Evrim KAMALI
Afrika Gazetesi’ne karşı gerçekleştirilen linç girişimi ile ilgili olarak tutuklanan sanıklar Abdülhadi Doğan, Oktay Güney, Mehmet İpek, Bayram Ak, Ahmet Türkmen ve Ümit Taş aleyhindeki karar dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Tacan Reynar tarafında açıklandı. Kıdemli Yargıç Reynar kararda sanıkların teminata bağlanmalarından sadece 3 gün sonra dava dosyalarının hazırlanması ve aranan 9 kişinin akıbetinin halen belirlenmemesinin dikkat çekici olduğunu belirtti. Kıdemli Yargıç sanıkların aleyhlerine getirilen kanunsuz topluluk oluşturma, ayaklanma, bildirim okunmasına rağmen ayaklanma, ayaklananların zarara sebep olması, kasti hasar, ve tecavüzkar alet taşıma’dan oluşan 7 davayı kabul etiklerini belirterek tümünü suçlu bulup mahkûm ettiğini açıkladı.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar savunma avukatının dava sürecinde sanıklar aleyhine olan hafifletici sebepleri sıralarken iddia makamı Başsavcılığın olguları ile ters düşerek gazete binasından kendilerine parmak gösterildi iddiasında bulunup olayların tetiklenme anının o olduğunu iddia etiğini belirtti. Savunmanın bu iddiası üzerine bu olgu üzerine duruşma yapıldığını anımsatan Kıdemli Yargıç Reynar savunmanın bu iddiayı ispatlamak için3 tanık dinlettiğini iddia makamının ise 4 tanık dinlettiğini belirtti.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar savunmanın tanıklarını değerlendirdiğini ilk olarak savunma tanığı sanık Ahmet Türkmen’in pencereden parmak gösteren birini gördüğünü söylemesine rağmen bu durumdan tahrik olmadığını belirttiğini anımsattı. Reynar sanığın daha sonra gözlük taktığını belirterek gözlerinin -1.75 olduğunu belirttiğini ancak olay günü gözlük takmadığını bu durumda olmasına rağmen pencereden parmağı nasıl görmesinin inandırıcı olmadığını belirtti.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar savunmanın ikinci tanığı olan Gökhan Saraç’ın ise olay yerinde olduğunu belirttiğini ve pencereden parmak gösteren birinin olduğunu görmesine karşın bu durumu sadece Facebook üzerinden program yapımcısı Erkan Eğmez’e gösterdiğini belirterek bu durumunda iddia edilen durumu ispatlamaya yetmediğine değindi.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar savunmanın üçüncü ve son tanığı olan tanık Erkan Eğmez’in ise eylem alanında olduğunu ancak parmak gösteren birini görmediğini belirttiğini ancak bu olayı birçok kişiden duyduğunu belirttiğini anımsattı. Kıdemli Yargıç tanık Eğmez’in mahkemede aktarmış olduğu bu iddiayı yapmış olduğu TV programında sadece Tanık Gökhan Saraç’ın iddiası üzerine dile getirdiğini ancak program boyunca bu iddiayı tekrarlamamasına değinerek bu durumunda bu iddiayı kanıtlayamadığını belirtti.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar savunmanın bu iddiasının sadece mahkeme görüşülürken ortaya atıldığını sanıkların davalarına yanıt verirken başka birçok hususa değinmesine rağmen tanık olarak dinletilen sanık Ahmet Türkmen’in bu hususa değinmemesinin dikkat çekici olduğuna değindi. Kıdemli Yargıç Tacan Reynar İddia Makamının ise olgularını kanıtlamak maksadı ile dinletmiş olduğu tanıkların ise olguların şüpheden ari ispatlanmasını sağladığını söyledi. Kıdemli Yargıç Tacan Reynar aktarmış olduğu bulguların ardından sanıkların mahkûm oldukları bulgulara değinilmesi gerektiğini belirtti.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar sanıkların işlemiş olduğu suçun çok ciddi olduğunu, Anayasamızın temelini oluşturan birinci maddesine “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir.” aykırı olduğunu belirtti. Kıdemli Yargıç kimsenin başkasının düşüncesine, söylediğine veyahut yazdığına kendisi ile aynı düşüncede olmadığı gerekçesi ile Anayasada 32. Maddede belirtilen “Yurttaşlar, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Bu hak, kamu düzenini korumak için yasa ile sınırlanabilir.” kullanmak için çıktığı yolda karşıt görüşte olduğu gerekçesi ile kimseye zarar vermeye yeltenemeyeceğini belirtti.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar sanıkların bir gazetenin yayını ile aynı düşünmedikleri gerekçesi ile konu gazetenin binası önünde toplandığını ve gazete binasına içeride insanlar olduğunu bildikleri halde camlarına büyük taşlar atarak içerdekilerin korkuya kapılması ve dehşete düşmesini sağlamasını, ancak taş atanlar ile orada bulunan topluluğun atılan her taşın ardından sevinç çığlıkları atmasının durumun vahametini gösterdiğini belirtti. Bu durumun kabul edilemeyeceğine değinen Kıdemli Yargıç bu olayın ülkede büyük infiale neden olduğunu ve toplumsal huzuru bozduğunun altını çizdi.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar demokratik hukuk devleti olan ülkemizde yasaların dışında hareket edenler olursa işlemiş oldukları suçun cezasının bağımsız mahkemeler tarafından verile bileceğini, bir düşüncenin suç olup olmadığına da karar verenin bağımsız olan ve hukukun uygulayıcısı olan bağımsız yargıçların karar verebileceğini belirtti. Kıdemli Yargıç Tacan Reynar değinmiş olduğu tüm bulgular ışığında sanıklara işlemiş oldukları suçlardan ötürü hürriyeti bağlayıcı ceza dışında bir ceza verilemeyeceğini, verilen cezanın da bu suçu işlemeye teamül gösterecek olanlara caydırıcı olması gerektiğine değindi. Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, sanıklar hakkındaki hafifletici nedenlerin ise, eylemde oluşan 17 bin 500 TL’nin ödenerek zararın tazmin edilmesi, suçlarını kabul edip, adaletin erken tecellisine katkı koymaları olduğunu söyledi.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar sanıklara ceza takdir ederken suça katkılarına göre ceza verilmesi gerektiğini belirterek aleyhlerine ve lehlerine olan tüm hususları değerlendirdikten sonra sanıklar Mehmet İpek ve Ahmet Türkmen’in 6 ay, sanıklar Abdülhadi Doğan, Bayram Ak, Ümit Taş’ın 4 ay ve sanık Oktay Güney’in ise 2 ay hapis cezasına çarptırdığını açıkladı.
Kararın ardından geniş güvenlik önlemleri altında cezaevine götürülen sanıklar karardan memnun kalmadı ve “adalet bu ise biz böyle adaleti S….” sözleri içeren küfürler ettiler.
Verilen kararın ardından savunmanın istinafa başvurması bekleniyor.
