Son aylardan kanlı olaylara sahne olan Yemen, Körfez ülkelerinden kendi topraklarına müdahale çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler’in iç savaşın eşiğinde olduğu uyarısı yaptığı ülkede üçüncü büyük kent Taiz’i alan Husiler Yemen’in güneyinde ilerleyişini sürdürüyor.
Yemen Dışişleri Bakanı Riyad Yasin, uluslararası topluma seslendi: “Bu müdahalenin çok hızlı bir şekilde olması gerekiyor. Çünkü ülkedeki durum kimsenin yararına değil, özellikle anayasal meşruiyet isteyenlerin yararına değil. Yemen halkı artık ülkede daha fazla kanın akmasını görmek istemiyor.”
Geçtiğimiz ay Devlet Başkanı Abdurrabbu Mansur Hadi’nin fiili olarak iktidardan uzaklaştırılmasıyla ülke kaosun eşişine geldi.
Aden’e kaçmak zorunda kalan devrik lider ülkeyi buradan yönetmeye çalışıyor.
Birleşmiş Milletler, Yemen’in iç savaşın eşiğinde olduğu uyarısı yaparken, Amerika Birleşik Devletleri kalan personelini ülkeden çekti.
Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti de geçtiğimiz Cuma günü Sana’da Şii camisine gerçekleştirdiği saldırıda 142 kişiyi katletti
Yemen'de Husi karşıtı gösteriye müdahale
Husilerin kontrolüne geçen Taiz kentinde düzenlenen gösterilere katılan gazeteci Taha Salih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özel Güvenlik Kuvvetleri binasının önünde "Husi karşıtı" eylem yapan göstericilerin üzerine ateş açıldığını belirtti.
Göstericilere gerçek mermi ile ateş açıldığını söyleyen Salih, "Olayda 2'si ağır, 10 kişi yaralandı. Yaralılar Safve, Hamed ve İbni Sina hastanelerinde tedavi altına alındı" dedi.
Salih, kent merkezindeki Özel Güvenlik Kuvvetleri binasının önünde eylemlere devam edildiğini ve birçok caddede eyleme destek çağrılarının yapıldığını ifade etti.
Taiz kuzey ve güneyi birbirine bağlıyor
Ülkenin kuzeyindeki başkent Sana ile güneyindeki Aden arasında geçiş noktası konumundaki 615 bin nüfuslu Taiz kenti kuzeyi kontrol eden Husiler ile güneye egemen olan merkezi yönetim ve Sünni aşiretler arasında stratejik önem taşıyor.
Geçen yıl başkent Sana, Amran ve Hudeyde kentlerini ele geçirerek kuzeyden güneye doğru yayılmacı bir strateji izleyen Ensarullah örgütü, Taiz'den sonra, Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi'nin Husilere karşı geçici olarak yönetim merkezi ilan ettiği Aden kentini ele geçirmeyi hedefliyor.
Uzun süredir siyasi krizin yaşandığı Yemen'de, hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ocak ayında istifa ettiğini açıklamasının ardından, başkent Sana'yı elinde bulunduran Husiler, 6 Şubat'ta meclisi feshettiğini duyurmuştu. Husilerin siyasete silahlı müdahalesi, ''darbe" olarak nitelendirilmişti.
Bu süreçte Husilerin başkent Sana'daki evinde gözetim altında tuttuğu Hadi, 21 Şubat'ta güneydeki Aden'e gitmiş ve burada cumhurbaşkanlığı görevine devam edeceğini açıklamıştı.
Güney Hareketi’nden "Husilerle mücadeleye hazır olun" çağrısı
Yemen'deki ayrılıkçı Hirak Cenubi, (Güney Ulusal Hareketi) destekçilerine Husilerle mücadeleye hazırlıklı olmaları çağrısı yaptı.
Güney Hareketi'ne bağlı gruplardan biri olan Güney Ulusal Heyeti tarafından yapılan açıklamada, "Devrimci özgürlükçü oluşumlarımız güneydeki vatanı savunmada ilk saflarda yer alacaktır" denildi.
Açıklamada ayrıca, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Arap Birliği'nin yanı sıra ve tüm dünyaya, yeni saldırı karşısında düşmana karşı koymak için Yemen halkının yanında durma ve işgalin sona ermesi, bağımsızlığın elde edilmesi ve yeni bir güney devletinin kurulması gibi güneydeki halkların meşru haklarını elde etmeleri konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeleri çağrısında bulunuldu.
Husi Ensarullah Hareketi'ne bağlı Yüksek Devrim Komitesi, cumartesi günü, ülkede "genel seferberlik" ilan edildiğini duyurmuş, askeri ve güvenlik birimlerine Sana, Lahec ve Aden'deki "terör örgütleriyle" mücadele çağrısı yapmıştı.
Husilere ait el-Mesire kanalına konuşan Ensarullah Hareketi'nin lideri Abdulmelik el-Husi de "Yüksek Devrim Komitesi'nin genel seferberlik kararının, güney illerini ve halklarını değil, suç odaklarını kapsadığını" ifade etmişti.
