banner913
banner932
banner1012

Anastasiadis'e güvenemeyiz


Metin FAHRİOĞLU

Metin FAHRİOĞLU

Okunma 08 Şubat 2016, 13:44

Görüşmelerin devam ettiği bu günlerde çeşitli cephelerden  Kıbrıs Türk halkını yıldırmaya yönelik çeşitli baskılar gelmeye devam etmektedir. Kıbrıs Türk halkının  nasıl olursa olsun bir anlaşmaya evet demesi için telkinler yağarken bir bakıma Anastasiadis de anavatanımız Türkiyeye  yönelik beyanatlar vererek KKTC Cumhurbaşkanımız sayın Akıncıyı cesaretlendirme ve de  sayın Akıncının ‘evet demediği  konularda devreye  girmesi istenmektedir…

Anastasiadis: Karşı taraf  mantıklı davranır ve tavizler verirse anlaşma hemen olur diyor ve  Ankaranın, sayın  Akıncıyı cesaretlendirmesini istiyor. Yani Anastasiadis, sayın Akıncının vermediği tavizleri vermesi için Ankaranın devreye girmesini istiyor ve topu Türkiyeye atıyor.

Anastasiadis devam ediyor ve “Müzakereler  iki toplum arasında yapılıyor. İki devlet arasında değil. Mesele garantörler ve  garantilerle çözülemez. AB ve BM  koruma sağlasın. Bizim açımızdan temel parametre  olan  konularda  ısrar edilirse çözüm olmayabilir” diyor…

KKTC Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı, yeni yılın hemen öncesinde  verdiği beyanatta  “halkımın mutlu olmayacağı bir anlaşmaya onay  vermek mümkün  değildir. Halkım Türkiyenin  garantörlüğünü içermeyen  bir anlaşmaya onay vermez” demişti. Sayın Akıncı böyle dedi ama Rum liderliği onun bu sözlerini beğenmedi!..

GKRY Başkanı Nikos  Anastasiadis, bir gazete için  özel olarak  kaleme aldığı “2016da Yapabiliriz”  başlıklı makalesinde “2016 geleceğimizi belirleyecek kararlar açısından anahtar yıl olacak” değerlendirmesini yaptı.

Nikos    Anastasiadis, “Federasyon çözümü, kabul etmek zorunda kaldığımız acı bir uzlaşıydı” dedi ve özetle şöyle devam etti: “Federasyon dünyanın her  yerinde  , başlangıç noktaları farklı olabilir.  Ama  ortak bir geleceğe başlamak isteyen  ayrı varlıkları ve insanları  bir araya getiren bir sistemdir. Kıbrısta olduğu gibi… Çözüm istiyoruz , çünkü kazanırız..

Hedefimiz Kıbrısın tamamında  güvenlik ve özgürlük  içerisinde  , bütün haklarımız tesis edilmiş şekilde  yaşamaya devam etmektir.

Avrupa müktesebatının  Adamızın bir kıyısından  öteki kıyısına  uygulanmasını  istiyoruz.  Kıbrısın  ABye Katılım  Sözleşmesinde öngörüldüğü gibi… Ümitlerimizi gerçek yapabiliriz….Konjoktür lehimizdir” dedi.

Anastasiadis, “…Güvenliğe giden yolu aşmaktan başka  yol yoktur. …Her şeyden  önce  Türk işgalinden  kurtulmamız gerek…” diyor…

Anastasiadis, AB ile Türkiyenin  , aralarındaki ilişkiyi canlandırma arzularını görmezden gelmek istemediklerini, 10 yıldan beridir donmuş olan Türkiyenin  üyelik müzakerelerini  olumsuz etkileyen   ana konulardan birinin de Kıbrıs sorunu olduğunu belirtti.

Anastasiadis: “Biz bütün itirazlarımızı kaldırmaya hazırız!..Tabii , diğer bütün aday ülkeler gibi Türkiyenin  de üyelik prosedürünün  belirlenmiş  gereklerini ve aralarında Kıbrısın  da bulunduğu  bütün üyelere yükümlülüklerini   yerine getirmekten başka  çaresi olmadığını  vurguluyoruz…” dedi

Sonuç olarak;  Anastasiadis, Türkiyeye  AB üyesi olmak için  önce benim istediklerimi yerine getireceksin diyor.  Kıbrıs Türk halkı ‘azınlık olarak ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetine yama olacak, Kıbrısta bizim istediğimiz gibi bir anlaşmaya imza atacaksınız , ‘sözde Kıbrıs  Cumhuriyetini tanıyacaksınız demek istiyor. Anastasiadis, çözümden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek….AB ve BMe üyelik için  yeniden müracaat edilmesine gerek kalmayacak…. Yapılan doğalgaz anlaşmaları devam edecek diyor..

Anastasiadis, daha bir hafta önce  20 bin Türk askerinin  anlaşmanın ilk günü, geriye kalanlar da  uzlaşılacak en kısa bir süre içerisinde  Adadan çekilmesi , Maraşın ve ara bölgenin Rum tarafına  verilmesini istedi. Hem de ilk gün şartıyla!...

Çözümle uluslararası hukukun parçası olacağız diyenler vardır. Bu  yanlış bir değerlendirmedir. Kıbrıs Türk halkı Birleşik Federal  Kıbrıs gibi bir siyasi çözüme ‘evet diyemez….Kıbrıs Türk halkı KKTCni ilan ettiği ve anavatanımız Türkiyenin devletimizi tanıdığı gün biz zaten uluslararası hukuka dahil olduk.  Bu gün KKTC uluslararası hukuka göre tanınma hakkı olan bir devlettir.

 

Aklımızı başımıza alalım ; bağımsız ve egemen devletimiz KKTCne sahip çıkalım. Gerçek şu ki  KKTCni 1983de ilan ettiğimiz günlerde tanınma istemiş olsaydık, bugün her şey çok farklı olacaktı… Geç olsun güç olmasın  en kısa sürede  KKTCnin tanınması gündeme getirilmelidir….

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.