

banner971

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında var olduğu tahmin edilen kültürel ve "karasal" bağlar, KKTC Turizm Bakanlığı ile Gazi Üniversitesiarasında yürütülücek projeyle gün ışığına çıkarılacak.

Yaklaşık 12 bin 500 yıl öncesine ait kalıntılara rastlanan Kahramanmaraş'taki Direkli Mağarası'nda 2007'den bu yana kazı çalışması yürüten Gazi Üniversitesi ArkeolojiBölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, kentte yaptığı yüzey araştırmalarından yola çıkarak Türkiye ile KKTC'nin hem kültürel bağlantısı hem de kara hareketlerini ortaya çıkarmak için çalışıyor.

Gazi Üniversitesi Doğu Akdeniz Arkeolojik Kazı ve Yüzey Araştırmaları Uygulama Merkezi kurucusu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Prehistorik Dönem Yüzey Araştırması Projesi'nin başkanlığını yürüten Erek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki bağların ortaya çıkartılmasının geçmiş ve gelecek arasında önemli bir ipucu olacağını bildirdi.

Erek, KKTC'e "Maraş Meydanı", Kahramanmaraş'ta ise "Kıbrıs Meydanı" bulunduğunu anımsatarak, bunun insanlık tarihi açısından bakıldığında daha da kökleşmiş bir geçmişin izlerinin bugüne yansıması olarak düşünülebileceğini belirtti.

Yaptıkları araştırmaların, Doğu Akdeniz içerisindeki insan hareketliliğinin yoğun olduğunu gösterdiğini aktaran Erek, kültürel benzerliklerin bu bölge içerisinde çok geniş bir alana yayıldığını da gördüklerini kaydetti.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 2008'de başlattıkları yüzey araştırmalarında, çok sayıda Yontma Taş Çağı'nın taş aletlerini bulduklarını vurgulayan Erek, şu bilgileri verdi: 

"2015'de Kıbrıs'ta başlattığımız yüzey araştırmaları sırasında, orada Pazarcık'takilerin çok benzer formlarını ele geçirdik. Bunun sebebi çok açık. Güneydoğu Anadolu fay hattıylaKahramanmaraş coğrafyasından da geçen bu hattın, çeşitli dallarıyla fay kırılmalarının devamı olarak İskenderun Körfezi'nden denizin içerisine dalarak Kıbrıs'ta Beşparmak Dağları'nın güneyinde karaya çıkıyor. Bu tektonizma (yapısal jeoloji) zaman zaman karasal köprülerin kurulmasına da sebep olmuş."

Erek, yabancıların yaptıkları sondaj kazısında, Kıbrıs adasının bugünkü yüz ölçümünün Pleistosen'de (Buzul Çağı) buzullaşmaların da etkisiyle daha büyük ve deniz kıyısının daha uzakta olduğunun ortaya çıkartıldığını aktardı.

Kıbrıs adasının ana kara bağlantılarının Orta Paleolitik Dönem'den beri olduğunun bilindiğini kaydeden Erek, "Bizim Anadolu platosuyla Kıbrıs adası insanlık tarihinin çok eski dönemlerinde dahi yoğun olarak bir iletişim içindeymiş. Bizim bunları maddi kültür kalıntıları üzerinden söylememiz söz konusu oluyor. Yüzeyden bulduklarımızla kazılar sırasında bulduklarımız arasında farklılıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu farklılıkları büyük benzerliklerle bir araya getirdiğimizde Anadolu platosunun Kıbrıs adasıyla 'Levant koridoru' dediğimiz yakın doğunun bağlanması söz konusu olabilecek." diye konuştu.

"Direkli Mağarası'ndaki buluntular önemli izler taşıyor"

Kahramanmaraş'taki Direkli Mağarası'nın özelliğine de dikkat çeken Erek, burada deniz kabukluları gibi malzemelerin çok yoğun bulunmasının ve Orta Anadolu kökenli opsidyenler (volkan camı) olmasının, dönemin insanlarının bir hat üzerinde gidiş gelişlerini gösterdiğini söyledi.

Direkli'de çıkan buluntuların, KKTC topraklarında benzer karşılıklarının bulunmasının önemine işaret eden Erek, "Bizim elimizdeki insana ait hareketliliği çok doğru bir şekilde ortaya koymamızı sağlayacak. Bu sebeple de Gazi Üniversitesi olarak Doğu AkdenizAraştırmaları Merkezi kurarak bunların bir alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.

Ana kara bağlantısı için bu yıl KKTC Turizm Bakanlığı ile Gazi Üniversitesi arasında bir protokol imzalandığını belirten Erek, "Bu protokol çerçevesinde bizim yapacağımız bu araştırmalar Gazi Üniversitesi merkezli ve Lefkoşa'da bu merkezin şubesi kurularak bu çalışmaların hem sürekliliğini hem de büyük bir organizasyon şeklinde devam etmesini sağlayacağız. Kahramanmaraş'ın da bunun üçüncü ayağı olarak devam etmesini temin etmek istiyoruz. Umarım bunların hepsini yaparak bu bölgedeki büyük bir potansiyelin bilim dünyasına duyurulmasını sağlayabiliriz." ifadelerini kullandı.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.